(1)

2K 74 38
                                    

İlk bölüm iyi okumalar.(muck)

"4 yıl oldu..
Koca 4 yıl..
Senin mezarının başında ağlamak isterdim babam. Gözyaşlarım mezarındaki toprağına bir yağmur misali yağsın isterdim.. Aramızdaki toprağı kaldırıp yanına uzanmak o özlediyim sesi duyup kokunu içime çekmek istedim..
Biliyorum imkansız..
Gücüm yok. Eskiden mezarına geldiyimde bayılıp hastaneye kaldırmışlardı beni.. Komaya girmişdim. 1 ayın sonunda komadan uyandım. O zamandan bu güne koredeyim.. Komadayken seni görürdüm hep.. Bana koreden git kızım burada acı çekme annene sahip çık derdin o güzel yemyeşil alandan..
Ama içeri girmeme izin vermezdin..
Daha çok erken zaman geldiyinde buluşucaz kızın derdin. O zaman anlamakda zorlanırdım..
Ama artık anlıyorum baba.. Senin kızın artık 20 yaşında genç bir kız oldu. Benden sevgini eksik etmedin. Sana sonsuz bir sevgi duyuyor ve teşekkür ediyorum."

Babamın ölüm yıl dönümüydü.. Ve ben akan göz yaşlarımı tutmadım.. Elime aldığım bir fotoğrafa bakıp konuşdum.. Onunla toprak olmuş o adamla.. Rüzgar olup saçlarımı okşayan.. Yağmur olup gökyüzünden yağan o adamla.
Annem içeri girdi..
"Kızım hadi artık dinlen yeter artık ağladın.. Ağlamak çare deyil kızım. Ağlaman zayıf düşmen babanın hoşuna gitmez dimi?"
Annem saçlarımı okşayıp öpücük kondurdu..
"Haklısın ben uyusam iyi olur..".
Annem odamdan çıktı telefonumda saate baktım 01:57.. Ağlamaktan yorgun düşmüş vücudumu yumuşak yatağıma emanet ederken..
Uyku kapımı çaldı.. Ben de açtım.. Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴

Sabah uyandığımda saate baktım..
06:01
Yataktan kalkıp banyoya girdim.. Ve ılık bir duş alıp bornozumu ve havlumu da alıp banyodan çıktım..
Bornozum vücudumda havlumsa kafamdayken ben dolabıma adımlıyordum.
Siyah bir sweatshit ve siyah kot pantalon aldım..
Üzerimi giyinip uzun saçlarımı kurutup bir fön çektim ve telefonumu alıp mutfağa indim.
Annem kahvaltı hazırlamışdı..
Ben güzel sanatlarda okuyordum.. Bu yıl ikiydim..
Hayatın zorluğunu resm etmek hoşuma gidiyordu..
Müzik dinlemek hobimdi..
Keman piano çalmayı seviyordum ama gitar da çalmak istiyordum. Hoca yoktu desem yeridir..
Kahvaltımı yapıp yine yukarı çıktım ve hafif bir makyaj yaptım..
Dudağıma parlatıcı sürdüm ve gözüme de aylaynır çizip evden çıktım..
Siyah büyük bir sırt çantam vardı..
Kulaklıklarımın siyah renkde olmasını seviyordum. Müzik dinleye dinleye okulun bahcesine vardım ve ilerleyerek sınıfa girdim..
Sakince dersin başlaması için bekledim.. Ve işte hocamız bayan Nana..
✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳
Ders biter bitmez kulaklıklarımı kulağıma takıp sırt çantamın içine eşyalarımı koyup kendimi dışarı attım. Bu gün evimize misafir gelicekti.. Tanımadığım biri..
Bahçeden çıkıyordum ki omzuna dokunan elle duraksadım ve arkamı döndüm..
Jihoon..
"Merhaba yujin.. Nasıl sın?"
Gülümsemesine sahte bir şekilde karşılık verdim. Aslında iyi biriydi sadece arkadaş edinmek bana garip geliyordu..
yani artık garipti..
"İyiyim jihoon.".
" beraber gidelim mi?"
Offf ben müzik dinliyicem demek istersim ama kıramadım işte..
Tamam anlamında kafamı haraket ettirdim..
"Eee neler yapıyorsun nasıl gidiyor hayat?"

"İyi işte nasıl gitsin.. Ya senden?".

" bu yıl son sınıfım..heyecanlıyım. Babamın şirketinde öz mimar olarak çalışıcam.. Ortaklarımız var. Babamın gözüne gire bilmek için çok çalışmam ve onu menun etmem gerek.."

"Gelecek planını saydın resmen.."

Jihoon kıkırdadı ve biraz sonra duduk.. Benim evime gelmişdik.
"Sonra görüşürüz jihoon"

"Aaaa.. Yujin. Bir hafta sonra benim doğum günüm de senin de orada olmanı istiyorum. Gelirmisin?"

"Tamam.. Ama daha bir hafta var neden şimdi dedin?"

"Şu anda büyük bir cesaret geldi de o yüzden.. Daha sonra aynı cesaret gelmeye bilir."

Gülümsedim ve kendimi eve attım..
"Anne?"

"Efendim kızım?"

"Şu misafirin kim?"

Annem mutfakda yemek yapıyordu bende arkadan ona sarıldım.. Daha sonra bana döndü ve konuşmaya başladı..
"Gel otur şöyle.."
Oturdum ve onu dinlemeye başladım.
"Kızım beni anlamanı bekliyorum.. Biliyorum zor ama dene..
Ben 3 güne evleniyorum.. Ve o adam da buraya bize yemeye geliyor."

Ben şoka uğradım ama anneme de kızamam.. Kadın ne yapa bilir ki? Eğer aşıksa susmam gerek..
"Peki bu adama aşıkmısın?"

"Evet.."

"Tamam o zaman.. Evlenin. Ama anne ben ona öylece alışamam babamı silemem bunu da bil.".

" annem.. Sana babanı sil demiyorum. Unut illede bu adama baba de demiyorum. Babana ihanet ediyormuşum gibi his etmeni de istemiyorum hayat zor ve bu hayatda bana destek olmasını istesiyim adam da o. Sadece desteyini almak istedim."

"Tamam anne.. Ben çıkıp üstümü deyişiyim.. Sende işlerini hallet bakalım bu adam nasıl biri.."
Diyerek odama çıktım..
Biraz sarsılsamda anneme hak vermem gerek sonuçta aşk bu..
Üzerime bol beyaz bir tişört ve altıma da gri eşorfman altı giyidim..

İndiyimde yemek masasında bir adam olduğunu gördüm demek sensin ha.
Gülümseyerek ayağa kalktı..
Gergindi..
"Merhaba efendim hoş geldiniz."
Kibarca söylediyimde annem bana gurur duyuyorum bakışı attı..
"Merhaba kızım.. Hoşbuldum."

Geçip oturdum ve yemeye başladık..
"Yujin kaç yaşındasın?"

"Ah 20 yaşındayım güzel sanatlar okuyorum..".

" hmm..peki. Bu arada ben Park Çonk."

"Menun oldum.."

Yemeklerimiz bittiyinde Çonk amca oturma odasına geçti ben de onun yanına gittim sormam gereken sorular vardı.. Adamı tanımam gerek.

"Bay Çonk.. Demek annemle evleniceksiniz. O zaman benim sizi tanımam gerek."

Dediyimde adam resmen ilk okulda hocadan koktuğumuzda kas katı kesilirdik ya karşımda öyle oturdu.. Ve gergindi.
"Tabi kızım.. Ben eşimi 3 yıl önce kaybettim. 2 oğlum var.. Büyük oğlum jimin 24 yaşında ve amerikada.. Annesini kaybettikten sonra oraya gitti.. Bir de küçük olanı jungkook 22 yaşında burada benim şirketimde çalışıyor. Jimin de aslında amerikadaki şirketin başında aksaklık olmasın diye orada..".

Adam resmen bana katili tehdit edince her şeyi anlatır ya öylece hayatındakileri anlattı..

" tamam.. Hakkınızda her şeyi bildim."

30 dakika kadar sohbet ettik her şeyini anlattı.. Şirketin kuruluşuna geçicekti neredeyse.. Kkk. Annem geldi ve Çonk amcanın yanına oturdu.. İkisi de meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Kızım eee ne oldu?"

"Benim için sorun yok. Kabulum demişdim zaten ama Çonk amca ben size baba demesem sorun olur mu?".
Gülümsedi..
" hayır kızım olmaz. Kabul etmen bile bana yeter.."

Gülümsedim..

"İyi o zaman hadi eşyalarınızı toplayın araka kapıda bana gidelim. O koca evde iki güzel bayan olsun isterim.."

Annem utangaç bir şekilde gülümsedi ve bana kalk anlamında işaret etti..
Bende kalkıp her şeyimi valizime doldurdum.. Sevdiyim her şeyi..

Acaba beni bu yeni hayatda nasıl bir şey bekliyor.
Jimin ve jungkookla anlaşa bilicekmiyim?

"Bazen sevdiklerimiz için susuruz ve aslında bu onların mutluluğuyken bize de bulaşır.. Aslında onları mutlu ederken hayat da bizim için süprizler hazırlar.."

Devam edecek:
Okuduğunuz için minnetdarım..
Teşekkür ediyorum..
Lütfen yorum ve oylarınızı esirgemeyin.
Hepinizi seviyor ve yanacıklarından öpüyorum..
Sarangheyo❤

ÜVEY ABİM~ PARK JİMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin