(6)

1.3K 63 25
                                    

Karanlıkdı..
Sadece benim nefes seslerim duyuluyordu..
Aniden bir yolda buldum kendimi..
Bir arabadan dumanlar çıkıyordu..
İçinde iki kişi vardı..
Gözüme değen gelinlikle hemen oraya adımladım..
Yere ağilerek baktığımda..
Kanlar içinde iki kişi..
Annem ve Çonk amca..
"Anne! Anne uyan! An-an -ne!!".
Gözyaşlarım görüşümü bulanıklaşdırıyorken ben kalkıp arabadan biraz uzaklaşdım..
" YARDIM EDİN! KİMSE YOKMU? YARDIM EDİN."
o an arabanın  olduğu yerden yüksek bir patlama sesi geldi..
Anne?..

🍁🍁🍁🍁...

"ANNE!"
nefes nefese uyandığımda alnımdan bonuma bir yol çizmiş ola terlerimi aldırmadım..
Kapımın ani bir hızla açılması ve içeriye koşarak giren iki bedene takıldı dolmuş gözlerim..
Yutkundum..
Jungkook ellerini yüzüme koydu ve yanımda oturdu..

"Yujin ne oldu? İyimisin?"

Kollarımı jungkook un boynuna doladım ve akan göz yaşlarıma engel olmadım..
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.. Ve bir el de saçlarım ve sırtım arasında git gel yapıyordu..
Saçlarıma konan öpücükle başımı kaldırdım..
Jungkook endişeli bakışlarla bana bakıyordu.

"J-jungkook.. B-bir şey olucak.."

"Ne olucak?"

Gözyaşlarımı silerek nefesimi dengelemeye çalışdım ve derin bir nefes aldım..

"Kabus gördüm.. Annem ve baban kaza geçirmişdi.. Ç-çok .."

Yeniden hıçkırıklarıma yenik düştüm.. Jungkook ellerimi yanaklarıma koyarak göz yaşlarımı sildi.. İçimdeki bu hisse engel olamıyordum. Biliyordum kötü bir şey olucak..

"Şşşş tama geçti. Bak burdayım.."

💧💧💧💧💧💧💧💧💧

Banyodan çıktım ve üzerimi giyimek için dolabıma adımladım..
Dolabımdan beyaz bir t-shirt ve siyah dizi yırtık bir kot pantalon aldım. Üzerimi giyinip saçlarımı kuruttum ve at kuyruğu toplayarak makyaj masama oturdum..
Dudağıma nemlendirici..
Ve eyeliener çekip aşağıya indim..
Sırt çantam sırtımda kapıya yöneldim.

"Yemek yemeden ve yalnız gidemessin.."

"Aç deyilim jungkook."

Jungkook elindeki kalın fincanı sehpanın üzerine koyarak yanıma geldi.. Ellerini omzuma koyarak bana batı..

"Yujin.. Sadece bir kabusdu. Ve bitti. Şimdi kahvaltı için ısrar etmem ama seni be bırakacağım.".

" tamam.."

Derin bir nefes aldım ve kapının yanındaki askılıktan siyah deri ceketimi alıp üzerime giyidim..
Dışarıdaki hava tüylerimi diken dike ediyordu..
Hava bulutlu ve doluydu..
Sanki bu gün sadece bana özeldi..
Güneş bana sırtını dönmüşdü..
Yerini de yağmur bulutlarına adamışdı..
Arabaya bindik ve okula kadar tek bir çıt dahi çıkmadı..

"Çıktığında beni ara gelirim."

"Bu gün eve yürüyerek gelmek istiyorum.. Hava alıcam."

"Tamam.. Sen bilirsin."

Arabadan indim.. Ve okulun bahçesindeki endişeyle bana baka jihoon u gördüm..
Üzerinde siyah bir eşorfman üstü.. Altına siyah bir t-shir ve siyah bir pantalon giyimişdi.. Saçları dağınıktı. Bir taraflı takdığı sırt çantasının kulpunu eli yardımıyla tutuyordu.. Birden bana doğru koşar adımla atarak yanıma geldi.. işaret ve baş parmakları yardımıyla çenemi kavrayıp kendine dönderdi.. Bakışlarım yerden onun endişeli yüzüne kaydı..

ÜVEY ABİM~ PARK JİMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin