2. Bölüm

59 42 62
                                    

🎵sia:bird set free🎵

"Yaptıklarımızdan duyduğumuz pişmanlık kadar canımızı yakan bir şey yoktur. "

Yine bir sabah... cimrilik eden, asla güler yüzünü göstermeyen bir sabah...

Gözlerini bu sefer herzamankinden daha kolay açmıştı.  Görmüş  olduğu  kâbus, korkuyla irkilip  bir anda gözlerini açmasına  neden olmuştu. Alıp verdiği derin nefesi, hızla atan kalbini sakinleştiriyordu. Elini sol göğsünün üzerine koyarak rahatsız edici şekilde atan  kalp sesini  bastırmaya çalışıyordu.  Rüyasını getirmeye çalışįyordu zihnine. Ama tek hatırlayabildiği  karanlık bir yerde keman çaldığı. Ve arkadan gelen silah sesiyle uyanması... Onu korkutan bu rüyayı birçok kez görmesi ve ne zaman silah sesinin nereden geldiğine bakmaya çalıştığı anda, karanlıktan başka birşey görememesi...

Soğuk günde terlemişti. Avuçlarıyla önüne düşen saçlarını iki yandan arkaya doğru uzattı. Kalbi karanlıktaydı. Nefes alamıyor gibiydi. Üzerindeki örtüyü kenara iterek ayağa kalktı. Ve odanın ortasında duran pencereye doğru hızlı adımlar atarak pencereyi açtı. İçeriye giren  sert , soğuk ve temiz havayı sonuna kadar içine çekti. Soğuk hava içine öylesine işliyordu ki sanki buz olup birdaha ısınmayacakmış  gibi. Sonuna kadar çekti o havayı içine... bir an dursa ölecekmiş gibi..

Kendine geldiğine emin olduktan sonra kapıya doğru yürüdü salona geçmek için... gözüne ilişen kemanına doğru çevirdi yönünü. Korkuyla.. Ne zamandan beri keman'ı ona böyle hissettirmişti?

İlk keman çalışı geldi aklında. Hiç çalamıyordu ama  çalamasa bile hevesi asla kırılmazdı. Çünkü birgün çalabileceğini biliyordu. Bunu istiyordu ve önünde engel yoktu.

Salona geldiğinde Betty'in kapının önünde biriyle konuştuğunu  gördü. Bir yere gideceğini düşündü. İyice açılan kapının ardından bir postacının ona uzattığı kağıdı imzaladığını gördü. Divya'nın geldiğini fark edince aldığı zarfı arkasına saklayıp, postacıya "iyi günler" diyerek kapıyı kapattı. O sırada Divya ardında sakladığı zarfa uzattı yeşil gözlerini. Tedirgin bir o kadar da korku dolu tavırla zarfı görememiş olmasını geçirdi içinden. Ama bunu saklayamamıştı.
İşaret parmağıyla zarfı gösterdi

:o gizlemeye çalıştığın nedir?

Ne olursa olsun bu mektubu görmemesi gerekiyordu. Korku bakışlarına işlemişti...

:bb..Bu sadece bir zarf...
Yani pek bir önemi yok yine bir hayran mektubudur..

Divya ingilizce bilmesine ragmen  onun gibi aksanli ve harika konusamiyordu . Kapının önünden ayrılıp mutfağa yürüdü bakışlarını ondan ayırmadı Divya. Hızla mutfağa gitti  çünkü bakışlarındaki telaşın onu ele vermesinden korkuyordu...
Arkasından mutfağa gelen Divya, buzdolabından çıkardığı soğuk suyu aldı ve rafta duran bardağa doldurdu.

:açsana merak etttim.

Zarf konusunu geride bırakıp konuyu geçiştirmeye çalışıyordu.

:kış günü soğuk su içmeyi ne zaman bırakacaksın? Hasta olmak mı istiyorsun!

Telaşlı olduğu mutfakta bir sağa bir sola gidip gelip Divya'nın gözlerine bakmamasından kolayca anlaşılıyordu. En sonunda divya elini uzatarak zarfa bakma konusunda ne kadar ciddi olduğunu bakışlarıyla Betty'e gösterdi.

:bunun içinde normal birsey olsaydı hemen suan elime verirdin. Belli.. sakladığın birseyler var..

Kabullenmişti Betty. Çaresiz gözlerle Divya'ya bakıyordu. Ve az sonra onun yapabileceklerini düşünüyordu.

:lütfen Divya istemediğim birsey yaptırma zorunda bırakma beni. Bu durum suan beni rahatsız edi...

Konuşmasını bitirmesine izin vermeden elinden zarfı aldı. Cabalamalara rağmen Betty, Divya'nın onun elinden almasına bir nevi izin vermişti.

Meraklı gözlerle zarfı inceleyen Divya zarfın arkasına baktı. Gözlerini birkaç saniyeliğine  ayırıp şaşırmış bir ifade ile Betty'e baktı. Zarfın arkasında gönderim yeri Hindistan mumbai yazıyordu.

Zarfı açmadan bir kere daha baktı doğru gördüğüne emin olmak için ve doğru görmüştü üzerinde koskoca Hindistan, mumbai yazıyordu. Doğup büyüdüğü aşık olduğu keman çaldığı sevdiği ülkesinden gelmişti... Hindistan yazan kısmın üzerinde gezdirdi parmaklarını.

Gerçektende böyle oluyormuş... Bir şey görürsün veya duyarsın, onun seninle ilgili birçok anısı vardır.. iyi veya kötü. Tüm yaşanmışlıkların gözünde canlanır. Zarfı açtığında içinde olan mektubu çıkardı ve açtı sayfanın başından ortasına kadar gelişi güzel bir el yazısıyla yazılmıştı. O anda bakışlarını Betty'e çevirdi. Betty arkasını dönüp ufak mutfak penceresinden dışarı baktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Bu mektup Divya'nın değil ama kendisinin felaketi olacaktı.

Zarfın üzerinde hızla göz gezdirdiği esnada en altta Amar Dhapaak yazıldığını farketti. Neredeyse yarısını yazı kaplayan beyaz sayfada tek gözüne çarpan onun ismi olmuştu.
Dudaklarını bastırdı... dizleri yere kapanmak için direniyordu. Göz yaşları mektubun üzerine üzerine geliyordu. Hızla kolunu yüzüne götürüp akan yaşlarını bluzu ile sildi. Kağıdı okumaya cesaret edemiyordu. Amar... Mektup ondan gelmişti...

Salona doğru gelip ufak koltuğun üzerine oturdu. Öylece bakıyordu kağıda... Ne yazıyor olabilirdiki.. Bunca zamandan sonra mektup yollamış...

Gelen ayak sesleri ile arkasına baktığında Betty'in odasına gittiğini gördü. Ardından gelen kapı sesiyle bundan emin oldu. Tekrar elindeki kağıda baktı.
Bu mektubu okuduktan sonra birseyler eskisi gibi olamayacaktı sadece bundan emindi. Göz yaşını akıttığı mektubu göğsüne doğru tuttu sıkıca bastırdı. Aslında o sadece bir kağıt parçasıydı... göğsüne bastırdırdığı sadece ama sadece Amar'dı....

Yeni bir bölüm ile Selam. Çok severek yazdığım bir bölüm. Divya'nın okuyacağı mektupta ne olabilirdi... Neden Betty bunu ondan gizliyordu .. Yorumlarınız benim içn önemli
Destek için  Votelemeyi unutmayın lütfen ❤🙈😙 yeni bölüm en kisa zamanda gelicek

AMARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin