•ROSE
Çocuklar içeri geçince jennie unnie ve jisoo unnie odalarına çıkmışlardı.
Karşımdaki koltukta jimin, jungkook ve tae üçlüsü yayılarak oturuyordu.
Bende lisa'yı boğmaktan yorulduğum için diğer koltuğa yayılmıştım.
Tae bana soru sorarcasına bakıyordu.
Ne soracak diye merak etmiyorum çünkü biliyorum.
Rs: ne var Tae ne soracaksın?
Th: aferin beni tanıyorsun. Neyse lisa'yla derdin neydi?
Biliyordum. Koltukta kendimi düzeltip oturur pozisyona geldim.
Rs: off boşver saçma sapan konuştu işte.
Th: peki ned-
Araya bıkkınca bana bakan jimin girdi.
Tae'ya eliyle dur işareti yaptı.
Jm: dur ben düzelteyim uzatma.
Neden lisa'yı kovaladın? Neden lisa'yı boğdun? Neden tarzan gibi içeriye girdin? Ned-
Rs: YETER! Yeter jimin bıktım bugün bana sunulan sikik 'neden'lerden amınıza koyucam şimdi yeter tamammı bıktım bu 'neden'den bana birdaha içinde sik gibi 'neden' kelimesi geçen cümle kurmayım. Sikeyim!
Cidden ne oldu bilmiyorum ama bir an sert bir şekilde jimin'e çıkıştım. Sinirden bağırarak konuştum ve ben sinirlenince hemen ağlayan biriyim. Jimin sözlerime karşı geri çekilmişti. Bende koşarak odama girdim.
Yatağa oturup sırtımı başlığa yasladım ve unicorn'lu yastığımı alıp sarılarak ağladım.
Biraz zaman geçtikten sonra kapı yavaşça açıldı. Bu kesin jungkook'tu. Çünkü jungkook benim odama kapıyı hiç bir zaman çalmadan girerdi.
Kafamı yavaşça kaldırdım. Jungkook şaşırmıştı. Hemen yanıma oturdu ve ellerimi tutup okşamaya başladı.
Jk: bu gözlerinin hali ne rose neden ağladın birdenbire?
Jungkook biraz terettüt etti çünki içinde 'neden' vardı ama sakin olacağım.
Rs: evet ağladım ve hala ağlıyorum jungkook görmüyor musun?
Jungkook hafiften bir gülümsemişti.
Jk: sen iyimisin bir an jimin'e çıkışmanın sebebi neydi. Hemde çok saçma bir kelime için.
Rs: aslında sabah çok neşeliydim. Ama ne olduğunu bende bilmiyorum. En son lisa yüzüne sinirlendim sonda bu oldu zaten. Ve evet çok abarttım dimi. Sinirimi ondan çıkarmamalıydım.
Jungkook bana yaklaşarak sarıldı. Saçımı okşamaya başladı. Bende kafamı boyun girintisine koydum. Derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım.
Rs: aslında bu pislik 'neden' kelimesini sen başlattın.
Dedim karnına hafif vurarak.
Jk: ne? ben ne yaptım şimdi?
Rs: size geldiğimizde bana 'neden, neden' diye ardı ardına tekrarlaman beni onda sinir etmişti zaten. Üstüne jimin de tekrarlayınca biraz daha sinirlendim.
Jungkook beni kendinden ayırdı ve elini yanağıma koyup yavaş yavaş akan gözyaşlarımı sildi.
Jk: bu arada jimin demişken git ona bir bak istersen.
Rs: neden noldu ki?
Jungkook kıkırdadı.
Jk: bak sende kullandın. Neyse sen ona çıkıştıktan sonra gözleri doldu bir şey demeden mutfağa gitti.
Rs: sert çıkıştım demi.
Jungkook onaylar şekilde kafasını salladı. Bende yataktan kalktım ve Jungkook'a sarıldım. Oda bana sarıldı hemen.
Rs: teşekkür ederim.
Jk: rica ederim hanımefendi.
İkimizde kıkırdayıp odadan çıktık.
Jungkook tae'nın yanına gitti. Bende mutfağa Jimin'in yanına.
Bardağa su dolduruyordu.
