5🔥

3.6K 142 0
                                    

~MEDYADA MERT DEMİR VAR
İYİ OKUMALAR:)
UMARIM BEĞENİRSİNİZ~
"SARIŞINIMmm"arıyor..
Bunu gören abim sinirle konuşmaya başladı
"Bu şerefsiz piç kim lan!!!"
"Abi sakin ol arkadaşım sadece yaa abartma"dedi.Abim konuşmadan Ateş araya girdi
"Nasıl arkadaşmış bu!!!"dedi. Hem alay edercesine hem de sinirle...Ateş'e gözlerimi devirip abime döndüm
"Abicim önce telefonu açayım kim olduğunu söyleyeceğim"diyip kalkıyordum ki bir yandan abim bir yandan Ateş beni yerime oturtup aynı anda
"BURADA KONUŞ"dediler. Offlayarak ve gözlerimi devirerek kapanmakta olan telefonu açtım
"Alo,efendim"
"Nasılsın bakalım mavi gözlü prensesim"ayyy ben bu sefer kesin bittim,çünkü abim telefonumu açarken telefonumun hoperlörünüde açmıştı.
"Eee iyiyim birşey mi oldu?"
"Yook sadece bir sorun mu var diye soracaktım okula da gelmedin ya hani"dedi.
"Yook hayır öğlene kadar okuldan izinliydim. Bu yüzden gelmedim zaten öğlen zili çalmadan orada olurum"
"Tamamdır mavişim görüşürüz."
"Görüşürüz."dedim ve kapattım.
AHAA ŞİMDİ TAM ANLAMIYLA
SIÇTIMMM...Cenaze namazımı kılmaya başlayın doğruca siz çünkü şuanda iki sinirli ve yedi meraklı göz benim onlara açıklama yapmamı bekliyorlardı.Herşeyi anlıyordum da Atakan Ateş'in bana neden öyle baktığını anlamadım...OOOFFF!!..onane yanii ona ne oluyorsa artık... Ben düşüncelere dalmışken abim sinirlendiğini göstermemeye çalışarak
"Kim lan bu it!!!"dedi.
"Eee şeyy abicimm ---.."
"Kim bu it dedim sana cevaplasana kızım!!!"dedi. Ama bu sefer sesini çok fazla yükseltmişti ve benim istemeden de olsa gözlerim doldu.
"Oooff o kişi Çağrı evet Çağrı'yı Sarışınım diye kaydettim ama bir sebebi var"dedim.Ateş'e baktığımda elini yumruk yapmıştı ve anlındaki damarlar belli olucak şekilde bana bakıyordu ve konuşmaya başladı
"Sevgilin mi?"dedi çatılan kaşları sanki mümkünmüş gibi daha çok çatıldı. Ben tam cevap verecekken abim lafa girdi
"Sanane lan bu soruyu Miray'a ben sorarım sana ne oluyor!!"dedi. Cidden ona ne olduğuna ben de bir anlam verememiştim.Ateş abimi duymamazlıktan gelip yeniden bana döndü ve
"Son kez soruyorum sevgilin mi?"diye yeniden ve daha sert bir şekilde sordu. Benim iyice gözlerimin dolduğunu farkeden Can ayağa kalkıp beni kollarının arasına aldı. Kollarının arasından biraz sakinleştikten ve ağlama isteğimi haiflettikten sonra Can beni kollarının arasından ayırıp elleriyle yüzümü hapsettikten sonra beni kırmak istemeyen bir ses tonuyla konuşmaya başladı
"Kuzum eğer istersen anlatmayabilirsin ama emin ol burada bulunan kimse senin kötülüğünü istemez"dedi. Can ciddi anlamda beni çok düşünür ve beni kırmaktan çok korkardı...Bir iki dakika sonra zorlada olsa konuşmaya başladım herkes tüm dikkatiyle ve ciddiyetiyle beni diliyorlardı
"Can bak inan bana bu olay düşündüğünüz gibi birşey değil. Bak biz dün Çağrıyla boş olan dersimizde sohbet ediyorduk,daha sonra numaramı istedi bende verdim numaramı.Daha sonra beni ne  diye kaydettiğine bakmak için teledonuna baktım. Beni "Mavi gözlü prensesim"diye kaydettiğini gördüm.Kaydettikten sonra telefonuyla beni çaldırdı. Ben de o beni öyle kaydettiği için onu "sarışınım"diye kaydettim."dedim. Bunları dedikten sonra abime dönüp baktım abim pişman olmuşçasına bana doğru geldi ve sarıldı.
"Özür dilerim birtanem bir anda telefonunda öyle bir isim görünce..."
derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti
"Biliyorsun sana hatırlatmak istemem ama o" gözlerim yeniden doldu...Abim lafını tamamlamadan lafını kesip konuşmaya başladım
"Tamam abi sus biliyorum o gün bana birşey olabilirdi..."gözlerimden akan damlalara aldırmadan devam ettim
"Ama abi lütfen bana hatırlatma"dedim. Ve ağlamam iyice şiddetlendi.Mert yüzünden başıma gelicek olanlar ve benim hayatımın kara lekesi olmak üzere olan bir tecavüz aklıma gelince kendimi istemsizce  kaybediyordum. Eğer o koruma olmasaydı belkide benn... belkide ben hayatta olmayacaktım! Bu düşünceler aklıma geldiğinde ayaklarım işlevini kaybetti ve yere çöktüm. İnsanların daha doğrusu arkadaşlarımın yanında ağlamak istemiyordum ama elimde değildi kendimi kaybetmiştim.Bir süre sonra birinin kolları sayesinde havalandığımı fark ettim. Beni kucağına alan kişinin kim olduģuna bakmadan ellerimi boynunda birleştirip başımı göğsüne yasladım. Ardından uykunun beni esiri altına almasına izin verdim.
ATAKAN ATEŞ'TEN
Miray'ın masada çalan telefonunda "Sarışınım"arıyor...yazısını görünce istemsizce vücudum sinirle kasıldı. Rüzgar Miray telefonu açtıktan sonra telefonun hoperlörünü açtığı için masadaki herkes ile bende konuşmalara şahit oldum.Telefonda konuştuğu kişinin Çağrı piçi olduğunu duymak sinirlerimi daha da bozdu. Miray'ın Çağrı piçini sevme ihtimalini düşündükçe bile o piçi öldürme isteğim artıyordu. Zorla da olsa düşüncelerimi dile getirdim. Rüzgar bana neden sorduğumu sorunca cevap vermedim,çünkü sorduğu sorunun cevabını ben de bilmiyordum. Miray'ın gözlerinin dolduğunu anlayan Can kalkıp Miray'a sarıldı. O an sinirlerim iyice tepeme çıktı anlamadığım bir kıskançlık tüm bedenimi ele geçiriyordu ve ben o kıskançlıkta ne kadar yanıp tutuşmak istemesemde iş işten geçmişti...Can Miray'ın yüzünü avuçlarının içine alınca Can'a nefretle baktım..ooff ne oluyor lan bana!!... Can Miray'a herşeyi anlattığında Rüzgar Miray'ın yanına gitti... Rüzgar herşeyi hatırlatınca Miray dizlerinin üstüne çöktü... Miray'ın bu halini gördükçe Mert'in ölmemesini ve onu kendi ellerimle işkence ederek öldürmek geldi içimden. O piçin nasıl böyle masum bir kıza dokunmak isteyebilir lan aklım almıyorr!! Miray'ın ağlamasına dayanamayıp onu kucağıma aldım. Hiçbirşey demeden o minik ellerini boynumda birleştirdi ve başını göğsüme yasladı. O an Miray'ı buralardan uzaklaştırıp ona herşeyi unutturmak istiyordum ve duygularımı belli etmesem de sanırım ben bu kıza...çook kısa zamanda tutuldum oof hayır ben birine tutulamam...
Ben tam bahçe kapısından çıkacakken Rüzgar konuşmaya başladı
"Nereye götürüyorsun bırak lan kardeşimi" o sinirle Rüzgar'dönmeden
"Saat 9'da eve getiririm"dedim.
"HAYIR!!!"bu sefer bağırmıştı.
Ben tam konuşmaya başlayacakken Savaş söze girdi
"Ateş'e güvenebilirsin Miray'a zarar vemez"dedi. Rüzgar'ın birşey demesini beklemeden arabaya doğru gittim.Arabaya giderken kapıdaki korumaların Miray'ın bacaklarına baktıklarını farkedince
"Dönün lan önünüze!!!"diye bağırdım.Tabi içimden Miray'ada saymayı unutmadım.Neden böyle kısacık şeyler giyer anlamıyorum ki birde Rüzgar'ın gömleği olmasını umduğum gömleği de giymiş. Umarım başkasının değildir eğer başkasınınsa bu sefer kimse tutamaz...Rüzgar'ın gömleğinide giymesini istemesem de olan oldu kardeşler yani...Arabanın kapısını açıp Miray'ı göğsümden kaldırdığımda uyumuş olduğunu farkettim.
Miray uyurken o kadar masum ve çaresiz görünüyordu ki sanki okulda bana meydan okuyan kız ile aynı kız değillerdi.
☆☆☆
Sonunda evime daha doğrusu tek başıma yaşadığım villama geldim. Arabadan inip Miray'ı kucağıma aldım. Miray'ı gören korumalar Miray'a yiyecekmiş gibi bakınca daha fazla dayanamayıp
"Kafalarınıza sıkmamı istemiyorsanız eğin  lan başlarınızı"diye bağırınca hepsi tek tek başını eğdi. Ben de mümkünmüş gibi Miray'ı daha çok kendime yapıştırdım. Odama girip Miray'ı yatağıma yatırdım. Ardından yatağımın yanındaki koltuğa oturup onu izlemeye başladım. Cidden çok masum bir güzelliği vardı. Oof ne yapıyorum lan ben kendime gelmeliyim ben böyle biri değilim ki...ama olmuyor işte onu izlemek istiyorum lanet olsun!!!
MİRAY DENIZ'DEN
Bilincim yavaşça kendine gelirken çok yumuşak ve rahat bir yatakta olduğumu farkettim. Gözlerimi açıp başımı yana doğru çevirdiğimde bana büyük bir ciddiyetle bakan Ateş'i görmemle dışımdan yüksek sesle "HASSİKTİR!!!" hassiktir lan ben ne yapıyorum burada ne oldu bana şimdi bittim ben Ateş beni bitirdi resmen ona küfür ettim off yaa ne yapacağımı bilmezken sadece şaşkınca sinirle bana bakan Ateş'e bakıyorduum...

KOLEJDEKİ MAFYA(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin