we'll work it out

810 77 61
                                    


Yazar: MyChogiway

Çeviri: SeKaism


Y/N: Bu bölüm hakkında: Bazılarınız Baekhyun'a bu bölümde yaptıkları için aptal diyebilirsiniz ama bakın, kişinin kendinden nefret etmesi gerçekten var olan bir şey. Çok ciddi ve bunun görmezden gelinemeyeceğini ve insanların hayatlarını bazen gerçekten berbat ettiğini bilmenizi istedim. Bu bölümü okurken bunu aklınızda tutun lütfen. Öylesine demiyorum, gerçekten yaşanmış bir deneyim bu(hepsi değil, başkasını sevmeden önce kendinizi sevmek zorunda olduğunuz fikri sadece.)

--

Baekhyun ertesi sabah uyandığında vücuduna sıkıca sarılı kollar vardı ve başı bir yastıktan daha sert olan bir şeyin üzerindeydi. Nefes alan Baekhyun başının neyin üzerinde – ya da kimin üzerinde – olduğunu hemen anladı, koku aşikârdı. Sakinleşirken gözlerini kapattı, Chanyeol'ün kollarında olmanın verdiği güven hissi o kadar rahattı ki Baekhyun bu sert tutuşta bir kez daha uyuyakalabilirdi, hiç uğraşmadan.

Chanyeol'ün çıplak göğsünde uzanırken, uzun olanın yumuşak tenini hissederken, dünün anıları aklına gelirken ve Chanyeol'ün onu ne kadar tutkulu öpüşünü, ellerini utanmadan ve korkmadan Baekhyun'un vücudunda dolanmasını, Baekhyun'u havalarda uçuyormuş gibi hissettirmesini, nazik ama ihtiraslı dokunuşların onu sınıra dayandırmasını hatırlarken Baekhyun'un kalbi mutlulukla hızlı hızlı attı.

Balkonda öpüştükten sonra partiden ayrılmışlar ve Chanyeol'ün odasına tökezleye tökezleye gelmişler, asansörde oynaşmışlar ve sonra sonunda koca otel odasının içindelerken devam etmişlerdi. Chanyeol Baekhyun kadar ten temasına muhtaçtı ama esmer olan Chanyeol'ün gözlerinde ihtiyacı ve saf sevgiyi görürken Chanyeol Baekhyun'u yatağa yatırdığında, parmaklarını esmer olanın saçına geçirip onu derince öptüğünde dikkatli ve nazikti.

Ama sevişme anları bir telefon çağrısıyla bölünmüştü, Chanyeol'ün zil sesi havayı doldurmuş ve ikisini de hüsranla inletmişti. Bir süreliğine çalan telefonu görmezden gelmeye karar verdiler, birbirlerinde kaybolup gitmişlerdi fakat aptal cihaz çalmaya devam etmişti ve Baekhyun aptal Iphone zil sesine daha fazla dayanamayınca Chanyeol'e çağrıyı yanıtlamasını söylemişti. Chanyeol güçlü bir şekilde itiraz etmişti, Baekhyun'un pürüzsüz boynunu öpüyordu ama esmer olan ısrar etti, gerçekten önemli olabileceğini söyledi.

Chanyeol istemeye istemeye Baekhyun'u dinledi sonunda ve çağrıyı cevapladı, altındaki Baekhyun'u bile titretecek kadar yüksek sesle ne var be?! diye bağırmıştı. Sonraki saniyede Chanyeol'ün bedeni Baekhyun'un üzerinde değildi artık ve Chanyeol telefonunda bir şey bağırıyordu, küfrediyordu. Baekhyun odada dolanan, sinirlendiği belli olan CEO'ya merakla baktı ve Chanyeol'ü bu kadar kızdıran ne bilmek için ölüyorken Chanyeol'ün çağrıyı bitirmesini sabırla bekledi, bölmek istemiyordu.

Bir dakika sonra Chanyeol siktir geliyorum dedi mikrofona doğru ve sonunda kapattı, telefonu cebine atarken kızgın bir şekilde nefesini verdi. "Sorun ne?" diye sordu Baekhyun, o tüm dünyayı karşısına alıp kavga etmeye hazır gibi görünüyorken Baekhyun kendini onun üstüne atıp sevişmelerine devam etmemeleri gerektiğini biliyordu tabi ki. Chanyeol arabası ve hırsızlar hakkında bir şey mırıldandı, sonra eğildi ve Baekhyun'u tatlı bir şekilde öptü, koca avuç içi Baekhyun'un yanağını nazikçe okşuyordu. Chanyeol'ün dolgun dudakları dudaklarına dokunduğu an Baekhyun gözlerini kapattı ve hemen karşılık verdi ama yine dağılmadan Chanyeol geri çekildi, Baekhyun'un dudaklarına doğru birazdan gelirim diyerek fısıldadı. Baekhyun itiraz etmeye hazırdı, Chanyeol'ü öylece bırakmaya istekli değildi ama başka bir öpüşle susturuldu ya da kısa bir öpücükle ve sonra Chanyeol doğrudan gözlerine baktı, "Seni seviyorum." Dedi.

(Arada) without you to hold i'd be freezingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin