This Is Our Destiny

Gülün yanışıyla beraber sadist olarak yeniden doğdum.

Elimi bıçağa uzattım sıkıca kavrayıp elimde çevirdim. Adama baktım korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Bıçağı köprücük kemiklerinin ortasına sapladım ve yavaşça göbek deliğine kadar yırttım.

Hâlâ zevk dışında bir şey hissetmiyordum. İnsan öldürüyordum vicdan azabı çekmem gerekmez miydi? Bıçağı yere atıp elime balta aldım ve adamın kafasına vurdum.

Babam yüzünde gururlu memnun bir ifadeyle bana bakıyordu. "Yerime iyi bakacaksın. Açıkçası senin insan öldürebileceğini düşünmüyordum ama daha 15 yaşında böylesin seninle gurur duyuyorum."

Mutlu olmam gerekmez miydi? Yine değildim ona baktığımda yine itici sesiyle kulaklarıma işkence yapmaya başladı. "Bakıyorum hoşuna gitmiş. Sarı saçlarına ve beyaz tenindeki sırıtışa kan çok yakışıyor oğlum."

Bana ilk defa oğlum dedi... Niye hiç bir şey hissetmiyordum? Bir dakika! Sırıtıyordum? Evet açıkçası vicdan değil ama zevk duyuyordum sadece kan görmek istiyordum benim yada başkasının bedeni fark etmez.

Ben bunları düşünürken billincimle söylemediğim "Öldürebileceğim birini daha getirin." Cümlemle beraber önüme bir kadın geldi. Babam olacak herif "Bu sürtük polisin ajanı." Aklımı yitirmiş gibi yarım bir gülüşle kıkırdadım. "Kim olduğu sikimde bile değil."

Bu sefer değişik şeyler yapmak istiyordum "Kadeh ve beyaz şarap getirin." babamdan onay alıp hemen gitmişlerdi. Onlar gelene kadar oyuncağımla biraz oynama kararı aldım.

Elime farklı bir bıçak alıp ilk olarak sağ bileğine kan akıtacak kadar çizik attım, sonra sola. Tek tek içimden sayarak '12... 13... 14... ve 15' 15. çizikte durdum. Kadına baktım kan kaybından bayılmak üzereydi.

Yaklaşıp kulağına fısıldadım "Ölmek ister misin?" Kadın aglayarak bitkin kısık bir sesle yalvarmaya başladı. "Ya-yalvarırım... öl-öldür b-beni daha fazla bu a-acıya k-katlanamam."

Geri çekildim. Getirdikleri Beyaz Şaraba ve kadehe baktım. Şarabın kapağını açtım ve kadehe doldurdum. Herkesin gözleri benim üstümdeydi, ne yapacağımı merak ediyorlardı.

Elime kadının bileklerini kestiğim bıçağı tekrar aldım. Kadının bileğini kaldırdım ve tekrar çizik attım. Kanın, kadının bileğinden hemen bileğinin altına koyduğum kadehe akmasını izledim. Bu görüntü bana o kadar zevk veriyordu.

Yeteri kadar olduğunu düşününce kadının bileğini bıraktım. Bileğini bırakır bırakmaz kolu düştü bir polise göre... zayıf ve acınasıydı. Daha dayanıklı olmasını beklerdim.

Kadehteki Beyaz Şarap ve kanı parmağımla karıştırdım. Parmağımı emip kıkırdadım. "Nefis." Odadaki herkesin -babam hariç o daha çok gururla bakıyordu- bana korku ve iğrenmeyle baktığını hissediyordum. "Benzin, kırmızı gül, çakmak ve sigara getirin. Babamdan da izin almayın ben dediğimde hemen yapın yoksa sonunuz bu kadından beter olur. "

6 kişi hemen istediklerimi getirmeye gitti. Babam ise bana kollarını bağlamış gururla bakıyordu. Sadist, mazoşist, zevk dışında hiç bir şey hissedemeyen bir manyakla gurur duyuyorsa daha çok duyacaktı.

İlk kırmızı bir gül getirdiler, sonra özel tasarım olduğu direk belli olan altın işlemeli çakmak, pro sigara, ve 4 kutu benzin.

Sigarayı ağzıma alıp yaktım ve kendimi zehirlemek adına ciğerlerime çektim. İlk defa içiyordum öksürme isteği gelmişti ama geldiği gibi geri yollamıştım. Nasıl içeceğimi babamdan biliyordum. Bana işkence yapması bitince sigara içerek bana bakardı. Sigara dumanının ciğerlerimi keşfedişi güzel bir histi. Oksijenin zıttına kendini hissettiriyordu. Dumanı ciğerlerimden atınca üstüne kanlı şarabı içerek çıkan dumanı izledim. Kanın tadı bana kadının çığlıklarını hatırlatıyordu. Çok... zevk vericiydi.

Otoriter bir ses tonunda "Kadının üstüne benzinleri dökün, benim önüme kadar dökün." Dediğim gibi dökmeye başladılar. Kadın artık kan kaybından tepki veremiyordu. Bakalım yanarken de böyle durabilecek miydi?

Benzin dökmeleri bitince güle baktım. Çocukken babam böyle olmadan önce beyaz gülleri çok severdim. Temiz olduklarına ve asla kirlenmediklerine inanırdım. Şuansa nefret ediyorum temiz bir insanın olabileceğine inanmıyorum. Kırmızı gülse aşkı temsil eder derler ama bana göre ölmek üzere olan bi insanı temsil eder. Kana bulanmış , zar zor nefes alan.

Gülü yaktım ve benzinin üstüne attım. Benzin hızla kadına ulaştı ve kadının çığlıkları kulağıma ulaştı. Çok rahatlatıcı ve zevk vericiydi.

Bu gün yeni zayıf olmayan güçlü bir karakter oluştu. Bu gün o gülün yanışıyla beraber sadist olarak yeniden doğdum.

TAM 600 KELIME bu benim için cidden uzun oldu bu bölümü wattpaddeki adını unuttuğum bana uke diyen onun siniriyle yazdığım Duru'ya veriyorum. Kapaktaki gül ve sigara da burdan geliyor. Yarın ki bölüm de kısa olur büyük ihtimal şimdiden söyleyeyim. Yorum yapın az ya. Neyse sizi seviyorum ~~~Shadow