Çiğköfteci

33 2 0
                                    

Poyraz'ın neden öyle davrandığını düşünüyorsanız hemen söylüyüm.Neymiş kadın bir susmamış,biraz daha dursaymışız kadın tornuyla evlendirecekmiş.Tamam haklı ama yinede böyle yapması...

Bana orda sevgiliymişiz gibi davranınca kendimi o kadar tuhaf hissettimki.

Hadi ama Poyraz'dan bahsediyoruz onun hayatta benim gibi bir sevgilisi olmaz.Onun takıldığı kızlar nasıl desem pekte masum değil.Evet kızlarla takılıyo ama benim yanıma erkek sinek bile yaklaştırmıyo.

En çok beni şaşırtan şey Esma'ya fazla tepki vermemesi.Beni bu kadar sıkarken Esma'yı serbest bırakması.Gerçekten Poyraz'ı anlayamazssınız.Çok değişken ruh hali var ve bu bazen beni korkutmuyor değil.Onu küçüklüğümüzden beri sinirlendirmemeye çalışırız.Çünkü sinirlendiğinde gözü hiç birşeyi görmez ve sinir krizlerinden birini geçirir.

Kafamdaki düşüncelere bir son verdim yoksa akşam yemeğine kadar ayakta dikilecektim. Söylemeyi unuttum, iddiayı kızlar kazandıgı ıçın erkekler bizi akşam yemeğe çıkaracaktı. Elbise felan giymeyecektim.Bir kot bir tişört bana yeter artardı bile.Dolaptan sonunda ! giyeceğim şeyleri bulup çıkardım.Biraz dağınık olabilirim :-) Selinay'da bugün bizle gelicekti ama hanımefendi üniversitede kendine yeni bir kız arkadaş bulmuş ders çalışacaklarmış.

Hazırlanıp kızları beklemeye başladım.Bizde toplanacaktık erkeklerde bizi burdan alacaktı.Bir

yarım saat daha bekledikten sonra kapı çalındı. Kapıyı açtığımda ağzım O şeklini aldı.Oha lan ne yapmış bunlar kendilerine.Tamam ben neysede onlar niye ağızlarını açarak bana bakıyolar?

Daha ben ne olduğunu anlamadan üç kızında cırlamasıyla sıçrayıp kulaklarımı kapattım.Hay sizin ses tellerinize...

-Operaya falan katılmayı düşünüyo musunuz?Gerçekten hepinizde o kabiliyet var.Siz buralarda harcanıyosunuz.

-Denizz saçmalamayı kes.Niye bir elbise giymedin?

-Asıl sen saçmalama .Bunlar götürse götürse anca balık ekmek yemeye götürür.

-Biraz mantıklı düşün ,Poyraz balık sevmiyor.

-Doğru.O zaman kesin çiğ köfteciye gidiyoruz.

Üçüde aynı anda gözlerini devirip beni odama doğru sürüklemeye başladılar.Burçak omuzlarıma baskı yaparak beni makyaj masama oturttururken Aslı makyaj malzemelerimi hazırlamaya başladı.Tabi Esma dururmu hemen elbise aramaya başladı.

Ne yalan söylüyüm üçüde daş olmuş .Esma dar kırmızı kısa bir elbise,Aslı yine her zamanki şekerliğiyle pembe,Burçak'da mor çok ama çok güzel elbise giymiş.İşte kendimi şuan çok ezik hissettim.Onlar havalı elbiseleri tercih ederken ben spor daha rahat şeyleri,onlar her zaman yüzlerindeki makyajı koyu tonlarda yaparken ben sade,onlar topuklu tercih ederken ben spor ayakkabılara...Gerçekten ben kızmıyım diye biran tereddüt ettim.

Esma en sonunda kafasını elbiselerden çıkarıp yanımıza geldiğinde elinde siyah platform ayakkabıyla, mini siyah bele kadar dar belden sonrası uçuş uçuş olan bir elbise vardı.Elbiseye hayranlıkla baktım.Benim böyle bir elbisem varmıydı ya?Daha doğrusu böyle bir elbise aldığımı hatırlamıyorum.Sonradan dank etti.Annemin yine yurt dısına çıkıp aldığı hediyelerden biridir.Hani şu benim hiç bakmayıp odanın köşesine attığım hediyeler.

İtirazlarıma rağmen beni banyoya kadar sürüklediler.Hadi ama ben elbise giyen bir kız değilim.Elbiseyi binbir düşme tehlikesi geçirip giydikten sonra banyodan dışarı çıktım.Kızlar kapı sesini duyduktan sonra bana baktılar ve tekrar önlerine döndüler.O kadar mı kötü olmuş.Diyorum ya ben size bana elbise olmaz.3 sn sürmeden tekrar hızla kafalarını bana çevirdiler.Yüz ifadelerine gülmemek için kendimi zor tutuyorum.Üçüde gözleriyle ağızlarını aynı oranda açmış bana bakıyolar. Tamam kötü olmuş anladımda fazla tepki vermeseniz.

Pollyanna ZekalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin