~SUDE'DEN~
Sabaha kadar Burak'ın odasında kalmıştım.Arada sırada gelip kontrol edip gidiyordu.Yani benimle ilgileniyordu....
Ağrılarımda azalmıştı.Etrafıma bakmaya başladım.Etrafıma baktığım zaman bir balkon gördüm ve oraya doğru zorlanarak yürümeye başladım.Kapıyı açmaya çalıştığımda kapılar kilitliydi.Lanet olsun!
Herşeyide düşünüyordu!
Balkona arkamı dönüp yatağa doğru yürürken ayak bileğime giren şiddetli sancı ile yere düştüm ve bağırdım.
Ben:Aahhh!!
O anda aşağıdaki kattan koşma seslerini duymamaya başladım.O kadar hızlı koşuyorlardı ki!
Yatak odasının kapısı kırılır gibi açıldı ben bileğimin açısından kim olduğuna bile bakamadım.
Burak:Ben sana kalkma demedim mi!?
Ben ayak bileğimin açısından konuşamıyordum.Sadece bileğimin acısıyla suratımı buruşturuyordum ve kısa kısa inliyordum...
Burak:Çok mu acıyor?
Ben:Evet
Birazdan acıdan ve ağrıdan ağlayacaktım.Hatta gözümden akan yaşa engel olamadım.Burak parmağıyla gözyaşımı sildi.O an çok garip bir şey oldu.Parmağı yanağıma deyince yanağım bir anda yanmaya başladı.Neden olduğunu bilmiyordum...
Burak:Kalkabilecek misin? Aslında sormadan kucağıma almam gerekli ama kızdığın için alamıyorum.
Ayağa kalkmaya çalıştım ama ayak bileğim dehşet şekilde ağrıyordu
Kafamı hayır der şekilde salladım ve kollarımı yukarı kaldırdım.Yani bu beni kucağına alabilirsin demekti.
Burak hafifçe gülümsedi ve beni kucağına aldı.Elleri çıplak bacaklarıma değiyordu ve bu seferde bacaklarım yanmaya başlamıştı. Ne oluyordu bana!?
Beni yatağa yavaşça yatırdı.Ayak bileğime ve koluma başka sıcak bir bez getirdi ve önceden koyduğu bezi çıkartıp yeni getirdiği bezi sardı ve bir ağrı kesici verdi.İçtikten sonra biraz uykuya daldım....
~BURAK'TAN~
Sude'ye verdiğim ağrı kesiciyi içtikten sonra Sude uyuya kalmıştı.Onu biraz izledim.Bu kadar güzel olunabilir ah be abi burnu fındık ağzı kahve kül oldum yandım yani...
-Tabikide Sercan sevdiğim bir şarkıcı-
Ona verdiğim ağrı kesici ağrısını alacaktı.Ona kalkmamasını söylememe rağmen o kalkmıştı.Sanırım balkonu açık zanettmişti.Kendini zeki sanıyordu ama ben ondan daha zekiydim.Balkonu açık bıraksaydım ve yine sana bir şey olsaydı!
Bende yanına uzanıp uykuya daldım
~EYLÜL'DEN~
Parmaklarım dudaklarımın üstünde dolaşıp duruyordu.Beni öpmüştü!Tamam Uzay çok yakışıklı olabilir ama beni zorla ve tehtid ile öptü.Onun için ondan nefret ediyorum! Pis sapık!
Ama nedense eski sevgililerime göre daha güzel öpüyordu.İlk sevgilim beni öpmek yerine suratımı ağzının içine sokmaya çalışmıştı!Geri zekalı! Artık ne kadar çok kız öptüyse tecrübeli!
Aman ya banane ya!!
~UZAY'DAN~
Eylül'ü öpüp odadan çıktığımdan tam 10 dakika geçti ama benim kalbim hala hızlı atıyordu.Dudaklarım yine onu istiyor! Ne oluyor bana! Aşık denen salak şeyi mi oluyordum yoksa! Dudaklarım onu arıyordu..
Gidip yine onu öpmek istiyordum...
Sanırım dudaklarım onun dudaklarına ve bedenine acıkmıştı...
~SUDE'DEN~
Gözlerimi açtığımda Burak yanımda uyuyordu.Sessizce yataktan kalktım.Ayak bileğimin ağrısı azalmıştı neyse ki yürüyebiliyordum.Sessizce Eylül'ün kaldığı odaya gittim.Kapının kilidini açıp içeri girdim.Eylül uyuyordu onu uyandırdım
Ben:Eylül kalk.
Eylül:Ne oluyor ya! Sude sen ne zaman geldin buraya ya?
Ben:Hadi kalk kalk ikiside uyuyor kaçmanın tam zamanı
Eylül sessizce yataktan indi dış kapıya doğru yürümeye devam ettik.Kapının kilidini sessizce çevirdim ve kapıyı açtım.Eylül ile çıkıp kapıyı sessizce kapattım ve koşmaya başladık.Bir yol veya ev bulma hevesiyle koşuyorduk.
Eylül:Şurda bir ev var!
Eylül'ün gösterdiği yere gittiğimizde küçük bir ev gördük.Kapıyı çaldım kapıyı yaşlı bir amca açtı.
Yaşlı amca:Buyur kızım ne istemiştin?
Ben:Telefonunuz var mı acaba?
Yaşlı amca:Var kızım
Dedi ve cebinden çıkardığı telefonu bize uzattı.
Telefonu alıp 155'i tuşladım
Ben:Alo 155 acil durumlar mı?
Polis:Buyrun...
~BURAK'DAN~
Gözlerimi açtığımda yanıma baktım.Sude yoktu
Ben:Hassiktir!!
Hızlıca merdivenlerden indim ve tüm odalara baktım
Ben:Nerdesiniz amıma koyayım!!
Uzay'ın odasına koştum
Ben:Kalk oğlum kalk kızlar kaçmışlar!
Uzay:Ne!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPIK
RomanceBoynumda gezinen dudakları beni huylandırıyordu +Yapma,lütfen! O devam ediyordu ve birden dudaklarını dudaklarıma bastırdı.Öpmüyordu sömürüyordu. Onu ittiremiyordum,o çok güçlüydü....