Poyraz ne olduğunu anlamadan yüzüne hapşurdum.Bulunduğumuz durumu yeni anlamış olacak ki hemen geri çekildi.Yüzüne hapşurduğum için yüzünü ellerimle temizlemeye çalıştım.Iyk ıpıslak olmuş :-P
-Dur şuralarda benim peçetem olcaktı.
-Ya ya bende görmüştüm şuralarda falan.
En iyisi konuyu değiştirmekti.Onunda işine gelmiş olacakki hemen bana katıldı.Aman Allahım hala kırmızıyım.O yüzden kızarmadım,hani benim ateşim vardıya ondan.Ateşim var diyincede yanlış anlamayın.Ne fesatsınız siz yaaa.
-Ya sen git elini yüzünü felan yıka git bence yani yıkamak için.
-Doğru ben el yüz yıkamak,yani elimi yüzümü yıkıyım ,ya ben bi gidiyim yaa.
İlk önce hızlı bir şekilde mutfağa girdi,yanlış yere girdiğini farkedince merdivenlere yöneldi.Bu seferde ayağına takılıp merdivenden kayarak düştü.Gülmemek için ısırdığım dudağımdan kıkırtı çıktı.Arkasını dönerek bana kötü bir şekilde baktı.Tamam sustum.
Merdivenlerden sakince çıkıp banyoya gittiği zaman arkasından kahkahamı bastım.Kahkahamı durdurduğumda Poyraz merdivenlerden yeni indi.Bu sefer somurtuyordu.Yanıma geldiğinde pis pis sırıtmaya başladı.Ne oldu der gibi kafamı salladım.Bu sefer daha çok sırıtmaya başladı.
- Denizcim ateşin daha da çıktı sanırım kıpkırmızı olmuşsun.
-Ya öyle,Poyraz sen bi eserek gitte düşsün :-)
-Yok ya sen bi denize felan atla bence yani ateşin düşer.
Yüzümü buruşturdum.Bu çocuk bozulmuyoda.İllah bozacak.Bak hala sırıtıyo,vuracam ağzına fırıncı küreğiyle.Bu hastalığımı kullanmam lazım.Bittin sen oğlançocuğu.
-ya sen -öhöhöhoh-nasıl insansın ya kalk bana çorba yap.
-Oldu canım,asıl ben şüpheliyim senin insan olduğundan bu yakışıklı ,karizmatik yüze nasıl hapşurursun?
-Ayy yoksa Francisco'mu burda?
-Ne Francisco'su kızım?
-Yakışıklı,karizmatik yüz felan diyince o geldi sandım.Kendinden bahsetmiyodun demi :-)
-Doğru kaslı falan demeyi unuttum, o yüzden çıkaramadın beni.
Ya ya der gibi yüzüne baktım.Yok bir daha bunu bozmaya kalkmıyacam hep bozulan ben oluyorum.
-Hadi kalk.
-Ne.
-Çorba diyorum çorba. Hadi kalk bana çorba yap.
-Tabiki Deniz hazretleri mutfak şurda.
Dediğinde gözlerimi devirdim.Ben Deniz Aker'sem o çorba yapılacak arkadaş.Yani yapması gerekir değil mi hani ben hastayımya öhöhöh.
-Hadi Poyraz çok kötüyüm görmüyomusun.
-Off Deniz çorba yapmayı bilmiyorum.
-Paket çorba yap o zaman sende.
-Offff sonunda o çorbayı yaptıracaksın değil mi?
-Evettt :-D
Ayağa kalkarak yavaşca mutfağa gitti.E bende yatarak çok yoruldum değil mi biraz uyuyum.Birinin cimciklemesiyle kalktım.Poyraz karşımda somurtarak bana bakıyordu.Ne kadar şaşırtıcı değilmi.
-Kalk sana çorba yaptım.
-Öküz!
-Ne?
-Diyorum ki biraz kibar olsan.
-Yaa öküz demekte kibarlık.Sana o kadar çorba yapıyım,hala öküz olalım.
-Bencede sen kibarlığı hakettin.ÖKÜZCÜK :-D
Uzatmadan tepsiyi önüme koydu.Ama bu sefer sırıtmaya başladı.Bu çocuğun da bir anı bir anını tutmuyo.Gözlerimi tabağa çevirdiğimde,pardon fincana çevirdiğimde çorba bildiğimiz jel olmuş oynuyodu.
-Çorba nerde?
-Tabaktaa
-Tabak nerde
-Mutfaktaaa
-Poyraz gerçekten tabak nerede.
-Yerini bulamadım ne yapıyım,fincanla idare et diyip koltuğa yayıldı.
Deniz şok
Deniz iptal
Deniz wefat...
