Zamanın silmediği hiçbir anı, ölümün sona erdiremediği hiçbir acı yoktur...
⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆
Bana anlattığın kelebek hikayesini hatırlıyor musun anne? Şimdi nasıl birşey olduğunu anlıyorum. Bu aşk mı anne? Seni seviyorum, babamı seviyorum ama asla kelebekler olmadı, olduğunu hatırlamıyorum. Bana bır fırsat verirmisin anne? Lütfen bu aşka bir fırsat ver, gerçek mi bilmek istiyorum. Kalbimin kırılmasına, üzülmeme neden olacak mı öğrenmek istiyorum. Hayatım boyunca bunu merak etmek istemiyorum cevabını bulacağım...
**
"Bahadır ben özür dilerim. Korkmuştum. Kafam karşıktı. Herşeyden korkuyordum. Annemin bana kızacağından. Ailemin üzüleceğinden. Ama şimdi biliyorum ki, korkmaya devam edersem seni kaybedeceğim. Ben seni kaybetmek istemiyorum."
Susup bir şey demesini bekledim ama konuşmadı.
"Çok mu geç?"
"..."
"Sorun değil, ben çok geç geldim."
Artık yapacak birşeyim yoktu. Beni istemiyordu. Arkamı dönüp apartmandan çıkacakken... Bahadır'ın acıyla adımı haykırışını duydum.
Ona döndüğümde merdivenin korkulukları biraz eğilerek tek eliyle tuttuğunu gördüm.
"Ba-bahadır" Deyip iki adımda ona ulaştım. Bahadır düşerken onu tuttum, ama onu taşıyamadığımdan yerde oturdum ve başını bacağıma koydum.
"Bahadır ambulansı arıyorum iyi olacaksın tamam mı?" Pantolonumdan telefonumu alıp ambulansı ararken Bahadır "Beni sevmeye cesaret ettiğin için teşekkür ederim, benim için geldiğin için teşekkür ederim."
Donup kalmıştım. Bahadır acı çekerken bile birilerini düşünebilecek kadar iyi biriydi. Düşüncelerimden ambulansı aradığım halde konuşmadığım kadının 'ordamısınız' sesiyle sıyrıldım.
"Evet" Diyerek adresi söyledim. O sırada Başak koşup yanımıza geldi.
"Ben evden duydum sesl- Bahadır'a noldu?!"
" Bilmiyorum ilaçlarını almadı mı?"
"Hayır düzenli alıyordu.Ambulansı aradın mı?"
"E-evet"
Başak Bahadır'ın yanına çöküp birşeyler diyordu. Ama ben duyduğum şeyle başımdan kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. 'İlaçlarını düzenli alıyordu.' ilaçlarını almadığı için değildi bu hali. Daha kötüye gidiyordu. Hemde en kötüsüne. Hiçbirşey görmeyerek sadece bunu düşünüyordum. Elimde bir sıcaklık hissettiğimde Bahadır' ın elimi tuttuğunu gördüm.
Elini sıkıca tutup sanki onu sürekli hayatta tutabilecekmişim gibi, ne kadar sıkı tutarsam o kadar benimle kalacakmış gibi sıkıca tuttum. Gözyaşlarım Bahadır'ın saçlarına düşüyordu. Bana bakıyordu gülümsüyordu. Bende acı dolu gülüşle ona baktım. Gitmeyeceksin Bahadır sana daha anlatacağım çok şey var. Yaşayacağımız çok şey var gitmeyeksin...
**
Ambulansın acı sirenlerini duyunca kendime geldim. Sağlık görevlileri sedye ile apartmana girdiler. Hemen Bahadır'ı alıp sedyeye koydular ve sedyeyi ambulansa sürdüler. Bir an donup kaldım. Sonra onlara yetişip ambulansa bindim. Bahadır'ın tişörtünü kesip çıkardılar ve kalbine kablolar bağladılar.
Hastahaneye geldiğimizde bizi dışarda bekleyen doktorlar gördüm. Hemen Bahadır'ı alıp ameliyathaneye getirdiler. Gidip bir banka çöktüm. Biraz sonra Başak yanıma gelip oturdu.
"Ne olacak Ilgın?"
Cevap vermeyip ona sarıldım. Ne olacak bilmiyordum. Nasıl yaşayacaktık? Ya da bizi ayıracak o şeye nasıl katlanacaktık? Bilmiyorum. Ama iyiki gelmişim, iyiki onu sevmiştim. Hiç pişman değilim.
Aslında hayat kısa, ama genişti. Yaşadığın kırgınlıklar, kızgınlıklar, sevinçler herşey yaşamaya değerdi. Yaşamı yaşam yapan bunlardı. Her ne yaşamışsan, ne hissetmişsen sonuna kadar yaşamalıydın. Ama bir o kadarda ölmek... ölmek sonsuzluktu. Gerçek yaşamdı ölmek. Yeni bir başlangıç, acıların yok olduğu. İnsana verilen en büyük ödül , yaşamın sonunda ölüm olmasıydı. Ama çoğu kişi gibi bunu bende kabullenemiyordum...
"Hastanın yakınları siz misiniz?"
Başak "Evet biziz"
"Sizinle artık açık konuşmalıyım. Bahadır Bey'in durumu hiç iyi değil. Hastahaneye yatmalı. Ona ne kadar zaman verebiliriz bilmiyorum. Kendinizi herşeye hazırlayın."
Yanımdan doktor öylece gitti. Ben şimdi ne yapacaktım. Ben artık onsuz yaşayamam ki... Hayır Bahadır gitmeyeceksin..
Değil mi?
⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆⋆
Biraz hüzünlü gibi oldu. Finale sanırım yaklaşıyoruz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
∞ HASTA SEVGİLİM ∞
Novela Juvenil"İlk kar yağana kadar seninle kalmak istiyorum. Böylece bana aldığın bereyi takabilirim." "İlk kar yağıyor aşkım. İyi uykular" 'A millionairs first love' ilham alınarak yazılmıştır.