Şuan ayıcığıma sıkıca sarılmış uyumaya çalışıyorum.Sonuç:Uyuyamıyorum :-(
-Canııııım sıkılııyooooooooo.
-Canım canım canım sıkılıyo.
-İçimden hiçbirşey yapmak gelmiyooooo.
-Neden uykum gelmiyoooo.
-Bu kuzular neden zıplamıyooooo.
-Na na na,la la la.
Evet bu şarkı benim uyumak için yaptığım bir şarkı.Daha doğrusu uyuyamıyorum.Uyuyamayınca canım sıkılıyor.Canım sıkılınca şarkı yaptım.Şarkı yapınca..Herneyse.
Bugün Poyraz'la Esma'nın kendi evlerinde kalmalarını istedim.Sonuçta onların kendisini seven bir ailesi var.Gece yarısı ve ben uyuamıyorum.Ben bunları düşünürken pencereden ses geldi.Tövbe tövbe bu uykusuzluk bana yaramadı,En iyisi müzik dinleyerek uyumak.Yanımda duran telefonuma kulaklığımı taktım va Adele-Someone like you açtım.Gözlerim kapalı bir şekilde uyumaya çalışırken üstüme birden ağır birşey düştü.Hemen gözlerimi açıp kulaklığı çıkardım.Etrafı gözlerimle taradım ve camın kırık olduğunu gördüm.Ya yine Poyraz falan beni korkutmaya çalışıyosa fena olur.bu sefer onu tokat manyağı yaparım.
Yataktan kalkmak için üzerimdeki örtüyü çektiğimde yere birşey düştü.Yere düşen şey elime aldım.Pembe kalp şeklinde bir taş veüzerinde"Geç oldu. Uyu!"yazıyodu.Gözlerimi kırpıştırarak bir kaç saniye öyle kaldım.Hemen odamdaki balkona koşup etrafa baktığımda kimse yoktu.Kesin yanlış eve attılar.Doğru eve attılarsada bu camın hesabı soracam.Cam bu yaa cam boru değil.Tamam sustum dövmeyin.Kendi kendime bunun kimin attığını düşünerek uyudum. Sonunda o kuzuları trampolinle zıplatmak zorunda kalmadım...
Sabah kalktığımda cok üşüyordum.Odamın camı kırık olduğundan içerisi buz gibi olmuş ve ben şuan titriyorum.Taşı atan kişi sana sesleniyorum hiç mi düşünmedin bu kız camsız kalırda üşür diye.Nomossoz,vicdonsoz.Kesin hasta olucam.Benim bağışıklık sistemim zayıf.Nalet olsun bu hayat nalet olsun bu sevgi...
Bugün çok güzel bir gün çünkü sabah sabah söverek kalktım.Odamdaki banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.Aynada kendime baktığımda gözlerimi kapatıp içimden hemen 3 gulhü 1 elham okudum.Gözlerimi açtığımda hala aynı olduğumu görünce çığlık attım.Nerdesin ben.Kendimi verrin banaaaaa.Kendimi istiyorrruuum bennnn.
Yüzüm ve gözlerimin altı şişmiş,burnum kıpkırmızı,saçlarımı söylemiyim isterseniz çünkü gece kabus görmek istemezsiniz değil mi?Bende öyle tahmin etmiştim.
Zil çalınca ayaklarımı sürterek kapıya ilerledim.Kapıyı kafamı kaşıyarak açtığımda karşımda dünya dısı bir varlık vardı.Benim elim kafamda kalmış gözlerimi kocaman açarak ona bakıyordum.Şuan nasıl göründüğümü bile tahminn etmek istemiyorum.İlk beni inceledi,sonra gülmemek için dudağını dişledi.O kadar mı vahim durum?Vur bir yandanda sen vur taş kardeş.
-Şey rahatsız ettiğim için üzgünüm,ben yan evde oturuyorum.Arkadaşlarla top oynuyordukta,topumuz arka bahçenize kaçtı verebilirmisiniz?
Lan bizim yan komşumuz mu vardı?Varsa niye ben bilmiyom?Sen insansan ben neyim?Bu böyleyse bunun arkadaşları nasıldır?Neden bu çocuk hala korkup kaçmadı?Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi? En tatlı sesimle konuşmaya çalıştım,tabi sesim travesti gibi çıktı.Nalet sana hastalık...
-Tabi 1 dk bekler misin? dedimde başını salladı.Arka bahçenin kapısını açıp bahçede topu aradım.Salıncağımın altına düşmüş.Elime alıp tekrardan kapıya ilerledim.Kapıya geldiğimde yanaklarını şişirmiş beni bekliyodu.Tatlı çocuktu aslında.Topu gülümseyerek uzattım.Oda gülümseyerek elimden aldı.Sonra elini bana uzattı.
-Bu arada ben Salih. Uzattığı elini sıktım.
-Memnun oldum bende Deniz.
-Bende memnun oldum Deniz.Tekrar görüşmek üzere.diyip göz kırpıp gitti.
Kapıyı kapatıp koşturarak odama çıkıp halime baktım.Üstümde davşanlı pijama,ayağımda da ayıcıklı pofuduklarım vardı.Yüzümun ve saçımın halini sanırım açıkladım.Hızlıca banyoya girdim.Saçlarımı kurutup ev topuzu yaptım.Bugün evde pinekliyecektim.Acayip şekilde baş ağrım var,karnım ağrıyor,burnum akıyor,boğazım ağrıyor,bilin bakalın ben ne olmuşum.Tabiki hasta.Üzerime tayt,tişört ve onun üzerine ceketimi giydim.
Canım hiçbirşey yemek istemiyor. En iyisi film izlemek.Bilgisayarımı kucağıma aldım ve film aradım.Ghajini diye filmvardı.Aamir Khan'nın filmlerine bayılıyorum.Film izlerken hem göz yaşlarımı silip hem burnumu sildim.Filmin sonunda kapı çaldı.Üşengeç adımlarla gidip kapıyı açtım.Haa Poyraz gelmiş.Poyraaazz!!Beni bu halimlemi gördü.Aman tanrım didim.
Ben hala Poyraz'a bön bön bakmaya devam edince beni kenara itip içeri girdi.Bende arkasından gözlerimi devirdikten sonra kapıyı kapattım.Poyraz içerdeki peçeteleri gördükten sonra kaşlarını kaldırarak bana baktı.Bende umursamazca koltuğa oturdum.
Karşıma geçip önümde diz çöktü.Yüzüme doğru eğilip dudaklarını alnıma bastırdı.
Çekildikten sonra hala yakınımda duruyodu.Allahım kıpkırmızı olduğuma eminim.
Yakınımda durunca hiçbirşey düşünemiyorum.
-Denizz
-Hııı
-Ateşin çıkmış,hiç iyi gözükmüyorsun.
-Hııııım
Bu sefer yüzüme daha çok yaklaştı.Zaten ateşim var çocuk niye yaklaşıyon.Kesin domatese döndüm.O değilde Poyraz konuşuyo ben onun dudağındaki pricinge bakıyorum.Yok benim ateşim iyice yükseldi.Gözlerimi Poyraz'ın gözlerine diktiğimde oda benim dudağıma bakıyordu.Artık daha ne kadar kızarabildiysem kızardım.Bu sefer yüzümüzün arasında milimler vardı.Ama benim burnum kaşınıyo.
-Poyraz yüzüne hapşurabilir miyim?
