Ne anlatsam bilemiyorum bu bölüm cidden. Adeta bir duygu çıkmazındayım. Birşey anlatıcak durumda değil gibiyim zaten. Farkındaysanız fazla erkende bir bölüm oldu. Çünkü doldum taştım. Duygularım bedenimi ele geçirmiş gibi. Ve eğer birilerine içimi dökmezsem rahatlayamıycam.
Düşünün. Bir çocukla tanıştınız. Tanışmak derken okuldan falan işte. Çocuk size çok yakın davranıyor. Hiç yoktan yere o kadar insan içinden size yakın davranmasında bile bir gariplik sezmiyor musunuz sizde? Yoksa ben mi çok paranoyakça davranıyorum... Hiç yoktan yere size yakın davranması, sizinle uğraşması, her anı kollayıp yanınızda bitmesi hatta ve hatta sizin yanınızda oturmak istemesi fazla mı olağan şeyler? Birde sizi koruması var tabi. Ve sizi koruduğu kişiler arkadaşları olsa bile size arka çıkması. Bilmiyorum... Bana çokta normal gelmiyordu açıkçası. Hatta o kadar emindim ki ben kendimden.. Kesin hoşlanıyor diye düşünüyordum. Taa kiii.... O güne kadar.
"O" başkasıyla çıkasaya kadar.
Söyler misiniz arkadaşlar bunu yapan bir 'piç' değildirde nedir?
Bazı insanlarda küfür bile o kadar kifayetsiz kalıyor ki...
Oysa ki alışmaya başlamıştım..
Şuan yokluğu öylesine koyuyor ki. Ama o gün.. Yüzüme bakmaması..
Anlamıştım işte. Birşeyler olduğunu sezmiştim. Hangi insan bir anda bu kadar değişebilirdi ki?
Yüzüme bile bakmamıştı o gün. Her yanım, damarlarıma kadar onun benimle ilgilenmesini istiyordum.. Bir kere yüzüme baksa bile olurdu oysa ki. Ama o beni bir paçavra gibi kenarıya atmayı seçti. Ki ben, onu kusurlarıyla seven tek kişiydim.
Tamam. Belki bana kız muhabbeti yaptığında tepki vermemiş olabilirdim ana önemsiyordum işte.
O an baktı. Bana baktı ve gülümsedi. İşte o an kılcal damarlarıma kadar mutlu oldum.
Sonra; 'Gülümsemeni sikerim.' Dedim içimden. 'Gülümsemeni sikerim bana umut veripte gittiğin için.'
'O kadar adi ve şerefsiz bir insansın ki sen. Seni nasıl sevdim hala inanamıyorum. Seni sevdiğim için kendimden nefret ediyorum. Ne zaman bu kadar düştüm ben? Karaktersizleri sevecek kadar?? Ama ne demişler? "Gönül bu, otada konar bokada." İşte sen bunun bok kısmındasın.'
Ama kahretsin ki o gülümsemesi gözümün önünden gitmiyor. O kadar içten, o kadar sıcaktı ki.
Sanki biri o gülümsemesini kamerayla kayıt altına almış ve nereye dönersem projeksiyonla oraya yansıtıyor gibi. Ama....
Birisi gülümsemesini kaydettiyse oda gülümsemesini görmüş oluyor????
Neyse. Onuda sikerim.
Arkadaşlar. Şimdi. Benim durumumda baya bir kişinin olduğunu biliyorum. Gözünü hırs bürümüş insanlar. Şimdiii. Bir gün belirliyoruz. Ve o güne kadar değişiyoruz.
Meselaa. Çarşamba günü? Haftaya pazartesi? Kararlaştırın. Size süper tüyolar vericem!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Düşünceler
Poesía-DİKKAT! BU BİR HİKAYE DEĞİL, GERÇEK YAŞAMLARDAN ALINTILANAN GÜNLÜKTÜR.- -Tüm Hakları Yastığımın Altında Saklıdır.