Önümde diz çökmüş,umut dolu,parlayan gözleriyle yüzüme bakarak cevap vermemi bekliyordu Kutay.Mekanda bulunan herkes,evet de diye bağırırken,yüreğim,kalbim çarpıntılara bürünmüştü.Daha fazla Kutay'ı bekletmeden evvvveeett,bir ömür boyu seninle yaşlanır,bir ömür boyu senin kadının olurum dedikten sonra boynuna sımsıkı sarıldım.Etraf da alkış sesleri çoğalırken,Kutay'ın boynundan ellerimi çektikten sonra Kutay,yüzüğü takmak için titreyen ellerinin içine elimi aldıktan sonra,yüzüğü takacakken,gözlerimin içine bakarak seni seviyorum diyerek taktı.
Saçlarına karlar da yağsa,şifayı kapıp hastalansan da,sıkıntıların olduğu zaman derman olmaya,her halinle seni sevmeye bugünden sonra hazırım sevdiceğim.Senin o çocuk gibi tertemiz olan kalbine,güzel yüreğine sevdalandım ben sevgilim.Bir gün değil hergün,sevgim artarak,yeniden o gözlerine tutularak seveceğim seni gökyüzü gözlüm.Ben bugün evet dedim,içimden iyi ki sen dedim.Bana pişmanlık duygusu yaşattırma,beni yıkıp dağıtma sevgilim,eğer sen de yıkarsan,dağıtırsan toparlanamam ilk aşkım bana bunu hiçbir zaman yapma,beni yanıltma.
Yavaş,yavaş çalmaya başlayan müzik eşliğinde Kutay elini belime dolayarak,dansa kaldırırken,mutlulukdan akan gözyaşlarımı da eliyle silmeye çabalıyordu.Konuşarak,mutluluğumuzu birbirimizle paylaşarak,müziğin bitmesiyle dansımızı bitirdikten sonra,garsonun yanında,köşede heyecanla bizi bekleyen kardeşim Ediz'i alıp masamıza geçtik.
Ediz'in,gülerek enişteciğim hayırlı olsun demesiyle,Kutay'la gözlerimizin birbirine denk gelmesiyle tebessümlerimiz birleşti.Maral hanıma hayırlı olsun demek yok mu ediz bey,ben tek başıma evlenmiycemya dedikten sonra hepimizin kahkahaları adeta,dışardan duyulurcasına sesliydi.Ediz,ablacım hayırlı olsun derken,garsonun menüyü getirmesiyle sohbetimiz bölündü.İsteklerimizi garsona ilettikten hemen sonra,Kutay'ın düğünü ne zaman yapalım acaba demesiyle bir kez daha mutlulukdan şaşırdım.
Beni hep böyle güzel,ani haberlerle,sorularla şaşırt sevgilim.Beni yalnız bırakma,benim senden,kardeşimden başka neyim var şu hayatta.
Yüz yerde,yaş gözde,sen bende kalıp da,kendini benden uzaklaştırma beni çıkmazların içine,çıkmaz sokaklara sokma gökyüzü gözlüm.
Kutay'a,gözlerimi doğrulttukdan sonra,ailenle konuşman,benim dayımla konuşmam gerekmezmi dememe kalmadan...Kutay,tabi ki canım aile konusunu hallettikden sonra diyorum bende diyerek yüzünde tebessüm oluştu.Bunu yalnızken konuşmamız daha doğru şuan,bu anın tadını çıkaralım yakışıklılar dedikten sonra,garsonun yemeklerimizi getirip,masamıza yerleştirmesiyle,yemeklerimizi yeyip mekandan çıktık.
Kalbim durmadan,azrail son nefesimi almadan,topraklar bedenimi sarmadan,sen benden gitme sevgilim.
Yavaş adımlarla ilerledikten sonra arabada yerimizi alıp,Kutay'ın,ediz ve beni evi bırakması için ilerlemeye başladık.Hafif,sesle çalan müziğin eşliğin de Kutay'da kendince müziğe eşlik edip mırıldanırken,yarın napıyoruz demesiyle Ediz'in,bende gelicekmiyim acaba sizle demesiyle Kutay'ın sorusu yarım kaldı.Ediz'e başımı çevirip,dur bakalım sen küçük bey,yarın olsun bi bakarız diyerek,Kutay'a dönüp mesajlaşırız,ya da ararım konuşur kararlaştırırız dedikten sonra,tamam kadınım demesiyle,adeta bayramda harçlık,şeker verilen çocuklar gibi oluşan mutluluğumun hiçbir tarifi olamaz,kimse tarif edemez bana bu duyguyu.
Ben babamdan sonra,en çok seni sevdim,en çok sana güvendim gözlerine,kalbine gömülmek istediğim,yeryüzünde ki cennetim.Her geçen gün,sevgimiz daha da artsın,kalbimiz daha da aşkla bürünsün,birbirimize alışkanlığımız daha çoğalsın yarim.
Kutay'ın evin önüne yaklaşıp durduktan sonra,yanağına öpücük kondurup,ediz'inde görüşürüz enişteciğim demesiyle arabadan inip eve girdik.Oturma odasının balkonundan,Kutay'a el salladıktan sonra Kutay,ailesine olanları anlatmak için eve gitti.
Nerden bilebilirdim,en yakın arkadaşıma sevinçle olanları anlatacakken,sevincimin yarı da kalacağını...En yakın arkadaşımın mutluluğuma ortak değilde,mutluluğumu bozmak için elinden her geleni yapıp,ardına koymayacağını kim söylese inanırdım?
En zor zamanlarım da yanımda olan,arkadaşım dostum,Simay,nasıl olurda mutluluğuma eşlik edip destekci olacağı yerde,düşman kesilip köstek olacağını nasıl düşünebilirdim,inanabilirdim...
En güvendiğim insan,en son güveneceğim kişiymiş meğer.Dostluğu yalan,iyilikleri menfaat üzerineymiş.
Balkondan içeriye girip üstümü değiştirmek için odama geçtikten sonra üstümü değiştirip,ediz'in üstünü de değiştirmesi için kıyafetlereni verdim.Dağınık,masa'nın üstünde kalan bardakları toplamak için,mutafağa geçip etrafı toplamaya başladım.Evin heryerini,bal dök yala kıvamına getirdikten sonra,kendime köpüklü kahve,ediz'e de süt ısıtmak için tekrar mutfağa geçip hazırlayıp tepsiye koyduktan sonra oturma odasına geçtim.Ediz'e seslenip sütünü içmesi için çağırdıktan sonra,uzattığım ayaklarım eşliğin de sıcak kahvemi yudumlarken Kutay'la yarın neler yapacağımızı kararlaştırıyorduk.
Şuan bu kadar mutluyken,kendinden çok ona güvendiğin dostun mutluluğunu alıp götürecekmiş meğer.İnanmaman gereken kişiye,kendinden çok inanıp hayatında ki en büyük yaşayacağın pişmanlığı kendin oluşturmussun Maral Karaman.
Dayım'ı arayıp bu güzel olaydan,haberdar olması için telefonu masanın üstünden alıp rehberden dayım'ı bulduktan hemen sonra aramaya başladım.Açmasını beklerken,heyecandan kalbimin çarpıntısı her geçen saniye artıyordu.Dayım telefonu açıp seni dinliyorum ama çok müsait değilim kızım demesiyle,hafif lafı geveledikten sonra direk konuya girip Kutay,bugün evlenme teklifi etti dayı,ben de evet dedim.Senin de haberinin olmasını,fikirlerini,düşüncelerini almak istedim dedikten sonra,dayım'ın belliydi herşey kızım zaten Kutay'ın sana bakışlarını görmemek mümkün mü? Duyguları dışardan belli oluyor.Hayırlısı olsun güzel kızım,yarın akşam işten çıktıkdan sonra size uğrar,hem o güzel ellerinden bir köpüklü kahve içer,hem de olanları konuşur,neler yapmamız,nasıl olması gerektiği hakkında kararlar alıp,mutluluğunu beraber paylaşırız.Şuan çok müsait değilim kızım dedikten sonra telefonu kapattık.
Mutluluğumu paylaşıp bu konu hakkında saatlerce dedikodu yapmak için,Simay'ı aramaya başladım.Uzun süre çalıp,tam telefon kapanacakken efendim Maral demesiyle,sana güzel haberlerim var Simay,iki gündür aramasan da ben yine dayanamadım bak dedikoduklara boğmak için aradım seni deyip hafif kahkaha attım.Simay'ın sesi,hafif kırık gibi geliyordu.Neyin var diye sormama kalmadan,Kutay'la nede olsa hastaneden sonra baş başa vakit geçirdiniz.Acını dindirecek,derdine derman olmasını ondan bekledin.Oda sana fazlasıyla derman da oldu,acını da dindirdi herhalde,Maral hanım demesiyle duyduklarıma inanamıyordum.
Bu benim tanıdığım Simay olamazdı.Benim arkadaş bildiğim,dost bildiğim insan böyle olamazdı.
Simay'ın dediklerini,duymamazlıkdan gelip,anlayışla karşılamaya çalışıp lafıma devam ettim.Güzel haberi duymaya hazır mısın dostum? Dememle,Kutay bugün yemeğe gittiğimiz de evlenme teklifi etti dedikten sonra yüzüm de oluşan mutluluk tebessümüyle beraber,Simay'ın cevap vermesini beklerken,telefonun ekranına baktığımda Simay'ın suratıma telefonu kapattığını anladım.
Benim arkadaşım,mutluluğuma nasıl düşman olabilirdi? Nasıl olur da bana bu kadar kibirlenebilir,kıskanabilir di?
En güvendiğim,benim mutluluğuma göz dikti,kimseye güvenmemem gerektiğini bana öğretti.
Doğru sandığım insanlar,yanlışmış meğer...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM
Teen FictionYanı başımda gün batımını izlerken,gözlerimiz birbirine denk düştüğünde,o gözlerinde ki tutkuyu gördükten sonra her şeyin farkına varmaya başladım.'Bizimkisi bir hemdem'den(can ciğer arkadaşlık'dan)başlayan,sonu,ucu bucağı olmayan,iki bedende bir aş...