1.BÖLÜM

12 0 0
                                    

Irmak'tan
Sabah gözümü alarmın sesiyle açtım. Telefonumun ekranına baktığımda aslında birinin aradığını farkettim ama arayan numara gizli numaraydı. Uyku sersemi telefonu açtım.

"Alo!?"

"..."

"Alo! Rüzgar sabah sabah benimle dalga mı geçiyorsun yaa!"

"..."

Cevap vermeyince telefonu kapattım. Ve yarım kalan uykuma devam ettim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Alarmın sesiyle tekrardan uyandım. Bugün okuldan önce bizim tayfayla kafede buluşucaktık. Alarmı kapattım ve banyodaki klasik işlerimi de yaptım ve giyindim.

 Alarmı kapattım ve banyodaki klasik işlerimi de yaptım ve giyindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ve aşağıya kahvaltıya indim annem yine döktürmüştü. Çok güzel bir sofrayla göz gözeydim. Hemen oturdum ve tıkınmaya başladım.

"Dur yavaş kızım boğulacaksın."

"Yok sultanım merak etme bana bir şey olmaz. Bu arada ben bugün erken çıkıcam. Bizimkilerle buluşup gidicez okula."

"Tamam tamam."

Yemeğimi yiyip evden çıktım. Kafe bizim eve çok yakındı. O yüzden yavaş yavaş yürümeye başladım.

Kafeye gittiğimde daha bizimkilerin gelmediğini farkettim. Hemen köşedeki masaya oturup onları beklemeye başladım.

5-10 dakika bekledikten sonra Tuğçe ile Rüzgar'ın geldiğini gördüm. Onların evi birbirlerine çok yakın olduğu için genelde beraber geliyorlardı.

 Onların evi birbirlerine çok yakın olduğu için genelde beraber geliyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Masaya gelip oturdular

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Masaya gelip oturdular. Kendimize birer tatlı sipariş ettik. Çok geçmeden Aras ta geldi.

Biz hep beraber otururken bir  anda aklıma bu sabahki olay geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Biz hep beraber otururken bir anda aklıma bu sabahki olay geldi. Hemen Rüzgar' a tip tip bakmaya başladım. O da benim baktığımı görmüş olucak ki o da benim baktığım gibi bakmaya başladı.

Çok öyle kalamadan gülmeye başladık.

"Yaa bıkmadın mı bu çocukça oyunlardan. Niye uykumun en güzel yerinde arıyorsun hadi aradın niye konuşmuyorsun."

" Ne ben mi aramışım!"

"Rüzgaaaar! Kandırma canım kandırma."

Rüzgar bana anlamayan gözlerle bakmaya devam ederken telefonum çalmaya başladı. Hem de yine özel numaradan aranıyordu.

O sırada şaşkın gözlerle Rüzgar'a bakıyordum bu arada Tuğçe ile Aras ta bana bakıyorlardı.

"Rüzgar değilmiş bu sabah beni arayan çünkü yine özel numaradan aranıyorum."

Hepsi bana bakıyordu.

"Telefonu aç hopörlere al." dedi Aras. Ben de onun dediğini yaptım.

"Ya yine ne var."

"..."

"Ya oğlum cevap versene." bunu Rüzgar söylemişti.

"..."

Ve bir anda karşı taraf konuşmaya başladı.

"Deniz Kafe" dedi o ses. Sonra da kapadı. Biz şaşkınca birbirimize bakıyorduk.

Aras "Galiba sesini değiştirmiş o ne biçim sesti." dedi.

Rüzgar'da "Boğazında yün kalmış kedi gibi konuşuyordu." dedi.

Söylediğine hafifçe güldüm.

Tuğçe" Peki gidicekmiyiz oraya?" dedi.

Aras"Bilmiyorum ama galiba gitmemiz gerekiyor."dedi.

Ben de onu onaylarcasına kafamı salladım.

Biz hemen hesabı ödeyerek çıktık.

Yolda giderken Rüzgar "Abi yaa böyle şeyler hep dizilerde olur sannediyordum. Ne aksiyon be çok heyecanlıyım acaba oraya gidince büyücü cadıyla mı karşılaşıcaz?"dedi.

Aras ona yan yan bakmaya başladı. Tuğçe de kıkırdıyordu.

Biz öyle konuşa konuşa kafeye vardık. Kafe de değişik ne var diye bakıyorduk.
O sırada yine Rüzgar ciddi ortamı bozuyordu.

"Abi çok pis tuvaletim geldi hemen gitmem gerekiyor."dedi.

Tuğçe"Oğlum ne bu yaa dakka başı tuvalete gidiyon."dedi.

Ben de "Git hadi git. Ama çabuk gel." dedim.

Rüzgar lavaboya gitti. Lavabo kafenin iç kısmındaydı. Biz hala değişik değişik etrafa bakıyorduk.

Aras"Çok değişik duruyoruz. Gelin şuraya oturalım." diyerek bir masayı gösterdi.

Biz de oturduk sonra kapıdan koşarak Rüzgar çıktı. Bizi gözleriyle arıyordu. Telaşlı gibi görünüyordu.

Tuğçe Rüzgar bizi görsün diye elini kaldırdı. Rüzgar da bizi görünce hemen masaya doğru hızlı hızlı gelmeye başladı.

Ona değişik değişik bakıyorduk.

"Tu..tuvalet.. k.. kan.. a.. adam.."

Biz anlamaz gözlerle ona bakıyorduk.

Aras "Düzgün anlatsana oğlum otur şuraya soluklan."

"Abi tuvalette adam var yerde kan içinde."

Aras"Bizi bunun için mi çağırdı yoksa buraya?"

O sırada Tuğçenin telefonu çaldı.

"Şeyyy beni özel numaradan arıyorlar." dedi.

Aras"Demek ki birisi bizimle oyun oynamak istiyor." dedi.

SIRADAKİ ADRESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin