Bir başıma kalmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. öylece kalakaldım. Bir süre ellerim ceplerimde bilmediğim sokaklarda yürümeye başladım. bitmeyen sokaklar icat etmişler sanki yürü yürü bitmiyor. köşeyi dönerken çorba içtiğim mekanın önünde buldum kendimi. daha sona uğrayacağım diyerek ilerlemeye devam ettim. önce kalacak yer bulmalıyım diye mırıldanırken başıma aldığım sokak direğinin darbesiyle olduğum yere iki seksen uzandım.kendime geldiğimde nerdeyim diye sızlanırken iyisin hadi bir şeyin yok en azından komalık değilsin öyle değil mi? senin ne işin var burada da mı kurtarıcım oldun. başını fena halde çarptın ne düşünüyordun o kadar koskoca direği göremeyecek kadar. neyse bunu sormadım farzet iyiysen benim gitmem gerek hoşçakal diyerek çıkıp gitti. eymen yine bir başına kalmış nereye gideceğini bilmeden yürümeye devam ediyordu. sonunda kalacak bir otel bulmuştu kendine. izini kaybettiği sılayı nerede bulabileceğini hesaplamaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON TREN
RomanceSonbahar kendini göstermeye başlamıştı ki güneş kendini tüm ihtişamıyla ışınlarını denize nevresim olmaya hazırlıyordu. Renklerin ahengiyle Sonbaharın gazellerini anımsatıyordu. Tıpkı onun gibi diyerek iç geçirdi ömrünü adamak istediği kadını hatırl...