Giriş

387 38 47
                                    

Acı.

Yıllar önce beni hayattan koparan o kazaya dair hatırladığım en net şey buydu. Bitmek tükenmek bilmeyen bir acı.

Komik biraz... Öylesine bir ruh hali içerisindeydim ki bu acıyı o an hissedememiştim bile neredeyse. Tek yaptığım panikleyerek durumu kötüleştirmek ve sıkışan bacaklarımın her hareketimle daha da sıkıştıklarını fark edemeden öylece debelenmekti. Hatırlıyorum da... Ne de çok korkmuştum orada ölüp gitmekten.

Keşke orada ölüp gitseydim.

Çünkü o kazada ben, Jung Hoseok, henüz on altımda bacaklarımı kaybettim.

Gözlerimi açtığım ilk saniyede bile farkına varmıştım: Hayatım bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. O gün içinde bulunduğum arabayı süren babam kendini asla affedemeyecek, annem gözlerime acımadan bakamayacak, küçük kardeşim benimle istediği gibi oynayamayacak...

"Hayattasın en azından, o günkü yaraların hayati olmadığı için şükretmelisin."

Kazadan sonra en çok duyduğum cümleler bunlardı.

Bilemiyorum, sanırım yaralarımın hayati olmadığı konusunda haklılardı. Tabii, kendilerince.

Bana sorulacak olursa yaralarım oldukça hayatiydi.

Çünkü ben, bacaklarımın kesilmek zorunda kaldığı o günden beri kendimi yaşıyor gibi hissetmiyordum.

Ta ki ışığı hiç görmemiş biri tarafından kalbime ışık tutuluncaya dek.

Aldığım nefes ciğerlerime hiç ulaşmıyordu sanki.

Ta ki biri gelip nefesim oluncaya dek.

Hissediyordum; etrafımdaki herkes gün geçtikçe solup gidiyor, uzaklaşıyordu benden.

Ta ki biri gelip ellerimi tutuncaya dek.

Ve o birine bana bunları verdiği için sonsuza dek minnettar olacağım. 

******

Merhaba güzel okurlarım, benim kalbim yumuşacık ola ola kurguladığım bu hikayemi umarım sizler de beğenirsiniz. 

Sonraki bölümlerde görüşmek üzere.

Captive // YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin