Salonu aydınlatan büyük pencerelerden içeri giren güneş ışınları oturdukları koltuğa geliyor, Jeongguk'un yeni boyattığı kiraz kırmızısı saçlarında geziniyordu.Taehyung televizyondaki filme odaklanmış çocuğun saçlarına, uzun parmaklarını daldırdı.
"Acaba boyatmasa mıydın?" diye mırıldandığında Jeongguk ona belirsiz bir sırıtış ile karşlılık verdi.
"Rengi senin seçtiğini unutuyorsun." Gözlerini televizyondan ayırmadan kucağındaki yastığın köşesi ile oynamaya devam etti.Taehyung içini çekti ve televizyondaki filme tercih ettiği manzarayı izlemeye koyuldu.
Dün akşam onu elinden tutarak kuaföre götürdüğünde sanki Taehyung'un güzelliğinden daha fazla kafayı yemesini istermiş gibi saçını boyatmak istediğini söylemişti.Aniden gelen hevesinin kesinlikle sevgilisi ile ilgisi vardı, onunla uyumlu olmak istiyordu.Taehyung'un onun için seçtiği şeyleri giymeyi,onun için aldıklarını takmayı ve üzerinde onunla ilgili şeyler taşımayı seviyordu.Bu yüzden saçını ilk boyayışının da ikisine özel olması gerekiyordu.Taehyung canlı renklerden birini seçip ona yakışacağını düşünürken bu kadar güzel olacağını ve saç rengini beyaz teni ile bu denli kusursuz uyum sağlayacağını hesaba katmamıştı.
"Beni izlemeyi kes ve filme dön." Jeongguk kıkırdayarak ona dönerken yalnızca ikisinin duyacağı ses tonu ile konuşuyordu.Diğerleri onların oturduğu koltuktan biraz daha uzakta kalıyordu ve filme dikkat kesilmişlerdi. "Seokjin hyung seçtiği filmi izlemediğini anlarsa kötü olur."
Taehyung gülerek omuzlarını silkti ve Jeongguk'un koluna sarılarak kafasını boynu ile omzunun arasındaki boşluğa yerleştirdi.Filmi izlemeye çalışıyordu ama Jeongguk'un kokusu buna karşı çıkarak göz kapaklarının ağırlaşmasını sağlıyordu.Jeongguk kolları arasında mayışmaya başlayan bedeni farkedip gülümsedi ve Taehyungun elini sıkıca kavradı.
Yaklaşık yarım saat sonra evde az önceki sessiz halden eser kalmamış, filmin sonundan hiç tatmin olmayan grup tartışmaya girmişti.
"Başroldeki arkadaş biraz salak galiba." dedi Namjoon.Elindeki kumandaları masaya bırakırken.Seokjin yanındaki yastığı kucağına aldı.
"Kızı yıllar sonra görüyor ama bir yanına gitme zahmetinde de bulunmuyor." Seokjin sinirle söylenirken Jimin onu durdurdu. "Hyung kız da az değil şimdi."
Seokjin Jimine gözlerini açarak baktı. "Ne varmış kızda?Ben sonuna kadar arkasındayım onun."
Karakterler arasında yaşananları bu kadar ciddiye alan ikiliye anlamsız bakışlarını atan Yoongi bir yandan da olaya el atması gerektiğini hissediyordu. "Kızın yaptığı da tebrik edilecek bir hareket değil." diyerek ortamı daha da alevlendiren Jackson Seokjin'in öldürücü bakışlarının esiri olduğunun farkında değildi.
"Asıl suçlu adam." diye başladı Seokjin. "Hayatının aşkını yaşadığı kızı terk ediyor.Yıllar sonra kasabaya dönünce de kızın yüzüne bile bakmıyor.Hayır yani çocuk oyuncağı mı bu." Sinirlendiği için incelen sesiyle kendince açıklamalarda bulunuyordu.
"Kız da adamın karşısına sevgiliyken ona yürüyen çocuk ile evli olarak çıkıyor ama!"
Seokjin derin bir nefes alıp ona karşı çıkan Jackson'a baktı.Konuşmalarının arasından derin bir oflama sesi yükseldiğinde tüm bakışlar Yoongi'ye döndü. "Abartmayın amına koyim.Devlet meselesi yaptınız."
Baekhyun "Evet bir daha Seokjin'e film seçtirmiyoruz." diyerek son noktayı koymayı amaçlamıştı ama olayların çığ gibi büyüyeceğinden habersizdi.Seokjin şeytani bir sırıtış ile ona dönerken gözleri hemen yanındaki ikili koltukta birbirlerine yaslanarak uyuyan iki bedene kaydı.
Seokjin'in odaklandığı yere bakan grup Taehyung ve Jeongguk'un uyuduklarını gördüğünde Seokjin'e belli etmeden güldüler. "Bak hyung filmi o kadar sevmişler ki tüm detaylara kafa yormaktan uyuya kalmışlar." Jackson yavaşça Seokjin'in omzuna vurarak onunla dalga geçti.
Seokjin'in gülmediğini anladıklarında sakinliğinin kaos yaratmamasını umdular.
"Taehyung." Seokjinin sesi ile Taehyung gözlerini açmaya çalıştı ve kafasını kaldırdı.
"Hyung?" dedi pürüzlü sesi gözlerini ovalarken.Hareketliliği hisseden Jeongguk da uyanmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Taehyung Jeongguk'un koluna doladığı ellerini çekip koltukta doğruldu.
"Nasıldı sence filmin sonu?" sorusu ile izlemediği filmin sonunda ne olduğunu hatırlamaya çalışan Taehyung ona doğru gelmekte olan geniş omuzlu bedene baktı ve tutmasını umarak bir şeyler salladı.
"O adam ölmese iyi olurdu."Jeongguk kıkırdayarak Taehyung'un kolunu hafifçe sıktı ve kulağına "Filmde ölen kimse yok." diye fısıldadı.Jeongguk bu filmi önceden izlediğinden sonunda çiftin ayrıldığını biliyordu.
Seokjin'in kuşkulu bakışlarını hisseden Taehyung sahte bir kahkaha attı ve "Şaka." dedi yüksek sesle.Diğerleri ona gülmeye başladığında Seokjin ciddi kalmaya çalışarak önlerine geçti ve kollarını beline yerleştirdi.
"Sen söyle Jeongguk."
Jeongguk kendinden emin bir şekilde sırıttı. "Ayrılıyorlar." Baekhyun sırıtarak onlara bir yastık fırlattı."Önceden izledi kesin."Seokjin ikiliye yaklaşık biraz eğildi.Taehyung onun kafasına fiske vuracağını düşünüp nefesini tuttu, gözlerini kapattı ve ellerini kucağında birleştirdi.Jeongguk da Seokjin'e bakıyordu.
"Cezalısınız." ellerini karşısındaki oğlanların omzuna yerleştirdi ve hafifçe sıktı."Yemekler sizden."
"Çocuklar." Jeongguk itiraz etmek üzere dudaklarını araladığında Namjoon'un sesi ile tüm dikkatler ona döndü.
"Başvuru sonuçlarının açıklanmasına on dakika kalmış."
Jeongguk bedenini ele geçiren soğuk dalga ile yutkundu ve Taehyung'a döndü.Taehyung bu sabah bunun stresi ile uyansa bile birkaç saatliğine aklından çıkmıştı.Bir araya geldiklerinde zamanın nasıl geçtiklerini bilmiyorlardı.Jeongguk koltukta doğruldu ve on dakika sonra bütün grubu farklı yerlere dağıtacak olan sonuçların stresi ile alt dudağını kemirmeye başladı."Unutmuştuk." Jimin dizlerini kendine çekerek sızlandı.
Birkaç saniye sonra salonu bir sessizlik ele geçirirken sessizliği bozan yine Jimin olmuştu.
Burnunu çekti ve sesinin titrememesine özen göstererek konuşmaya çalıştı. "Ben sizden ayrılmak istemiyorum.Daha beraber yapacak- boğazında oluşan yumru cümlesini tamamlamasını engelledi.Ağlamamak için titrekçe bir nefes verdi ve kafasını dizlerini gömdü.
Az önce gülüşüp eğlendikleri ortamdan eser kalmamıştı.Seokjin Jimin'i teselli etmeye çalışırken Yoongi onun sırtını sıvazlıyordu.
"Sonsuza kadar ayrılmayacağız ya." dedi Namjoon. "Mutlaka bir araya geliriz." Taehyung kafasını sallayarak onu onayladı ve kollarının arasındaki bedene baktı.
"Hey!"Jackson'un sesi canlıydı.Ayağa kalkıp el çıprtı ve "Üzülmenin sırası değil.Koca adamlar oluyoruz." dedi ortamı neşelendirmek için.Pek işe yaradığı söylenemezdi.Jeongguk kafasını Taehyung'un göğsünden kaldırıp ağlamak üzere olduğunu işaret eden parlak gölzeri ile ona baktı.
"Ben siz olmadan koca adamlar olmak istemiyorum." Jimin ona katıldığını belli ederek doğruldu ve kollarını açtı."Buraya gelin."
Saniyeler içinde salondaki oğlanlar Jimin'in etrafında kollarını birbirlerinin etrafına doladılar ve kıkırtı sesleri hıçkırık seslerine karıştı.
**
bir sonraki bölüm final, bugün mü atmalıyım yarın mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cheer Up for Club
FanfictionTaehyung ve Jeongkook kulüplerini kurtarmak için iş birliği yapmak zorunda kalır. Sassy Go Go'dan esinlenilmiştir. (Birebir uyarlama değildir.) switch (22.07.19 school içinde #1) (25.03.20 kookv içinde #1)