müdür bana baktı cidden hiç buraya böyle bir durum için gelebilceğimi düşünmezdim.
Jungkook'a tekrar baktı ve sonra yine bana."İlk defa geliyorsun değil mi?
"Evet"
"Olayın nedeni geçerli bir sebep olduğu için bu seferlik affediyorum."
"Teşekkür ederim"
"Gidebilirsiniz"
Jungkook hızlıca yanıma geldi ve kolunu omzuma attı.
"Abim seni evimize davet ediyor okul çıkışı birlikte gitmeye ne dersin?"
"Ah olur abinle tanışmayı çok isterim."
Okul bittiğinde jungkook ile okuldan çıkıp onların evine doğru yürümeye başlamıştık.
"Kılpayı kurtulduk müdürden..."
"Ah evet, o çocuk gerçekten sinirimi bozuyor."
"O çocuğu aklından silebilirsin artık dersini almıştır."
"Hı hı."
"Taehyung-shi bir şey sormam gerek."
"Evet dinliyorum."
"Beni çizdiğin resimleri ve fotoğrafları ne yaptın?"
"Ha onlar mı? Sana açıldığımda gittiğin için onları yakmıştım."
"Ne?! Ciddi misin sen!"
"Oh... Hayır :D"
"Ya korkuttun beni."
"Yaa korkuttum mu ben seni? Ne yapmam gerek kendimi ah hemen şurdaki duvarla kafamı kırmalıyım."
"Çok komik."
Gülüşürken ve konuşurken sonunda evlerine gelmiştik. Jungkook zili çaldı ve abisini çağırdı. Kapı açıldığında pembe saçlı, biraz şişkin yanakları ile bize gülümseyen bir pamuk şeker vardı."
"Hoşgeldiniz!"
"Hoşbulduk."
"Salon şurada."
Jungkook'un yanına oturdum ve jimin-hyung'u beklemeye başladım. Jimin hyung gülümseyerek bize baktı ve karşı koltuğa oturdu. Cidden neşeli ve pozitif bir kişiliği vardı."
"Kusura bakma küçük bir işim vardı."
"Oh hayır sorun değil."
"Kdndimi tanıtmama izin ver ben şu afacan tavşanın abisi park jimin."
"Bende kim taehyung memnun oldum."
"Bende memnun oldum aç mısınız?"
"Evet aç ayılar gibiyiz."
"Ben hemen yemek hazırliyim jungkook canım kardeşim odanıza pardon odana gidebilirsiniz."
"Hmm... Peki hyung."
Jungkook'un odasına gittik ve odası nasıl diyim biraz pembe ama çok hoş bir odaydı."
"Odan gerçekten çok hoş ve tatlı."
"Teşekkür ederim umarım abime takılmamışsındır sadece ilk defa bir sevgilim olduğu için böyle davranıyor."
"Sorun değil."
"Bir şey soracağım peki hala çizmeye devam ediyor musun?"
"Tabikide seni çizmek beni iyi hissettiriyor."
"İstersen sana model olabilirim taehyung."
"Gerçekten mi? Tabikide isterim."
"O zaman ne zaman istersen bana söyleyebilirsin."
"Olur, hiç sormamıştım ama sen ne okuyorsun?"
"Tıp, psikiyatris olmayı istiyorum."
"Tıp ha? Çok iyiymiş umarım hayaline ulaşırsın."
"Umarım sende ulaşırsın..."
Yarım saat falan geçmişti ve
jimin-hyung yemeğe çağırdı. Yemeğimizi yerken bir yandan sohbet ediyorduk. Jimin hyung benim bugün benim burda kalmamı istediğini söyledi ve bende kabul ettim."Akşam film izlemeye ne dersiniz?"
"Çok iyi olur."
Yemek yenir ve patlamış mısır olur sıra film seçmektedir.
Jimin'in telefonu çalar
"Benim gitmem gerek üzgünüm arkadaşlarımla olan planı tamamen unutmuşum. İkiniz izlersiniz jungkook ben geç kalıcam siz yatarsınız."
"Sorun değil görüşmek üzere."
Konu olarak romantik seçmiştik ve filmin neredeyse yarısına gelmiştik. Filmi büyük bir dikkatle izlerken omzuma bir ağırlık hissettim.
Jungkook uyumuştu. Hadi ama filmi yarıda bırakacaktım her neyse. Jungkook'u uyandırmamaya çalışarak battaniyeyi çektim ve kook'u kucağıma aldım.
Jungkook'un odasına sessizce girmeye çalıştım ve yatağına yavaşça bıraktım. Aşağı indim. Filmi kapatıp battaniyeyi elime aldım.
Odaya girdiğimde jungkook çok şirin bir şekilde uyuyordu. Battaniyeyi örttüm ve yanına sıvıştım.
Beline kollarımı sarıp gözlerimi kapattım. Şu an tek yaptığım jungkook'un kokusunu çekip sabahı beklemekti.
Merhaba! Nasılsınız? Bende iyiyim. Umarım iyisinizdir sonraki bölümde görüşmek üzere taekook'la kalın.
İyi taekook'lu günler! 🐯 💜 🐰