Mostlar:Başlangıç

Büyük Sır

Merhabalar arkadaşlar.Bu benim buraya yazdığım ilk yazı olduğunu düşünerek okursanız çok sevineceğim :)))))

Ahh yinemi bu çan sesi!!! Bu çan sesi ile uyanmadığımız günleri özlüyorum.Tamam kabul ediyorum güzel birşeyi haber veriyor ama yani ne biliyim, beni deli ediyor işte.Sanki herkes sabah 7.00 da sokağa çıkma yasağının bittiğini bilmiyor.Ahh baksana herkes dışarı çıkmış bile anlaşılan bunlar kapıda bekliyor,ben ise kollarım elimin altına almış duvarla bir fantezi yaşıyorum.O bana bakıyor ben ona hiç konuşmuyoruz ama aynı zamanda olmayan gözleri bana herşeyi anlatıyor-benden size tavsiye uzun süre yalnızlık hiç sağlıklı değil-''DANK DANK DANK mesaj mesaj DANK DANK DANK'' mesajmı,kimden,daha geç bir saati bekliyemiyormu,aklımda delice sorular derkeeeen işte o an mesajın Alevden geldiğini öğreniyorum ve kafama sanki onbinlerce taş birden düşüyor.Ahhh!!!Salak kafalı ben nasıl unuturum,bugün büyük gün,bugün toplantı günü ve Alevle toplantıdan önce buluşup plan yapmamız gerekiyordu.Hiç beklemeden eskiden renginin yeşil olduğuna emin olduğum-şuanda mı bence hiç sorma-kareli bir gömlek alıp çıktım.Yürümüyordum resmen adımlarla koşuyordum.Neyseki Alevin evi pek de uzakta değil.Zaten oturduğu soktan yayılan koku yaklaştığımın en büyük kanıtı oluyor.Aaa ne kadar kabayım ben size Alevi anlatmadım değilmi.Alev uzun boylu kızıl saçlı ve çok güzel bir kız.Gözlerinin birinin kızıl öbürünün de sarı olması adını hakettiğini gösteriyor.Biraz asi -tamam kabul ediyorum çoooook asi-bir yapısı olsada bunu sadece şuan başımızda olan diktatör ve köpeklerine karşı kullanıyor-hatta bunun için hapis bile yattı,çıktığında ise ceza olarak o kokuşmuş pis sokakta yaşamaya zorlandı- öbür bir değişte zeki güvenilir ama bir o kadar da asi olan Alev in arkadaşları için yapamayacağı şey yok... Sokağa vardığımda onun beni bayadır beklediğini öğrenince biraz utanmadım değil ama ne yapayım buda benim kusurum herşeyi unutuyorum.Neyse biz yine konudan saptık Alev beni beklerken Rüzgar onu aramış -Rüzgar mı oda işte,biraz korkutucu hareketleri olsada,güvenilir bir insan.Bunun yanında kumral saçlı orta boylu zayıf bir fiziksel görünüşe sahip bir birey- bizi kendi evine çağırmış Alevin söylediğine göre bize birer süprizi varmış.Bizde gidip görelim dedik -açıkçası süprizlerden çok hoşlanıyorum- ve yola çıktık.O ise bize göre birazcık daha lüks biyerde oturuyordu,en üst katta şehirin merkezinde biryerlerde oturuyordu.Evinin en sevdiğim tarafı ise bir asansörü olmasıydı bu dönemde insanların fazla asansörü olmazda.Bak yine konudan  saptık geri dönelim o zaman, yukarı çıktığımızda bize 2 şey fırlattı.Ben ve Alev de refleks olarak -refleksimiz çok güçlüdür de-tuttuk.Elime baktığımda gördüğüm şey olağan üstü güzellikte bir elmaydı,ama bu imkansızdı sonuçta bu elmaların tanesini alabilmek için en azından bir 100 pay a ihtiyacınız vardı buda nerede ise 2000 $ ediyordu.Nerden aldın diye soruncada bana şu cevabı verdi ''Üzümü ye bağını sorma ''.Bu cümlesi üzerine bana bilgi vermediği için çok kızdım ve bazı kötü şeyler yaptığını düşünmeye başladım.Hem o nedemek ki üzümü yiyecekmişim de bağını sormayacakmışım,hem üzümle elmanın ne alakası var bu çocuğun yine kafası biryerlere kaydı galiba neyse bende bu saçma sapan cümlesi üzerine kapıyı hızlı bir şekilde çarparak ayrıldım,içimden bir ses bu çocuğun hırsız olduğunu söylüyordu ama ben inanmıyordum.HEEEY!Ses sana diyorum benim arkadaşlarım hırsız olamazzzz!!!!!!Neyse sinirlenmenin anlamı yok kendi iç sesimle tartışmak benim için bile biraz fazla olabilir.Şu anda tek yapmak istediğim kendimi yatağa atıp gece saat 2 de başlayacak olan toplantıya kadar uyumak.Bu yüzden anahtarımı çıkarmamla içeri girmem bir olsada bu anın olmamasını dilediğime emin olabilirsiniz- bence sizde eve girdiğinizde herherin dağınık bir biçimde kitaplıklar düşürülmüş ve çekmecelerinizin her birinin karış karış arandığını görmek istemezsiniz-iyi ama bunu kim yaptı veya neden yaptı derken aklıma geldi birisi bizim en büyük sırrımızı öğrenmeye çalışıyordu ve bu hiç de iyiye işaret değildi.

Arkadşlar bu bölüm biraz daha başlangıç şeklinde yazılmıştı öbür bölümlerde daha ayrıntılı ve fantastik olaylar olacak.Dediğim gibi ilk yazım,yorumlarda size göre yanlışlarımı yazarsanız sevinirim :)))))