Umarım beğenerek okursunuz :) Keyifli okumalar...
Bu arada adım Zeynep :) 15 yaşındayım ve lise 1 de okuyorum.
O gün Eda'yla dersten sonra yemekhaneye gimtiştik.Kurt gibi açtık ama bir yandan da canımız hiçbir şey yemek istemiyorduk.Karıştık yani :)
Yemeklerimizi aldık ve masamız oturduk ve yemeğimizi yemeye başladık.Yemek yemeye devam ederken Eda beni dürttü ve karşı masada yemek yiyen çocuğu gösterdi ve ''Kanka ya baksana şu çocuk ne kadar tatlı.'' dedi.Ben de ''İyiyimiş kanka ya.'' dedim ve gülümsedim.Eda bir süre çocuğu izledi ben de onu uyarıp durdum.Kızım bakmasan çocuğa alacaklı gibi falan dedim.Ama işe yaramadı galiba çocuğu izleyip durdu.Ama ya çocuk da daşmış hani :)
Yemeğimizi yiyip sınıfa geldik.Eda çocuğu ağzından düşürmüyordu.''Acaba adı ne,kaçıncı sınıf,sevgilisi var mıdır?'' gibi sorular sorup sonra da kendince ''Ya vardır sevgilisi tabi ya hep kaparlar zaten böyle çocukları.'' diyip durdu.Sonra zil çaldı ve derse girdik.Rehberlik vardı ve klüp seçimleri yapılacaktı.Derste ben de çocuğu düşünmedim diyemem yani :). Anneler neler doğuruyo arkadaş ya :D Sonra sıra klüpleri seçmeye geldi Eda ve ben kütüphaneciliğe girdik.İçimizde şöyle bir umut vardı bizim taşın da o klüpte olması ama umutsuzduk.Ne arasın o çocuk kütüphanecilik klübünde abicim ya :D
Diğer tenefüs ben yeni yemek kartımı çıkarmak için müdür yardımcısının yanına gittim.Bizim taş da bu gün nöbetçiymiş.Aman tanrım didim :D Odaya bir girdi ben error verdim :D Müdür yardımcısı da ''Oo Emir Ege gel bakalım'' deyince ben sırıtmamak için kendimi zor tuttum.Sonra da kartımı alıp odadan çıktım.
Sınıfa gidip Eda'ya bunu söylediğimde Eda kafasını sıraya vurup durdu ben neden gelmedim ki ? diyerek.Ben burada birazcık gülme krizine girmiş olabilirim ama azcuk canım .s
Sonra tam çıkıyorduk ki duyuru panosunda yarın klüp toplantılarının olacağını gördük.Halay çekmemek için kendimizi zor tuttuk çünkü yarın eti pufun(bu Eda'ya la bizim aramızda Emir Ege ye taktığımız lakap :) bizim klüpte olup olmadığını görecektik.Hiç de umudumuz yoktu ya...
Yarın sabah rutin olarak okula geldik.Derslere gir çık,gir çık tempo aynı tempo yani :D Bir iki tenefüste bizim eti pufu gördük.Eda bir gülme krizine gir.Çocuğu görünce gülmeye başlıyor ya :D En sonunda 7. dersten çıkış zili çaldı ve biz koşarak klübümüzün sınıfıa gittik.Malum görev var :D Sizde biliyorsunuz ki biz oraya görevimizi yerine getirmek (!) için gittik başka birşey düşünmeyin yani canım :D
Bir sıraya oturduk ve beklemeye başladık.Aramızda ya kesin gelmez buraya ya sporda falandır o diye konuştuk ben de öylesine ''Hadi kanka birşeyi 40 kere söyleyince olurmuş ya hadi söyleyelim.'' dedim alaycı bir ses tonuyla ama baktım Eda etipuf,etipuf diye saymaya başladı.Ne yapıyo bu kız ya :D Sonra bir baktık etipuf içeriye girdi ben direk OHA diyebildim.Eda ilk başta birşey anlamadı.Baktı ben saydırmaya başaladım anladı bizdeki mutluluk...
Klüp toplantısı klasik bir şekilde tamamlandı.Başkan seçimi falan.Anormal olan tek şey imza listesinden Emir Ege'nin soyadına ve sınıfına bakmamızdı :D Bizim et puf 10.sınıf bizden 1 yaş büyükmüş ya NO PROBLEM!!! :D
Arkadaşlar ilk bölüm böyleydi belki birazcuk kıs olmuş olabilir ama okuam sayılarına göre değişecek tabi umarım beğenerek okursunuz :D KEYİFLİ OKUMALAR...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ETİPUF MESELESİ
Roman d'amourHayatınızda elbette meseleler vardır peki siz hiç '' BİR ETİPUF MESELESİ'' çözdünüz mü? Sizce ''BİR ETİPUF MESELESİ' nasıl çözülür? Hadi gelin hep beraber çözmeye çalışalım bakalım sonuç ne olacak?