O güçlü karaktere ne oldu? Hani ağlamazdı? Kimse üzemezdi onu? Şimdi şu haline bakın güçlü karakterin, odasına kapanmış. Kalem ve kağıttan başka bir şey istemiyor. Kirpikleri ıslanmış. Gözleri kızarmış. Burnu desen silmekten yara olmuş nerdeyse... Pes etmiş. Bıkmış. Zor dayanıyor. Tutmasa kendisini, bir bıraksa kağıt sırılsıklam olacak.
İçinde bir ruh olduğunu yeni farketmişçesine kırgın. İçi sıkılıyor. 'Açsam pencereyi' diyor. 'Açsamda atsam kendimi.'
Dayanamadı. Ruhunu yeni keşfetmiş olan güçlü karakter kaybetti. Akan her damla gözyaşıyla birlikte ruhuda intihar etti. Artık onun duyguları yok. Ne sever, ne üzülür, ne de mutlu olur. Artık içinde barındırabileceği duygular sadece ruha ihtiyacı olmayan öfke, nefret ve acı...
Ruhu yavaş yavaş intihar ederken aklında yalnızca iki cümle var:
'Mesela bir insan sizi cümleleriyle defalarca kez öldürebilir. Ama dünyanın hiç bir yerinde cinayet sayılmaz bu.'
-İls Disent Ange-