Bu benim ilk hikayem ve bir hikayeyi ilk bölüme göre değerlendiremezsiniz. Diğer bölümlerin daha güzel olacağına inanıyorum. İyi okumalar 😄
Bölüm şarkısı : Billie Eilish & Khalid : Lovely
Hayat hep böyleydi , insanlar böyleydi. Kimse birbirinin ne düşüneceğini , kırılacağını veya üzüleceğini düşünmüyordu. Ve hayat , tüm oyunlarıyla üzerimize gelmeye devam ediyordu. Hiçbirimiz karşımızdakini düşünmüyorduk , başkalarını bizi üzdüğü için kınıyor ve ufak da olsa onu asla unutmayacağımız bir boşluk oluşturuyorduk içimizde. Halbuki biz onları kırarken hiç düşünmüş müydük? Kendimizi onun yerine koymuş muyduk?
Herkes çoğu zaman kendini düşünürdü , bazı insanlar karşısındakine ne kadar empati yapmaya çalışsa da başarılı olamazdı. Çünkü o asla o acıyı , o duyguyu yaşamamıştı ki eğer yaşasa bile aradan zaman su gibi akıp gitmiş ve açısı hafiflemişti. Bir insan bir olayı yaşarken ona çok ağır geldiğini ve yaşayamacağını düşünürdü. Ama herkes bilirdi ki zamanla acı hafiflerdi. İçimizde hala o tiz boşluğu bıraksada alışırdık zamanla. Ve asla taze bir acısı olan kişiyle aynı görüşlere sahip olamazdık.
Bazı insanlar acılarını anlatarak azaltırdı. Peki ya diğerleri? Onların herşeyi içine atmakta üstüne yoktu. Kimseye olayı anlatmaz , kendi içinde yaşarlardı.
Ben o insanlardım. Asla içimdekileri anlatmadım. Her ne kadar anlattıktan sonra rahatlayacağımı bilsem de...
Çünkü benim o insanları üzmeye ne hakkım vardı?
Anlatsam bana acıyacaklarını düşünmedim. Zaten ben ona anlattıysam en yakınlarından olması gerekirdi. Yanımda olanlar da bana acımayacak insanlardı. Aksine o duyguyu benimle yaşarlardı.
Mesela ben hep güler ve güldürürdüm. Hatta bazen bilmeyerek bunları yapardım. Mutluluğun paylaştıkça çoğaldığına inananlardandım. Üzüntümü paylaşmak yerine mutluluğunu paylaşıyordum insanlara. Çünkü gülmek herkese yakışır. Belkide insanlara yakışan sayılı güzelliklerden di gülümsemek. Bir gülüşünle karşındaki insanın düşüncelerini değiştirebilir , belki bir anlık olsa bile yaşadığı sorunları unutturabilirdin. İşte bu yüzden yüzümde küçük de olsa tebessüm bulundururdum.
**********
Orta okulu büyük zorluklarla bitirmiştim. Aslında her ne kadar okuldaki öğretmenleri sevsem de bazı kişiler okuldan nefret etmeme yetecek kadar sebep sunuyordu bana.
Asla belalı bir kız olmamıştım. Ama bu bana zorbalık yapan kişilere karşı koymayacağım anlamına gelmiyordu.
Haksızlık ve iftira belki de dünyada en nefret ettiğim şeylerdi. Asla boyun eğmezdim. Bu yüzden başıma belalı bir kız musallat olup benimle uğraşıyordu. Herkesle iyi anlaşan sıcak kanlı bir yapım vardı ama onunla anlaşamamıştık , ki hala kavga etme sebebimizi bile çok saçma buluyordum. Çünkü sadece benim ayağıma basmıştı. Ama özür dilemeyip üstte çıkmaya çalıştığı zaman çok sinirlenmiş tüm ve aramızda kavga olacağı anlaşılmıştı. Ben her ne kadar onunla uğraşmayıp kendi halimde olsam da o sürekli bana dalaşırdı. Sınıfa yeni geldiğim ve ayrıca oradaki herkes ilkokuldan arkadaş olunca doğal olarak 5. sınıftan itibaren hep sıkıntılı geçmişti okul dönemim. Allah'tan kurtulmuştum da artık liseye başlamıştım. Yeni bir okul yeni bir başlangıçtı...
Kafama göre gerçeklerden kuruntu yaparak bir hikaye yazıyorum. Bu planlaşmış bir şey değil aklıma estiği zaman yazıyorum.
Fikir ve görüşleriniz burayaaaa
Biraz kısa bir bölüm ama idare edin sonuçta bayramdayız. En kısa zamanda bölüm atarım
Hepinize iyi bayramlar 😍😍
Multimedyadaki Acun gibi sıtışlarımı tanıtıma oy veren arkidişlerime gönderiyom. Sefiyom öptüm bebekler hoşçakalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜMSEEEE
ChickLitNe yapacağımı bilmiyorum belki de en iyisi yazmak. Yazmak ve unutmak... Ne yapabilir ki hayat. Eğer kaderiniz belirlenmişse ya da mutluluk size yollarını kapatmışsa. Peki ya tüm bunlara rağmen hep yüzünüzde bir gülümseme varsa... İşte ben o insanlar...