Vasiyet...

16 4 2
                                    

Merhaba hikayeyi yazmaya son hızla devam. Umarım sizin de hoşunuza gider ve okumaya devam edersiniz. Ben aslın da kendim için yazmaya başladım bir şeyleri başarabileceğime inanmak istedim. Tabi sizin okuyup bana destek olmanız beni ayrıca mutlu eder. Neyse çok konuştum, iyi okumalar😊


Beran'a bir nevi göz dağı vermemin üzerinden iki gün geçti. Bu iki gün içerisin de bir birimize ölümcül bakışlar atmayı ve umursamaz tavrımızı hiç elden bırakmadık.
Çocuk sorunlu resmen, ama benim adım Gül ise ben de bu çocuğu adam ederim.
Bu gün avukat gelecek ve birlikte Kemal amcanın vasiyetini dinleyeceğiz.
Avukat Murat bey özellikle birlikte dinlememiz için uyardı ben ve bay ukalayı.

Ben de anlamadım ama vardır elbet birşey bu işin altın da.
Yatağımdan kalkıp odamdaki banyoya girdim. Rutin işlerimi hallettikten sonra odama geri dönüp elbise dolabıma yöneldim. Ne giyeceğime karar vermek için askıları karıştırdım ve sonunda elime diz altında biten haki yeşil tonlarında bir elbise aldım.
Elbiseyi üzerime giydikten sonra, saçımı da tepeden sıkı bir at kuyruğu yapıp, hafif bir makyaj yapmak için odamdaki aynanın karşısına yöneldim.
İşim bittikten sonra odamdan çıkmak için hazırlandım.

Fatma abla ve Aslının ne yaptığına bakmak için mutfağa doğru yöneldim.
Ah bay ukala sırığımızla karşılaşmamak mümkün değil çünkü aynı evde yaşıyoruz.
Ben mutfağa doğru inerken önümü kesti.
Aptal çocuk ne istiyor sabah sabah benden. Ama her ne yapmayı düşünüyorsa misliyle karşılığını alacak.

" of çekilsene önümden sırık ne var benimi özledin, ah pardon laflarımı özlemişsindir sen".

Bu çocuk neden bana böyle bakıyor, kesin aklında kötü şeyler var pis içten pazarlıklı . Demek iki gün önce konuşup ona konuşma fırsatı vermeden yanından gittiğim için zoruna giden birşeyler olmuş.
Oh canıma değsin sen beni ne sanıyorsun, kolay lokma değilim anla bence . Ne kadar çabuk o kadar iyi.

" Evet iki gündür atarlı cüceyi görsem de ona doya doya baksam diye kendi kendime düşünüp durdum. Alaycı bir şekil de sırıttı ve devam etti. "Kızım bir git ya ben senin neyini özleyecem, ayrıca tipim değilsin heveslenme boşuna. Biliyorum çok zor benim gibi yakışıklı birinin karşısında heveslenmemek ama ben ce boşuna uğraşma derim."

Aptal ukala sırık ego yığını. Sabahın köründe gelip beni gıcık etmek için uyanmış. İki gün öncenin intikamını böyle alıyor kendince. Ah zavallı kendini beğenmiş demek söylediklerimi anca hazmedebilmiş. Demek yine kaşınıyorsun, tamam bunu sen istedin.

" Ah ben şu an yıkıldım,tipin olmadığım için. Ne yapacağımı bilmiyorum, Beranın tipi olayım diye kaç gündür kendi kendime söylenip durdum. Yüzüme samimiyetsiz bir gülümseme yerleştirdim ve devam ettim. " sen kendini bulunmaz hint kumaşı falan mı sanıyorsun da , bana bu kadar ukalaca konuşabiliyorsun. Sence senin tipin olup olmamak umurumdamı? Bence sen hiç heveslenme çünkü üzülürsün."

Ne diyeceğini beklemeden onu önümden itip aşağıya indim.
Fatma abla ve Aslı kahvaltı hazırlıklarına koyulmuştu.
" Günaydın kolay gelsin güzellerim."
İkiside kapıya doğru başını çevirip gülümsedi.
" Sağol güzellik kolaysa başına gelsin hatta bence gerçekten gelsin." Aslı muzipçe gülümsedi sözünü bitirince.

" Tamam gelsin ne olacak Aslı benim gözümü bunlarlamı korkutuyorsun, bundan korkmayacağımı en iyi sen bilirsin." Lafımı bitirdikten sonra Aslıya bakıp gülümsedim.

" Evet biliyorum senin ne cadı olduğunu."
Fatma abla ikimize de bakıp tatlı atışmamıza gülüyordu. " Hadi otur kızım sana bir şeyler hazırlıyım da kahvaltını yap. Aslı sen de kızla uğraşma yavrum."
Dedi Fatma teyze Aslıya bakıp tatlı bir şekil de uyararak.

" Yok Fatma abla ben Aslının benimle uğraşmasını bile seviyorum o benim canım .
Diyerek Aslıya göz kırptım.
Kahvaltı yaptıktan sonra avukatı beklemek için salona geçtim.
Tabi bizim gıcık da oradaydı.
Yüzüne bakmadan tekli koltuklardan birine oturdum.
Arda çaktırmadan bakıyım derken her defansında yakalanıyordum.
Ağız tadıyla bir röntgencilik yapamadım. Az bir zaman sonra Avukat Murat bey geldi ikimizle de selamlaştıktan sonra oda tekli koltukların diğerine oturup söze girdi.

"Öncelikle hepimizin başı sağolsun acı bir kayıp verdik. Kemal bey benim yıllardır müşterimden çok dostum oldu , onu hep sevgiyle anıcam.
Diyerek asıl konuya geçiş yapmak için hazırlandı.
" Kemal beyin bir vasiyeti var bilmiyorum bundan size söz etti mi ama , bu konu her ikinizi de yakından ilgilendiriyor.
Beran ve ben sözünü kesmeden saşkınca avukata bakıyorduk. Kemal Amca bana hiç söz etmedi bu vasiyetten,
Umarım bizi ilgilendiren konu tahmin ettiğim konu değildir. Yoksa bu çocuk beni öldürür.

"Vasiyette şöyle yazılmış , canım evlatlarım bu sizden son isteğim biliyorum bana çok kızacaksınız , ama eğer bu isteğimi yaparsanız mezarım da rahat uyuyacağımı bilmenizi isterim.
Oğlum Beran ve kızım Gül ikinizi de çok seviyorum ne olur bana kırılmayın olur mu, çünkü ben sizi kırmak yada üzmek için bu işe kalkışmıyorum. Evet gelelim sizden istediğim şeye, ben sizin birbirinizle evlenmenizi istiyorum. Beran bana yıllarca kırgındın oğlum, biliyorum bu isteğim sizin için zor olacak ama emin olun ikinizin ne kadar uyumlu bir çift olacağınızı çok iyi anlayacaksınız.
Eğer evlenmeyi kabul etmez ve karşı çıkacak olursanız tüm mal varlığımı hayır kurumlarına vermesi için avukata talimat verdim. Beni affedin bu ikinizin iyiliği için evlatlarım.

Vasiyet okunduktan sonra, şok olmuş bir vaziyette birbirimize baktık.
Ben biliyordum bu isteği ama bakalım Beran bey ne yapacak.
Bakalım zaman bize ne gösterecek...



Ve bölüm biterr😊
Umarım keyif almışsınızdır😘

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gül YüzlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin