(2)

1.6K 78 63
                                    

Bavulumu aşağı indirdiyimde bay Çonk ayakta kapının hemen yanında annemle sohbet ediyorlardı. Onların yanına gidip hemen üstüme kot çekti geçirdim ve arabaya bindik..
" Çonk amca.. Sizin çocuklarınız biliyormu?".

" evet ve de anlayışla karşıladılar.. Jimin biraz hassas olduğu için düyün günü gelirim dedi.. Kabullenmesi gerekmiş.. Ama jungkook hemen sevindi."

💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫

Eve vardığımda indim ve eve bir baktım.. Bu ne saray herhalde.. Neyse. Kapı ziline basdı Çonk amca ve hizmetli gelip açtı. Gülümsedi"hoşgeldiniz efendim geçin."
İçeri geçtik ve salona doğru gidiyorduk ki.. Ben odamın nerede olduğunu sordum ve bavulumu yukarı kata çıkardım.
Oha bu ne!
Sarayın üstü pek bir güzelmiş..
Odama girdim..
Güzeldi..
Kahverengi ve gri tonlarındaydı..
Bavulumu açıp kiyafetlerimi yerleşdirdim ve üstüme rahat bir iki şey giyerek odadan çıktım..
Yan odadan gelen gitar sesiyle durdum.
Girsem ne olur ki?
Odanın kapısını yavaşca araladığımda bir çocuk camın yanındaki L şeklindeki koltukda oturmuş gitar çalıyordu. Siyah bir t-shirt ve gri bir eşorfman altı giyiyordu..
Beni fark edince gülümsedi.
Eyvah yakalandım galiba?!

"Merhaba.. Benim odamın kapısında beni mi izliyordun?"

"Şey .. Evet. Ben Yujin."
Elimi uzattığımda elimi sıkarak beni içer çekti..
"Ben de jungkook. Sen şu üvey olacak kız kardeşimsin dimi?"

"E-evet."

Başım önüme eğildi o an babam aklıma geldi. Üzgünüm baba.. Annene sahip çık dedin ama ne yapa bilirim ki? Belki böylesi daha iyidir.

Jungkook elini çeneme koydu ve yukarı kaldırdı.

"Niye gözlerin doldu?"

"Babam aklıma geldi de.. O yüzden."

"Gel otur seni tanımak istiyorum."

Dedi ve yatakda bağdaş kurup bana baktı.. Yanına gidip oturdum.

"Soru sorucam cevap vericeksin.. Ama doğru cevaplar."

"Tamam."

"Yaşın?"

"20"

"Babana ne oldu?"

"Hastaydı ve 4 yıl önce kaybettim. Sonra da koreye taşındık.."

"Hmm.. Nasıl bir his biliyorum. Başın sağ olsun.."

"Seninde.."

"Tamam ya... Yeter duygusallık.. Ne okuyorsun?"

"Güzelsanatlar.."

"Hobilerin?"

"Öhm öhm.. Piano,keman çalmak.. Resm yapmak. Şarkı yazmak.. Ve söylemek. Bir de gitar çalmak istiyorum ama hoca bulamıyorum."

Son dediyine gülümsedi..
"Ben varım.."

"Anlamadım?".

" ben sana öğretirim ama bir saat ayarlamamız gerek hem sen okulda olucaksın he ben çalışıcam.. İkimiz de için uygun bir saat."

"Tamam.. Hmmm.  Saat 20:00 olur mu? Yemekden sonra hem de..'.

" bana uyar ama şu an çok açım ve seni bir ramen olarak görüyorum. Hadi inelim yoksa seni yiyeceğim."

Kahkaha attım.. Ve o da karşılık verdi.

"En sevdiyin yemek ve renk?"

"Yemek ramen..renk bordo."

Bu sırada çoktan annem ve Çonk amca yemek masasına oturmuşdular.

"Ooo bakıyorum iyi anlaşdınız."

"Evet baba.. Huysuz ve sevimsiz deyilmiş. İlk korktum ama şimdi korkmuyorum hatta extra mutluyum.".

" ben huysuz ve sevimsiz?"

"Ne biliyim yani.. Öyle geldi aklıma."

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Yemekler bittikten sonra odama çıktım. Kemanımı getirmişdim ama pianom kaldı.. Üfff..
Kemanımı elime aldım ve çalmaya başladım.
(Titanik-my heart lı bir şeydi o işte. Kkk)
Çalmayı bitirdiyimde daha önce fark etmediyim jungkook bana bakıyordu..

"Sen ne zamandan oradasın?"

"Çalmaya başladığından beri.. Tutkuyla çalıyorsun his ederek.. Zorla deyil. İçtenlikle.. Ve çok da güzel çalıyorsun."

"Teşekkür ederim.."

"Düyünden sonra başlasak olur mu gitar derslerine?"

"Olur.. Hem şu anda çok fazla gerginlik var.. Düyün davetyeleri mi dersin gelinlik mi damatlık mı misafirlerin bir listesimi ohhh anlatırken bile bunaldım yaa..."

"Kkkk... Aynen.".

" kkk.. Şey senle iyi anlaşdım ama abinle bilmiyorum.."

"Merak etme sert görünüşlü sevecen biridir.. Benim aksime duygularını belli etmez. Hadi havuza inelim.. Hava alıp yıldızlara bakalım."

"Bekle şiir kitabımı da alıyım.. Yani şiir yazıyorum da.. Aslında anlamlı cümlelerde dene bilir.."

"Tamam.. Al gel."

____ 

Yerde uzanıp gökyüzünün eşsiz güzelliyini izlerken jungkookun cümlesiyle ona döndüm..

"Gökyüzünde kaybolmak isterdim.. Sadece gecesinde uyumak..
Sonsuz bir uykuya mahsur olmak..
İnsanların kötülüyünden uzak kalmak isterdim."

"Anlaşılan şairimiz var.. Ben bunu defterime yazsam olur mu? Altınada jungkook yazarım."

"Benden bir anı olsun hadi yaz."

Hemen yeni bir sayfa açtım ve kalemimi de elime alıp jungkook un söylediklerini yazdım.. Altında sözler:Park Jungkook. Diye yazdım.".

"Defterine baka bilirmiyim?"

Defterimi ona uzattım
"Hangi sayfa gelirse gözüme hangisi takılırsa onu okuyacağım."

Dedi ve gözünü kapattı..
Açtı..
"3 sayfa 5 ci şiir.. Ve ya cümle."

"Gözlerinde kaybolmak isteyeceyim biri olsa..
Kokusu burnumdan kalbime bir yol çizse..
Acılarıma ilaç olup yaralarımı sarsa..
Gözümdeki yaşları bir bulut olup kendine çekse..
Hayatımı yeniden yaratan biri olsun isterdim.."

"Ahh bak hangisi geldi.. Güzelmiş. Biliyormusn bende öyle birini isterdim. Mutlu gibi duruyor olsamda içimde hâlâ bir yanım anne diye ağlayan çocuk var.."

"İnsanlar bazen kendilerini kandırıyor jungkook.. Aslında hep bir yerleri acı içinde oluyor.. Ve bu acı dinmiyor sonsuza kadar da geçmiyor.. Kabuk bağlıyor. Sadece kabuk bağlıyor.. O zaman da artık bu acı senin bir parçan olmuş ve ve buna alışmış oluyorsun."

Jungkook parlak gözlerle bana bakarak gülümsedi.. Ve doğruldu..

"Haklısın.. Hava soğdu artık geçelim he yarın deyil öbürü gün düyün var. Yarın okul çıkışı düyün için seni bir yere götürücem.. Ha bir de numaram odandaki masanın üzerinde.. Telefona yaz. Çıkıncada brni ara. İyi geceler.. Yujin."

"Tamam.. İyi geceler kookie.."

"Kookie?"

"Hmhm.. Tavşana benziyorsun.. Hoşuna gitmediyse söylemem."

"Yoo hayır. Sadece sen seslen ama.. Öyle."

Diyerek gülümsedi ve içeri gitti..

"Sonu bilinmeyen bir hikayedeyim..
Ama bu hikayemde olduğun için mutluyum kookie.. Teşekkür ediyorum.."

Devam edecek.

Teşekkür ediyorum..
Herkese..
Oy+yorum lütfen..
Hatalarım olduysa affedin lütfen.

ÜVEY ABİM~ PARK JİMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin