I like you~jikook texting

I

JM: Hey!

JK: Yine ne var?

JM: Yazmak istedim!

JK: Her canın sıkıldığında
yazamazsın.

JM: Yazabilirim. Hem sen
sıkılmıyor musun?

JK: Hayır.

JM: Ne yapıyorsun ki evde?

JK: Sanane.

JM: Offf! Peki sıkılmamak için ne yapmalıyım bari ona cevap ver..

JK: Televizyon izle
Kitap oku, oyun oyna
sevgilinle vakit geçir..
Ne biliyim işte yap bişeyler!

JM: Bunlar sıkıcı.

JK: Sevgilinle vakit geçirmek?

JM: Bilmiyorum.
Bazen sıkıldığım doğru.
Ama genelde onunla mutluyum.

JK: İyi o zaman.
Ne güzel işte. Git onun
yanına.

JM: Bu saatte mi?

JK: E nolcak? Sevgilin
değil mi işte.

JM: Sevgilim, ama biz
belirli saatlerde görüşüyoruz.

JK: Nasıl yani?

JM: Yanisi, bana eğer
gelme diyorsa gitmiyorum.
Gelmemi istediği zaman gidiyorum.

JK: Garipmiş.
Neden gelmeni istemiyor?

JM: Evlerinde bir temizlikçi var.
Temizlik saatlerinde gelmemi istemiyor.

JK: Her gün mü temizlik var?

JM: Ya ne biliyim işte.
Gece temizlik oluyo hep.
Onun için onların evine akşam saatlerinde hiç gitmedim.

JK: Ben aldım cevabımı.

JM:Nelerden hoşlanırsın?

JK: Ne alaka?

JM: Cevaplasana işte!

JK: Peki, spor yapmayı
resim çizmeyi ve video
editlemeyi severim.

JM: Wow!
Kasların var mı!

JK: Bunu neden sana
söyleyeyim?
Ah, bir dakika...
merak ediyorsun!!

JM: Evet!!

JK: Kaslarım var.

JM: Ne kadar?

JK: Off...çok fazla

JM: wooaaa

JK: Gözünde canlandırabildin
mi bari?

JM: Eğer yüzünü görmüş
olsaydım kesinlikle canlanabilirdi.

JK: Tanımadığım birine
fotoğrafımı atacak değilim.
Neyse işim var, rahatsız etme.

JM: Görüşürüz Jungkook!