J

14.6K 1K 1.1K
                                    

"Burayı çok sevdim"

"Eğer istersen bir dahakine de buraya gelebiliriz"

"O zaman bir dahakine çikolatalı milkshake içmek istiyorum"

İkili gülerek cafeden çıktığında akşam olmuştu bile. Hava kararmamıştı yani kararmaya yakındı.

Birlikte yürümeye devam ederlerken Jungkook Jimin'in kolundan tutmuş, onu durdurmuştu.

"Teşekkür ederim"

"Ne için?"

"Geldiğin için, daha doğrusu beni önemsediğin için"

"Bir şey değil. Arkadaşımsın ya"

"Evet, arkadaşınım"

Birbirlerine bakıyorlardı. Aralarındaki çekimin farkında olmadan. Birbirlenden etkilendiklerini saçma sapan bir bahane ile kabullenemeden. 'Arkadaşlık' kavramını yanlış anlamışa benziyorlardı. Çünkü bir arkadaş, bir arkadaşa asla böyle bakmazdı.

"Telefonda seni öpmek istediğimi söylemiştim, hatırlıyor musun?"

"..Evet"

"Seni öpebilir miyim?"

"Nasıl yani?.."

"Arkadaşlar birbirini öper"

"Aaa öyle mi "

"Evet"

"Tamam, öp"

Jimin'in de onayı ile Jungkook Jimin'i yanağından öptü.

Bu sizin için basit bir öpücüktür belki de. Fakat bu öpücük az önce iki gencin de heyecandan ölmesine sebep bile olabilirdi.

Jungkook Jimin'i öptükten sonra kocaman gülümsedi. Onu öpmenin verdiği his gülümsemesine sebep oluyordu.Aynı zamanda Jimin'in tepkilerine gülüyordu.

Şu an kısa boylunun içinde fırtınalar koptuğu kesindi. Bunu dışına yansıtmasa bile, ayakta durması bile mucizeydi. Heyecandan şuracıkta bayılabilirdi.

"Peki...elini tutabilir miyim?"

"Ne?"

"Elin üşüyor baksana, buz gibi olmuş."

Jungkook Jimin'in ellerini elleri arasına alıp yürümeye devam etti. Yandan yandan da Jimin'in tepkilerini izliyordu.

"Birşey soracağım Jungkook"

"Evet?"

"Arkadaşlar arkadaşların elini tutar değil mi?"

"Evet. Eğer arkadaşının eli üşürse tutmalısın. Arkadaşının hasta olmasını istemezsin değil mi?"

"Şimdi sen benim hasta olmamı istemiyor musun?~"

"Arkadaşım olduğun için tabikide istemem"

"Hmm sadece arkadaş mı?"

"Arkadaşım değil misin?"

"Evet,öyleyim"

İkili hala yürüyordu ve el eleydiler. Yoldan geçenler garip bakışlarını atarken onlar bunu pek umursuyor gibi görünmüyordu.Çünkü tek odakları birbirine kenetli olan elleriydi. Jimin arada sırada Jungkook'un tuttuğu eline, daha doğrusu ellerine bakıp gülümsüyordu.

Jungkook'un durumu ise Jimin'in kinden pek de farksız değildi. O da aynı şekilde ellerine bakıyordu. Arada iç çekiyor ve bir anlık bile olsa Jimin'in sevgilisi olduğunu düşünüp gülümsüyordu.

"Jungkook, geldik sanırım"

Jimin'in evinin önüne geldiklerinde ellerini bırakmamışlardı. Hala el ele tutuşuyor ve birbirlerine bakıyorlardı.

"Bugün eğlendim,senin sayende"

'Ben de senin sayende aşık oldum' demek istese de diyemedi uzun olan.

"Teşekkür ederim. Eğer istersen haftaya tekrar buluşabiliriz"

"Olur. Yedi günün çabucak geçmesi için sabırsızlanıyorum"

Bir süre kıkırdayıp birbirlerini incelediler. Ayrılmak istemedikleri belliydi. Ne Jimin evine girmek istiyordu, ne de Jungkook oradan gitmek.

"İyi o zaman. Seni ararım"

"Tamam, mesaj da atabiliriz"

"Peki, görüşürüz o zaman"

"Olur, görüşürüz haftaya o zaman"

Elleri bir türlü ayrılamayan ikili ellerine bakıp aynı anda gülümsedi.

"Ben artık gireyim eve"

"Tamam, gir evine"

"Giriyorum o zaman"

En sonunda elleri ayrıldı. Ellerindeki boşluk onları üşütmüştü. Sanki elleri birbirine yıllarca kenetli kalmıştı da, yıllar sonra ayrılmıştı.

Jimin Jungkook'a el salladı, Jungkook ise gülüp karşılık verdi.

Jimin ve Jungkook o gün bir şeyi daha fark etti.

Onlar birbirlerini tamamlıyorlardı.

Her anlamda.

...

I like you~jikook textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin