bir tutam hüsran

9 1 0
                                        

"90 lı yılların sonunda ki telefon kulubelerini hatırlar mısın?"

O ses nerden geliyor dedi Bülent, yattığı yerden doğrulduğu anda, etrafına bakındı. Erciyes'in eteklerine gelmiş olmalıydı. Etrafda yüzlerce koyun ve birkaç Yörük Çadırı vardı. Hava çok soğuktu, titriyordu. Londra'dan aldığı takım elbisesi hala üzerindeydi. Burada ne işi vardı?

Ayağa kalktı, mekan ve zaman hızlı bir geçiş yaşamış sonunu bilemediği bir şekilde onu çocukluğuna sürüklemişti. Ablasının çantasından aşırdığı jetonla telefon kulubesine gidip rastgele numaralar arardı. Ayşe'yle...

Sahi Ayşe'ye ne olmuştu. Onu en son gördüğünde iki bacağını da kırmıştı. Çılgın kız dedi, gülümsedi. Telefon kulubesinde ki telefonu kaldırıp onu aramak istedi. Numarası neydi? 

"214 48 53" 

Nereden geliyor o ses, Ayşe'nin numarasını nereden biliyor? Neyse tuşlamaya başladı hızlı hızlı o anda atm'nin önünde buluverdi kendini "Şifreyi Giriniz" neydi şifresi sahi?

"48 53" 

O sese alışmıştı.Şifreyi girdi hızlı hızlı atmye, bakiyesine baktığı zaman gözlerine inanamıyordu. Hesabında sadece 10.000 pound kalmıştı. Nereye gitti o kadar para diye düşünürken, gözünün önüne bir anda Ayşe geldi.

"Sana ihtiyacım var Bülent ben hiç iyi değilim."

o anda rüyasının devamını göremeden uykusundan sıçrayarak uyandı. Başını vurmuştu. Kafedeki kız onu zorlukla barın arkasında ki koltuğa taşımış kafasına buz uyguluyordu. "İyi misin" dedi. Bülent kalkmaya çalışırken "hiç iyi değilim" diyebildi sadece...

Doğruldu, kızın meraklı bakışları arasında ayağa kalkmaya çalıştı. İlk seferde başaramasa da ikinci seferde ayaktaydı. "Kahve ve buz için teşekkür ederim. Sana borçlandım." dedi. "Bir gün ödersin" dedi kız karşılıklı bakıştılar. 

Bülent hızlı adımlarla kafeden dışarı çıktı. O dışarı çıkarken kafenin telefonu çalıyordu. Kız gülümseyerek telefonu açtı. "Biraz önce gitti, vericiyi üzerine yerleştirdim. İş artık sizin." dedi. Telefonun diğer ucunda ki kadın, "geri zekalı kahve kokusuna hiç dayanamaz zaten" dedi, gülüyordu. Kız, "az daha kahve fincanlarını karıştırıp ben bayılacaktım." dedi. Artık kapatması gerektiğini söyledi ve hem telefonu hem kafeyi kapattı. Arkada ki küçük odaya geçerek uyumaya hazırlandı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 22, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

susmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin