0.2

642 46 76
                                    

Multi: herkes; sorulam soruları cevaplar.
Finn ve Noah: aralarında konuşur..:d minik bebekler
______________________________________

Mike Wheeler

Scoops'tan çıktıktan sonra sinemeya doğru ilerliyorduk. Herkes hızla ne tür bir şey izleyeceğimizi tartışırken Will biraz gerilerinde etrafı izliyordu. Adımlarımı ona doğru ilerlettim. "Rengarenk." Dedi Will yanına geldiğimde.

Bakışlarını tavandan çekip bana bakarken yutkundum. "Evet, rengarenk." Will bakışlarını kaçırılıp elini hafif kısalttığı saçlarından geçirdi. "Will, Mike hadi gidiyoruz!" Lucas yine aynı enerji ile bağırınca Will ile bakıştık.

Will gülüp ilerlemeye başlayınca bende peşinden ilerledim. Yürüyen merdivenlere ilerlerken Will sendeleyip düşmek üzereyken kolundan tuttum.

"Önüne bak Byers," dedim sırıtarak. Oflayıp bakışlarını yere çevirince açılmış bağcıklarını farkettim. Sonra umutsuzca o bağcıklara baktığını. "Cidden mi, Will Byers saçın bile değişiyor ama hala bağcık bağlayamıyor musun?" Bakışları bana döndü.

Kısa bir an bakıştıktan sonra kaşlarını kaldırdı. "Saçlarımı bu kadar sevdiğini bilseydim kestirmezdim." Dedi gülerek. Bakışmaya devam edince durumun giderek garip bir hal aldığını farkedip bağcıklarını bağlamak için eğildim.

İyice bağladığımdan emin olunca diğer ayakkabısının bağcığının da neredeysen açılmak üzere olduğunu farkettim. Açıp tekrar bağlarken sinirli bir ses başımı kaldırmama sebep oldu.

Dustin ellerini göğsünün altında birleştirmiş bize bakıyordu. "Evli çiftler gibi davranmanız bittiyse neredeyse başlamak üzere olan bir filmimiz var!" Eleven Dustin'e bakarken boğazını temizledi. "Yani erkekler de evlenebiliyor öyle mi?"

Will gülerek Eleven'a baktı. "Eğer isterlerse."

El kafası karışmış bir şekilde Will'e bakıyordu. "Yani sen Mike ile evlenmek mi istiyorsun?" Lucas içtiği kolayı püskürtürken Dustin klasik kahkahalarını atmaya başlamıştı. Kısa bir an Will ile göz göze geldik, bakışlarını kaçırdı.

"Hayır, El sadece- neyse sana evde anlatırım tamam mı?" Dedi Will.

İç çekip merdivenlere ilerledim. "Aptal gibi davranmanız bittiyse neredeyse başlamak üzere olan bir filmimiz var çocuklar." Dedim sırıtarak.

Böylece herkes koşa koşa merdivenlere yönelmişti. Dustin yürüyen merdivende insanları itekleyerek ilerliyordu. "Pardon aptal yana çekil dedik." Bir çocukla tartışmaya başlayınca Lucas kolundan tutup sürükledi. Ve sonunda sinemaya ulaşmıştık.

Tam önüne geldiğimizde nefes nefeseydik, Max elini duvara yaslayıp sordu. "Pekala, ne tür bir şey izliyoruz?"

"Romantik," dedi Eleven heyecanla el çırpıp.

Dustin de neredeyse aynı anda bağırdı. "Romantik."

"Dustin, cidden mi?" Dedi Will. Sonra öğürüyormuş gibi yaptı, gülüp başımı salladım. "Kavgaya başlamadan oylama yapıyoruz." Dedim Dustin ve Will'e bakıp.

Will sinirle tek ayağını yere vurdu. "Bilim Kurgu filmine gidelim diyenler?" Max ve Will aynı anda heycanla ellerini kaldırdı. Dustin ve Eleven ters ters onlara bakarken Will Lucas'ın kolunu tuttu. "Lucas, dostum. Hayal et, o çok sevdiğin sapanı ve taşını-"

"Tanrı aşkına Will bunun bilim kurgu ile ne alakası var?" Dedi Dustin sinirle. "Romantik filmle de yok sonuçta." Dedi Will.

Lucas ofladı. "Boş oy atıyorum." Dustin bağırdı. "Yok öyle bir şey!" Omuz silktim. "Aslında var."

Will el kaldırıp heycanla bana bakınca kaşlarımı kaldırdım, sanırım söz istiyordu. "Evet Will?" Dedim anlamsız bir öğretmen moduna girip.

"Oyları yeniden sayalım." Will yüzünden yaklaşık on beş dakika daha tartışmıştık. Sonra aniden Will tartışmayı kesip sırıttı. "Oh çocuklar sanırım Romantik film çoktan başladı bile."

Dustin öfkeyle Will'in üstüne atlamaya çalışırken ikisinin arasına girdim. "Seni küçük oros-" Max'ın çığlığı ile Dustin kelimeyi yuttu. "Sen bittin Will Byers, yakandayım."

Dustin arkamda Will'e ulaşmaya çalışırken Will, Dustini sinirlendirmek için tam önümde sırıtarak saçma hareketler yapıyordu.

"Pekala, çocuklar." Dedim Will'e bakıp, ama umursamadı. "Hey tamam yeter." Lucas Dustin'in yanına gelirken Will güldü. "Aynen tasmasını takın."

Dustin o değişik seslerinden birini çıkarınca oflayıp Will'e ters bir bakış attım. "Ne?" Dedi baktığımı farkedip.

"Dustin  neyse, sen ne diye uğraşıyorsun Will?" Dedim hala uzun olduğum için üstten bir bakış atarak. Saçını sallayıp omuz silkti.

Aynı anda değişik vıcık vıcık sesler gelince Will ile aynı anda bakışmayı kesip sesin geldiği yöne döndük.

"Muck muckkk, Will çok iyi öpüşüyordun muccckk"  Dustin iki parmağını birbirine yapıştırmış ileri geri hareket ettiriyordu. Sonra sesini inceltti. "Evet Mike." Aynı anda Will sinirle Dustin'i itti. Sonra ortalık bir anda karıştı.

"ÇOCUKLAR HEY HEY!"

bylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin