bir

1.6K 85 38
                                    

Açık kahverengi saçlarını sağ eliyle geriye doğru attı. Sol elinde sıkıca tuttuğu kupona bakarken sırasının gelmesini heyecanla bekliyordu. Mahallesindeki diğer arkadaşlarıyla 3 haftadır aralıksız her gün konuştukları bir geminin bileti için girmişti bu çekilişe. 3 hafta boyunca sıkı çalışmış ve çekilişte bu geminin biletini kazanma şansı bulunduğu söylenen şanslı kuponu almak için günde 3 adet şarap almıştı. Şişelerin içinden kuponları alıp hepsini sahil kenarına gelip balıkçılara satıyor, aklınca parasını geri kendine çeviriyordu.

Sırası kendisine yaklaştıkça gerilmiş, alt dudağını dişleri arasına alıp hafifçe ısırmıştı. O gemiye binmeyi gerçekten çok istiyordu. Arkadaşlarının söylediğine göre gemiye sadece şehrin en zenginleri binebiliyordu. Hayatı boyunca çalışsa bile bu gemiye bilet alamayacağını çok iyi biliyordu. Belki de hayatında bir kere yaşayabileceği bu şansı asla kaybetmek istememişti.

Ailesi desen onu çoktan terk etmişlerdi. Bedenen değil ruhen terk etmişlerdi. Yaşadıkları kavga sonrası ailesi başka bir şehre taşınmış, genç adam bu koca şehirde tek başına kalıp çalışmaya başlamıştı. Eğer bileti kazanırsa kaybedeceği hiçbir şeyi yoktu.

Önündeki son vatandaşta üzüntüyle sırasından ayrılınca kendine olan özgüvenini kaybetmiş, çekinerek elindeki 24 kuponu görevliye uzatmıştı. Görevli, genç adamın verdiği kuponları ilk rakamdan başlayarak elemeye başladı. Görevli şanslı bilet sayılarına göre kuponları son üç rakamına kadar elemişti. Geriye sadece 6 kuponu kalmıştı. Genç adam görevliyi dikkatle izlerken sayıları kontrol eden görevli başını yavaşça kaldırdı.

"Adınız nedir?" diye gülümseyerek sordu.

Sabah 8'den beri tüm kuponlarla bıkkınlıkla uğraşan görevlinin ilk defa güldüğünü görünce şaşırmıştı.

"Kim Taehyung." diyerek cevapladı.

"Tebrikler Taehyung Bey. Kuponunuz Titanik'in şanslı biletlerinden biri. Gemimiz yarın 15.00'da kalkacaktır. İyi günler." diyerek genç adamın geriye kalan kuponlarını uzattı.

Taehyung, bileti kazandığının şokunu atlatamamış bir şekilde sessizce teşekkür edip sıradan ayrıldı. Hala şoktan çıkamamış, gülümseyerek sokağın ortasında dikiliyordu. Gemiye bineceğinin heyecanı ve mutluluğuyla mahallesine doğru hızla yürümeye başladı. Daha doğrusu, bileti kazandığına mı sevinsin yoksa ilk defa birinin ona "Bey" diye seslenmesine mi sevinsin, karar veremiyordu.
 


  
   

another love in Titanic °Vhope°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin