Suretlerden bozma bir mayın tarlası aynalar
Kaçtığı kadar yakalanır insan,
Sevmediği yanlarına.
Kucaklaşmak bir çocuk avuntusu,
Çıkmaz dertlerinin, büyük duvarlarında.
Nefret edilen benliklerle zehirlenen gözlerde,
Okuma yazma bilmeyen acılar yanardı; usul usul...
Dudak uçlarını kesen çizgiler,
Ne ağırlıklar taşırdı, boş gülüşlerde...
Kirpiklerinin darağacında,
Boğulan hayallerin sallanırdı
Kırık birkaç parça süzülürken
Yanaklarından ölüm soğuğuna inat,
Sıcak öfkende
''Ne kaldı?'' derdin hep kendine.
Oysa saklanılan bir perde olmaktan fazlasıydı,
Saçlarında beyazların anlattığı öyküler
Yıkık dökük harabelerinde, yanan bir ruhtan hayata gebe;
Bir dize...Bir suret bakardı aynadan sana,
Gözlerinin ölü toprağında;
Bir mayın patlar!
Binlerce şiir dilsiz kalırdı yanında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kalem
Poetryİçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdek...