Evet canlarım sizler daha 2.bölümü okur iken ben burada sizler için 3.bölümü yazıyorum.
Bölümlerimi beğendiğinizi umarak yazmaya devam ediyorum.
Bakalım Rüya Atlas ilişkisi bu bölüm nasıl ilerleyecek...
İYİ OKUMALAR...<3
Sanırım bugün geçirdiğim en kötü günlerden birisi idi.Annemin söyledikleri,Atlas ile Yağmur'u görmem,Atlas'ın her şeyi öğrenmesi.Bunlardan daha kötü ne olabilirdi ki...
Bir anlığına neden hayatta olduğumu sorguladım.Neden hayatın bana böyle bir yaşam sunduğu düşüncesi aklımda derin bir iz bıraktı.Ama ne olursa olsun,başıma ne gelirse gelsin her daim ayakta durmayı öğrendim,belkide daha 2 aylık iken hayatta durmayı öğrenmiş olmalıydım.Diğer ebeveynler sevgi ile bakarken ben kapı önlerine koyulan sevilmeyen bir kız olarak yaşamıma devam ettim.
Bu şekilde yorganımın altında düşünürken kapı sesi geldi.Sanırım Yağmur denen illet evimizden gitmişti.Derin bir oh çekip salona doğru gittim.Etrafıma baktığımda Yağmur'u göremedim."Gitti mi?" diye emin olmak için sordum.Atlas hemen cevap verdi.
"Evet gitti.Babası aradı gitmek zorunda kaldı."
"Anladım."
Biz Atlas ile sohbet ederken annem koşa koşa lavaboya doğru koştu.Neler oldu anlayamamıştım.Atlas ile çaresizce birbirimize baktık.
"Ne oldu anneme şimdi"demiştim.Atlas sadece başını olumsuz anlamda sallayarak "bilmiyorum"demişti.Aradan beş dakika sonra annem yanımıza geldi.Ben annem ile konuşmadığım için benim yerime Atlas sordu;
"Anne neyin var ne oldu bir anda?"
"Bir şeyim yok oğlum sanırım yediğim bir şey dokundu."
"Bak anne istersen hastaneye gidebiliriz."
"Yok oğlum ne hastanesi gerek yok iyiyim şuan."demişti annem.Annemle aramda ne olursa olsun vicdanım el vermedi.
"Anne istersen nane limon yapabilirim sana."dedim.
"Hayır kızım iyiyim ben merak etmeyin."deyip gülümsedi annem.Annem birazcık uzanmak için yatak odasına gitti.Ben de Atlas ile salonda öylece oturuyordum.Atlas telefonuna gömülmüştü.Kesin o gıcık kız ile konuşuyordu.Benim gözüm o kızı hiç tutmamıştı.İyi birine benzemiyordu.Canım çok sıkılmıştı.Atlas hiçbir şekilde gözünü telefondan ayırmıyordu.Atlasa "film izleyelim mi?"diye sorduğumda "benim yarın sabah erken uyanmam lazım küçük hanım sen izle"dedi ve odasına doğru gitti.Sinirlerim kat kat artıyordu.Bende yapacak bir şey kalmadığı için odama doğru gittim.Yatağıma girdim ve uyumaya çalıştım.
Gece saat 4 civarı annemin kusma sesi ile yatağımdan sıçrayarak uyandım.Annemin durumu bu sefer eskisi gibi değildi.Korkmaya başlamıştım.Ya annemin durumu kötüyse o zaman ben ne yapardım.Hemen lavaboya doğru gittim.Annem hala kusuyordu.O sırada Atlas da seslere uyanıp geldi.Annem çok fena kusuyordu.Yok yok yediği bir şey dokunmamıştır.Bu daha farlı bir şey.Yediği bir şey dokunmuş olsaydı böyle olmazdı.Ben korkudan ne yapacağımı bilemedim.Annem saatlerce lavabodan çıkmadı.Atlas sürekli "Anne iyi misin?"diye seslenip duruyordu.Fakat annem kusmaktan cevap veremiyordu.
Hemen mutfağa doğru koştum.Nane limon yapmak için buzdolabından limonu aldım.Çok korkmuştum.Elim ayağım titriyordu.O sırada Atlas seslendi.
"Rüya taksi çağır! Hastane gidiyoruz."
"Ta-ta-tamam."
Telaşlı bir şekilde telefonumu alıp hemen taksi çağırdım.Taksi beş dakika içerisinde geleceğini söyledi.Tekrardan mutfağa doğru yöneldim.Ocağı kapattım.Çünkü annemin durumu nane limon ile geçecek gibi değildi.Atlas o sırada annemi kapının önüne getirdi.Annem kendinde değildi.Sürekli "midem,midem,midem çok kötü"diye tekrarlıyordu.Taksi de gelmişti.Hemen taksiye binip en yakın hastaneye gittik.Hastaneye geldiğimizde annemi direk muayene odasına aldılar ve serum taktılar.Doktor bey bize bu gece hastane de kalmamız gerektiğini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Nefret
ChickLitRüya adındaki bir kızın hayatı çok güzel bir şekilde ilerlerken bir anda hayatının yerle bir olması, aile diye bilindiği ailesinin aslında öz olmadığının öğrenilmesi,ve yaşanan felaket üzerine Atlas adındaki ağabeyinin Rüya'yı koruyup kollaması, Rüy...