Rüya İçinde Rüya Sanki Rüyaption

55 5 3
                                    

Arkadaşlar kusura bakmayın yoğun bir dönemden geçiyorum.Önümde çok büyük bir sınav var ama ben yinede bölümleri yetiştirmeye çalışacağım :))))
Yeniden Emrenin gözünden:

''Ah!!!!!!Nerdeyim ben ve bu gıcık alarmı kim kurdu.''Saatte baktım saat gecenin ikisi idi.Buda ne demekti.Üzerime baktığımda hala o saçma sapan kareli gömleğimi giymiş durumdaydım.Ne yani hepsi rüya mıydı ?Bu mümkünmüydu polisler,ışık hızı,o genç çocuk ve  bayılmam,bunların hepsinin birer rüya mıydı?Buna inanmak istemiyordum!!Hayır bu olamazdı.Fakat buna rağmen bunun benim isteğim dışı olduğunu anlamam ve ister inanıyım ister inanmayım bunun sadece bir rüyadan ibaret olduğunu anlamam uzunun sürmedi.Eğer bunların hepsi bir rüya ise o zaman daha toplantı başlamamıştı.Hemen hazırlanıp yola çıktım.Şimdilik her şey doğru gidiyordu,hala arada bir arkama bakma isteği duyuyordum.Buraya giremeyeceklerini bilsemde hala rüyanın içindeymişim gibi geliyordu.Karşıma yine o 2 metrelik duvar çıktı.Bu sefer kimseden kaçmak zorunda olmadığım için yavaşça zıpladım.Tek sıçrayışta duvara tırmandım.Şimdi en kolay kısmı olan polisleri oyalamak zorundaydım -E Demir'in evi bi sokaktaydı,bütün aklımı da size veremem ki biraz düşünün Allah Allah ya-ama buna gerek kalmadı.Çünkü tüm polisler teker teker telsizlerinden gelen birkaç hışırtı ile otobana doğru gitmeye koyuldular-nerden  mi biliyorum çünkü Demir'in sokağından 2 tane sokak vardı ve bir tanesi sadece otobana gidiyordu bay/bayan ukala-açıkça söylemek gerekirse çok meraklandım.Hemen Demir'in evine gidip hızlıca kapıyı çaldım.Alev ile Demir'i çağırarak otobana gittik.Orayı çok iyi bildiğimi daha öncede söylemiştim bu yüzden saklanacak yer bulmak çok da zor olmadı.Ne olduğunu bu mesafeden anlamak çok zordu.Ama eğer o kadar çok polis oraya çağrıldıysa çok önemli bir şey olmalıydı.Merak duygularım yine debreşerek ayağımdaki hormonlara vurmaya başlamıştı.Çok açık bir şekilde oraya gitmek istiyordum ama bunu bir plan yapmadan yaparsam çok kötü birşey olabilirdi.Alev bunu benden önce düşünmüş olacakki elini benim tam önüme koymuştu.Hemen kafasında kurduğu planı anlattı:Demir aşağı atlayıp onların dikatini dağıtacaktı.Sonuçta onu öldüremezlerdi.Onlar Demir'i kovalarken bizde orada olan şeyi görecek gerekirse kaçıracakdık.Planı uygulamaya koyduk ancak plana uygun olmayan bir şey oldu.Hiç bir polis Demir'i takmadı.Hatta yanlarına bile gitti ama sanki hepsi peynirin üzerinde zıplayan çıplak bir fare gibi bakıyorlardı-hiç başlama onları görseydin sende öyle derdin,ve sen neden bana karşı çıkıp duyuyorsun anlamıyorum ya-Demir bize eliyle gel işareti yaptığında biz hiç zaman kaybetmeden yanına koştuk.Ne göreceğim hakkında şeyler düşünüyordum belki bir fok balığı hayır hayır bir balina yok ya galiba bir aslan.Ben böyle saçma sapan tahminlerde bulunurken yerde oturan kişiyi gördüm.İşte o anda bende bir peynir üzerinde zıplayan çıplak bir fare görmüşe döndüm.Yine o idi .Rüyamdaki o genç çocuk...
******************************
Çocuk küçük çaplı bir şok yaşadığı için onu Alev 'in evine götürmüştük.Alev yaralar konusunda bir büyücüden farksızdı-büyücü de olabilir tabi,bize anlatmadığı çok şey var,hmmmm merak ettim bak şimdi-bu yüzden kim yaralansa hemen ona götürürdük.İşte tam o anda çok büyük bir patlama sesi geldi.Nerden geldiğini öğrenmek için hepimiz kulak kesildik.Çok uzak olmayan bir yerden geliyordu yaklaşık 2 sokak ötede idi,ama orası Demir'in eviydi.O anda hepimiz aynı şeyi düşünmüş olacağız ki aynı anda ''TOPLANTI'' diye bağırdık ve koşmaya başladık.Önümde gördüğüm şey karşısında hepimiz donakaldık.Demir'in evi bombalanmıştı.Rüzgar hariç herkes öldürülmüş gibi duruyordu.Derken yine bir ses geldi,ancak bu seferki ses öbür seslerden çok farklıydı.Sanki gökten geliyordu ve şey diyordu:
Susun susun galiba uyanıyor.
******************************

Yavaşça gözlerimi açtığımda kendimi Alev'in evinde buldum.O çocuk işe benim alnıma garip birşey koyuyordu.Kafam çok karıştı şimdi ne oldu az önce rüya mı yaşadım yoksa her şey hep rüya mıydı ben rüyada mı yaşıyorum,rüya aslında gerçek dünya mı ne oluyor ne oldu ne olacak insanın -veya uzaylının ukala-kafası karışıyor yani.İşte gerçeği öğrenme zamanı geldiğini anladığımda Alev'e neler olduğunu sordum ve bana otabanda beni ışık hızında yakaladıklarını ve beklendiği gibi 3 gün uyuduğumu,uyurken saçma sapan sözcükler sarf edip bazen hayır diye bağırdığımı filan duymuşlardı.İşte şimdi asıl korkmaya başladığım an geldi.Benim öbürlerinden farklı bir özelliğim vardı kendimi çok yorduğumda gördüğüm çoğu şeyi hatırlıyordum.Ancak kötü olan ise ben ne zaman böyle şeyler görsem kötü bir şey oluyordu veya gerçekleşiyorlardı-eğer IQ unuz 20 değilse anlamış olmalısınız-Bu yüzden hemen yataktan kalktım ve hazırlandım.Hiçbiri benim ne yaptığımı bilmiyorlardı.Onlara anlatacak zaman olmadığını söyledim ve beni takip etmelerini istedim.O çocukla başka zaman uğraşacaktım şu anda çok daha büyük sorunlarım vardı.Hemen Demir'in evine koştum.Oraya vardığımda derince bir ''Oh!''çektim.2 dakika içinde fazla erken rahatladığımı düşündüm.Demir'in evi yerle bir olmuştu.Sürünerek çıkanların kafalarına sıkıyorlardı.Onlar adelet bekçileri idi.Yani enazından kendilerine öyle söylüyorlardı.Başımızdaki diktatörün köpeklerinden başka birşey değildi.Herkes hayret içinde onlara bakıyorlardı.Patlama sonucu uçtuğumdan dolayı bir binanın arkasından olanları izliyordum.Gözlerim Rüzgar 'ı arıyordu.Şuanda bunu durdurabilecek tek kişi oydu.En sonunda gördüm.Yukardaydı;yere hızlıca düşüyordu.Elinde garip bir ateş vardı,biraz daha dikkatli baktığımda bu ateşin tüm vücüdunu kapladığını gördüm.Galiba sürtünme kuveti onu tutuşturmuştu.Buna dayanabilecek güce sahip olduğunun hiçbirimiz farkında olmadığımız için onu hepimiz dikatlice izliyorduk.Yere indiğinde tam 3 tane adelet bekçisini yere devirdi.Ayağa kaktığında elinde bir hava topu olşturarak insanları devirmeye başlamıştı.Ancak tek başına yetmiyordu.Adelet bekçileri yenildikçe geliyorlardı ve Rüzgar bir yerde yenilecekti.Hepimiz patlama sonucu hareket edemediğimiz için ona yardım da edemiyorduk.Birimiz ayağa kalkabilse belki hepimiz kalkacaktık ama bunu başlatan kimse olmadığı için öylece kaldık.İşte o son atış tam ben bunları düşünürken oldu.Birisi Rüzgar'a bir tür elektrik vermişti.Onu bağlayıp uçurdular.Biz ise sadece arkasından bakabildik.O gittikten sonra gözlerime bir örs düşmüş gibi kapandı.Buna karşılık vermeye çalışsam da yapamıyordum.Bu normal uyku değilkdi.Bu bir tür uyuşturucuydu ve bunu da bana Alev vermişti....

Yazarken benim bile kafam karıştı sizin de karışması doğaldır.Güzel bir yazı olduğunu düşünüyorum,ancak hiçbiriniz yorum yapmadığınız için bunu doğrulayamıyorum -_- neyse siz bi yorum yapın vote atın da sonra görüşürüz. :)))))))

Mostlar:BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin