on beş

719 94 108
                                    


"Sakin ol, ya yanıldın ya da Jeno ölmedi, düştüğü yeri kontrol etmeliyiz." Jisung onayladığında hızlıca odadan çıkıp merdivenlere gittiler. Merdivenleri indiklerinde Haechan merdivenin ucunda durakladı ve yemekhanenin kapısına bakmaya başladı. Daha fazla beklemeden ilerleyip kapı kulbunu tuttu. Kapıyı tam açacakken birinin bacağını tutmasıyla ilkilerek arkasını döndü.

"Jaemin?" Çocuğun gömleği kan içindeydi. Yere eğildi.

"Müdür yemekhanede." Haechan ayaklanıp yemekhanenin kapısını açtığında müdürün yüzünü ve yemekhanenin her tarafındaki alevleri gördü. Anlaşılan müdür ölmüştü.

"Ne oldu Haechan?" Seslenen Jisung'tı.

"Jaemin bıçaklanmış ve müdür de yemekhanede ölmüş, ayrıca yemekhanede yangın çıkmış. Buradan gitmemiz lazım."

Jaemin'i merdivene yaslayıp oturdular. Şimdi yanlarında ek olarak Yangyang vardı.

"Jeno'yu buldunuz mu?" Mark kafasını iki yana salladı.

"Gitmişti." Haechan konuşacakken üst kattan bir ses gelmişti.

"Bu Hendery'nin sesi değil mi?" Jisung'ı Jaemin'in yanında bırakıp merdivenleri çıkmaya başladıklarında Yangyang bağırdı.

"Onu güvenli bir yere götür ve ambulansı ara."




Üst kata çıktıklarında ilk Yangyang'la Hendery'nin odasına ilerlediler.

"Bu kan mı?" Haechan sorduğunda Mark onu tereddütle onayladı. Yangyang hızlıca kapıyı açıp içeri girdi.

"Hendery! Neredesin?" İlerlediklerinde Hendery'nin yatağının kan dolu olduğunu gördüler.

Haechan görüntüye dayanamayıp odadan çıktığında birinin ona seslendiğini duydu.

"Chenle? Jeno'yu gördün mü?"

"Evet odama üstü çamurlu bir şekilde geldi, Jisung'ın garip davrandığını söyledi, çok sinirliydi." Chenle bir anda her şeyi hızlıca söylemişti.

"Haechan!" Haechan arkasını döndüğünde Jisung'ı gördü.

"Jaemin nerede?"

"Birinin çığlığını duyunca yukarı çıktım, döndüğümde yoktu. Herkesi uyarmamız gerek! Bu binada katil ve yangın var, çıkmamız lazım!"

"Bunları Taeyong hocaya anlatmalıyız, o ne yapacağımızı bilir."

"Siz gidin." Chenle ile Jisung ayrılırken Haechan odaya geri döndü.






"İyi misiniz, giriyoruz." Kapıyı fazlaca çalmalarına rağmen cevap vermeyince içeri girdiklerinde kimse olmadığını görüp geri çıktılar. Chenle koridoru süzerken gözleri halıya takıldı.

"Şu kan değil mi?" Jisung onu onayladı.

"Belki de dışarı çıkıp polisi aramalıyız." Chenle kafasını iki yana salladı.

"Taeyong hocanın güvende olduğundan emin olana kadar hiçbir yere gitmiyoruz." Yerdeki kanı takip edip bir odanın kapısına kadar geldiler. Chenle başta kararsız kalsa da kapıyı açtı, karanlıktan hiçbir şey gözükmüyordu. Derken şimşek çaktı ve oluşan ışıkla elindeki satırla karşılarında duran hizmetliyi gördüler.

Kadın direkt Jisung'a yöneldiğinde Jisung kendine engel olamayıp yere düşünce kadın satırı yüzüne doğru indirmeye çalıştı, kendini yana çektiğinde duvara saplanan satırla uğraşıyordu hizmetli şimdi. Satır saplandığı yerden hızlıca çıkıp Jisung'ın bacağına kesik atarak yere düştüğünde Jisung acıyla bağırdı.

"Acıyor!" Chenle korkuyla kaçarken dönüp Jisung'ın yanına geldi.

"Jisung gitmemiz lazım!"




"Sesi duydunuz mu?"

"Jisung'ın sesi." Mark söylerken Yangyang onu onaylamıştı.

"Alt kata gidelim." Haechan öne atıldığında duydukları adım sesleriyle durakladılar.

"Hendery! Yaşıyorsun!" Hendery, Yangyang'ı itip elindeki sivri çubuğu Mark'a doğrulttu.

"Ölüyü ölüme gönder!" Çubuğu fırlatacakken Haechan Hendery'yi yere itti ve elindeki çubuğu aldı. Yerden kalkan Hendery koşarak uzaklaştı.

"Ben onun peşinden gideceğim."

"Bekle Yangyang! Bu çok tehlikeli!" Haechan konuşurken Yangyang çoktan kaybolmuştu bile. O sırada hoparlörlerden ses gelmeye başladı.

"Ben sınıfınızın eski başkanı Hendery, birazdan size söyleyeceğim önemli bilgiye sadece birkaç kişi sahip, hepinizin bunu bilmesinin iyi olacağını düşündüm..." Durakladığında Haechan korkuyla Mark'a döndü.

"Saklanmalısın." Hendery devam etmeye başlamıştı.

"Eğer ölüyü ait olduğu yere gönderirseniz... Laneti sene ortasında da olsanız durdurmuş olursunuz. İşte 15 yıl önce laneti böyle durdurdular."

"Ve bu seneki fazla kişi... Mark Lee'dir. Bunu biliyorum çünkü ilkokulu Mark Lee ile okudum, o zamanlar sol gözü sağlamdı fakat şu an içimizdeki Mark Lee'nin sol gözü yok, bu ne demek biliyor musunuz? Eksik bir şekilde yeniden doğdu. Şu an buradaki Mark Lee sahtedir. Bu yüzden... Onu öldürmeliyiz!"

ölü çocuk | markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin