[BLU,e]-kaibin

'2

"Hep birlikte bowling oynamaya gideceğiz, neden gelmiyorsun ki?" Soobin, arkadaşı Yeonjun'un telefonu üzerine derin bir nefes verdi.

Aklını dağıtması gerekirdi değil mi, ama dağıtmak istemiyordu.

Orada yalnızca Kai olsun ve hiçbir zaman gitmesin istiyordu.

Bu yüzden, "hayır" dedi. "Lütfen bensiz gidin, evde kalıp işlerimi bitirmeliyim."

"Soobin, üniversite okuyorsun. Tanrı aşkına iş adamı gibi konuşma!" Soobin göz devirdi ve arkadaşının görmemesine rağmen gözlerini kısarak cevap verdi.

"Belki gelecekte olacağım, sorgulama!"

"Pekala, sayın gelecekte iş adamı olacak Choi Soobin, biz bowling oynarken yanımıza teşrif ederek bizi onurlandırma şerefini gösterir misiniz? Eğer bunu yaparsanız; ben, Taehyun, Hueningkai ve Beomgyu çok mutlu olacağız."

"Ne, Hueningkai mi?!"

Soobin'in ani tepkisi karşısında Yeonjun oldukça şaşırmış ve "evet, neden ki" diye sormuştu. Hueningkai yeni arkadaşları ve Taehyun'un ikiziydi ve birlikte takılmaları oldukça doğal olacaktı ve bunun, Soobin için de doğal olmasını beklemişti.

Hueningkai ile Taehyun üniversiteye yeni başlamıştı ve çaylaklık günleri berbat halde geçerken Yeonjun'la tanışmışlardı. Yeonjun'un minik arkadaş grubu kendi ile birlikte yalnızca üç kişiden -yeonjun, beomgyu ve soobin- oluşurken; artık beş kişilerdi ve iyice kaynaşmak istemeleri de doğaldı. Şimdi Soobin bunu istemeyecek miydi?

"H-hiç." diyivermişti Soobin. "Orada.. olacağım. Saat kaçta?"

"Akşam beş gibi. Oradan da bara geçebiliriz!"

Soobin ikinci bir şaşkınlık nidası çıkardığında Yeonjun, o görmese de göz devirmiş ve "görüşmek üzere bebeğim" deyip kapatmıştı telefonu.

Soobin ise aklında tekrarlayıp durdu.

Bar

Bar

Bar

Bar...

Bar.

baR!

'~

Ben bu kurguyu bir yıl önce yazdım bu arada :D