Angels Aren't Die

148 11 10
                                    

Şarkı - Anlgels Of Darkness

***

Hıçkırıklara boğulurken ayağa kalktım ama birden başım dönmeye başladı. Ne oluyor demeye kalmadan bedenim yatağımın üzerine düştü.

En son duyduğum. Karşı evden gelen sesin adımı bağırmasıydı.

Ve kendimi karanlığın sonsuzluğuna bıraktım.

***

Gözlerimi açtmaya çalıştığımda gözüme çarpan güçlü ışıklarla gözlerimi tekrar kapadım ama kamaşma gitmiyordu.

Bayılmadan önce sanırım başımı yatağımın yanındaki dolaba çarpmıştım. Acıyla gözlerimi açmadan elimi başıma götürüp inledim.

İnlememden bir saniye sonra annem ve babam başıma üşüştüler. Bedenleri ışığı biraz olsun önlediği için gözlerimi güçlükle açtım.

"Millie kızım iyi misin ?"

"Millie başın çok ağrıyor mu ?"

"Millie en son hatırladığın şey ne ?"

Açıkçası bu kadar sevildiğimi bilmiyordum. Ama uyanır uyanmaz aklıma gelen şeyle yataktan hemen doğruldum.

"SADIE SADIE NERDE. ONU GÖRMEK İSTİYORUM."

Hepsinin benim kurduğum bu cümlelerle birlikte başları düşmüştü. Yüzüme bakamıyorla gibi geliyordu.

Odadakilere göz gezdirirken Wolfhard'ların da burada olduğunu gördüm. Finn'e baktım. Bana bakan sadece oydu. Ama farklı bir bakışı vardı.

Sanki...  bilemiyorum. Sanki üzülmüştü ama pişmandı da. Ne için pişmandı bilmiyorum ama öyle gibiydi. Ama üzüntü kısmı daha çoktu.

"SADIE NEREDE DEDİM SİZE !!"

Annem yaklaşım elini omzuma koydu.

"Mill-"

"NE MILLE NE. SADIE NERDE SADECE BUNA CEVAP VERİN !"

Annem sıkıntılı bir nefes verdi. Tam ağzını açmıştı ki odaya doktor girdi.

"Uyanmışsın Millie. Kendini nasıl hissediyorsun ?"

"SADIE NEREDE ?!"

"Bak Millie bunu sana şimdi söyleyemem. Kendine daha yeni geldin."

"UMRUMDA DEĞİL. BANA SADIE'NİN NEREDE OLDUĞUNU SÖYLEYİN."

Böyle davranmaları daha çok endişelenmeme neden oluyordu. Sadie neredeydi. Bayan Sink bana en son kalbinin durduğunu söylemişti.

"Bayan Brown sizinle özel olarak konuşabilir miyiz ?"

"HELLO. BEN HALA BURDAYIM VE SORUMA CEVAP ALAMADIM."

Sanki ben yokmuşum gibi davranıyorlardı.

Bayan Wolfhard yanıma gelip saçlarımı okşamaya başladı.

Pardon da sana noluyo awsu ?

Ama şu an bunu düşünecek konumda değildim.

Annem ile doktor odadan çıktılar. Ben ise çoktan musluklarımı sonuna kadar açmıştım.

Odada sadece Finn, annesi ve ben kalmıştık. Bayan Wolfhard beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Şşş. Millie sana neler olduğunu anlatmak istiyorum ama annene söz verdim hayatım. Üzgünüm."

Bu söyledikleri nedense beni ona inandırmıştı. Başımı göğsüne yasladı ve saçımı okşamaya başladı.

Ben ise sanki biraz sonra öleceğimi bilir gibi ağlıyordum.

O arada gözüm Finn'e kaydı. Bana bakmak dışında her yere bakıyordu.

Gücüm kalmamıştı. Sanki uyuşturucu almış ve daha yeni kendime gelir gibiydim. Hiç bir yerimi kıpırdatamıyordum.

Son gücümü topladım ve fısıltıyla konuştum.

"Sadie nasıl?"

Finn sanki neler olduğunu bilir gibiydi ve söylemek için heyecanlanıyordu.

"Anne ben artık dayanamıyorum söylicem"

"Sakın Finn. Zaten kız daha yeni kendine geldi ve unutma sözümüz var."

"Umrumda değil. Millie Sad-"

Odaya annem ve doktorun girmesiyle Finn'in cümlesi yarım kaldı.

"Millie kızım. Çıkabilirmişiz doktor öyle söyledi."

"Anne. Neden söylemiyorsunuz bilmiyorum ama böyle davranmanız hiç hoşuma gitmiyor. Son kez soruyorum. SADIE NEREDE ?!"

Annemin konuşmasına fırsat vermeden doktor araya girdi.

"Yeter artık Bayan Brown ve Bayan Wolfhard. Millie'nin bilmeye hakkı var. Ne de olsa en yakın arkadaşı. Mille bu söylediklerimden sonra sakin durmaya çalış tamam mı ?"

"MILLIE KADAR TAŞ DÜŞSÜN BAŞINIZA SÖYLE ARTIK AWSU !!"

"Sadie'yi kaybettik"


Tatammm. Ben geldim asırlar sonra faln filn. Eğer bir daha bu kadar gecikirsrm kızmayın tm mı.

Hikayeyi biliyorum batırdım ve nasıl toplayacağımı bilmiyorum.
WYUQUSGWYSHDH

İyi gecelerrrrr

•••

Fillie - More Than FriendshipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin