Avengers End Game izleyip geldim...
Bu arada Tony Stark'ın favorim olduğunu belirteyim.
İzleyenler anladı...**
Volkan gözlerini açmakta zorluk çekse de yavaşça yerinden doğruldu. Kolunda seruma göz atıp yutkundu, başarısızdı. Sinirle elini yumruk yaptığı sırada acıyla inledi. Bileği acısını belli edercesine ağrımaya başlamıştı. Derin bir neren aldığın da içeri Erdem girdi, kanlaşmış gözleri uyumadığının kanıtıydı sanki.
"Abi başlarım acına da sanada ben her zaman sana bir şey olacak diye." sinirle söylediği cümleyi devam ettirmedi, çünkü düşüncesi bile acıydı.
"Erdem yalnız bırak beni." Volkan sıkıntıyla konuştuğun da Erdem dişlerini sıktı, sinirinden dolayı gözleri buğulanmıştı.
"Volkan beni düşünmüyorsan Melis'ide mi düşünmüyorsun?" sesini ne kadar yumuşak tutmaya çalışsa da patlama derecesindeydi.
"O beni düşünmedi!" Volkan kolunda ki serumu hızla çıkardı. Ne kadar empati kurmaya çalışsa da Melis onu bırakıp gitmişti, arkasından onu sormadan...
"Ailesi gittiği için zorunda kaldı." Erdem'in siniri yatışsa da Volkan onun tam tersiydi.
"Sorabilirdi Erdem. Ben onu bırakmazdım. Melis beni paramparça etti." Gözlerini açtığın da duyduğu şeyler yetmezmiş gibi ailesini ve Melis'i kaybetmişti. Ailesi Volkan'ı uyandığını duyar duymaz hızla evden hastahaneye doğru yola çıkmışlardı. Bir kamyonetin freni tutmadığı için araba ile birbirine girmişti ve ailesini kaybetmişti. Melis ise onu bırakmıştı.
"Volkan." Erdem'in içi burkulmuştu, Volkan bir süre kendisini hatalı zannetse de Melis'in de hatalı olduğu gerçeği vardı.
"Gidelim Erdem." Volkan ayakkabılarını giyip odadan çıktı. Erdem'i beklemeden hastahaneden çıktı. Ayaklarının götürdüğü yere adımladı, mezarlığa.
Sürekli geçtiği yollarda yürüdü, gözyaşlarının ıslattığı toprağa yaklaştı. Çeşmeden su doldurup yavaşça önce annesinin sonra babasının toprağına döktü. Sessizce iki mezarın arasına doğru uzandı. Havada ki yıldızlara gülümsediğin de gözünden bir yaş firar etti.
"Anne?" bir süre cevap bekledi. Kaşlarını çatıp tekrar konuştu.
"Baba annem neden cevap vermiyor?" gülüp kendine cevap verdi.
"Doğru, siz gittiniz, oralar nasıl bende geleyim diyorum da." yüzünde ki buruk tebessüm soldu.
"Biliyor musunuz? Üniversite sınavına hazırlanıyorum. Anne sen isterdin ya okumamı ondan bu gayretim." yutkundu, onlarsız eksikti.
"Baba, özür dilerim. Yine kendime zarar verdim." Ortaokul son senesini hatırladı, arkadaşlarından görmüştü bileklerini kesmeyi. Her ailesi ile tartışmasında sinirlendiğim de başvurmuştu. Babası gördüğün de fazlasıyla kızmıştı. Şu zamana kadar yapmamıştı da zaten.
"Ben sizsiz dayanamıyorum. Melis gitti, bende gitmeliydim. Fakat ya hayatına biri girmişse ya da beni unuttuysa. Kaldıramam beni bırakmasını kaldırabilirim belki ama bunu kaldıramam." gözleri en parlak yıldız da takıldı. Parmağını kaldırıp işaret etti.
"Melis parlak bir yıldız." etrafında ki pek de parlak olmayan yıldızları gösterdi.
"Sanki onlardan birine karşı bir şeyler hisseder gibi. Karşısına çıkmaya hazır değilim." gözlerini kapattı.
"Anne, kendine iyi bak olur mu? Seni çok seviyorum." gözlerinin önünden anıları geçti.
"Baba, umarım iyisindir. Seni de çok seviyorum." gözlerini yavaşça açtı. Ayağa kalkıp mezarlıktan çıktı. Telefonuna gelen bildirim ile duraksadı. Yavaş hareketler ile telefonunu eline alıp şifresini girdi.
053...: Bende Volkan ne zaman patlar diyordum.
053...: Böyle bir başlangıç yapayım dedim.
053...: Merhaba, ben kalbinin dolu olduğunu bile bile seni seven o aptalım.
Görüldü.
***
Nedensizce yeni kıza ısındım jshdhd
Yazar bu bölümü beğendi❤️
I❤️u3000
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim E-3 [Tamamlandı.]
Short Story[Tamamlandı.] YARI TEXTİNG'DİR ** Anonim E-2 kitabının devamı niteliğindedir. Anonim E'yi okumadan okuyabilirsiniz, biribirinin ortak noktası karakterler olsa da birbirinden neredeyse bağımsız. **