Sana verdiğim isim adeta kuğu gölünün nerede olduğunu anlatıyor. Sana sadece gizemli ışık olarak sesleniyorum. Gizemini bana yansıttığın zaman ben dans edebiliyorum. Dansımı senin o ışığına adıyor ve onu izliyorum. İzlediğin her şey sadece bir ruhtan ibaret. Bu ruhu adeta sen içinde taşıyorsun. Taşıdığın o ışık sadece senin ruhuna bağlı. Bunu sakın unutma ve onu kaybetme.
Belki de dans salonunda kendimi çok fazla rahat hissetmiyordum.Sürekli bir stres içerisindeyiz fakat ana salona geçtiğimde kendimi o kadar rahat hissediyorum ki işte diyorum dansçı . Dansçının nereden geldiğini bilmiyorum. Gözümün önüne geliyorsun sen. Senin neden anlamadığımı bilmiyorum fakat seninle çok fazla kavgalarımız oldu. Sırf tek havaya kalktığında o ellere ulaşmak için ne kadar çok yavaş hareket ettiğimi ve sana ulaştığımı biliyorum. Tüyün başımdan aşağıya döküldüğünü anlıyor ve sadece şunu düşünüyorum. O tüy nereden geldi.
Başıma kuğunun tacını taktığımda bembeyaz oluyorum. Beyazlık adeta ruhuma aktı. Ve akan ruhun nereden geldiğini bilmiyorum. Bir insan ruhunu nasıl atarsa o sahneye hüzünün nereye gittiğini anlayamazsın. Belki de artık ışığın nereden geldiğini bilmiyordu kuğu . kuğunun nasıl ağladığını bilmiyorsun gizemli çocuk. Çocuğun nasıl geçtiğini gördüm. Geçen o çocuğun ne kadar güzel olduğunu biliyordum. Bildiğim artık tek şey onun nereden geldiği değil onu nasıl güzel olduğunu bilmemdi. Sadece artık seni bulmak istiyorum. Senin kollarında bir kuğunun çırpınışı kadar narin ölmek istiyorum. Sevginin nerede olduğunu bulmak istiyorum.
Belli ki aklımdaki bazı hayalleri ertelemem gerekiyor. Çünkü bunu unutma balerin hayallerinin peşinden koşarsan hayallerinin tam ötesinde bir şeyler bulacaksın.Bunlar
Puant tütü ve beyaz bir kurdale.
Bu kurdale senin için bir yol olsun ve bu yolu hiç kaybetme. Yolunu kaybettiğin her an sadece senin için bir ızdırap olur. Bu ızdırabı yaşamak istemiyorsan asla kurdalenin anlamını unutma. Çünkü sen bir balerinsin.
Çıkmaz yollardaydım. Yetimhanenin kapısında balerin resimlerine bakarken ağladığım günleri asla unutmadım.Çünkü ben balerin yetimhanesinde kalıyordum. Her yerde benim posterlerim vardı. Ve posterlerime baktığımda sadece puantın ne kadar güzel olduğunu görüyordum. Artık puantları giymemin zamanı gelmişti. Puantlarımı giydim ve ayağıma baktım. Sadece artık dans etmek gelmiyordu içimden o ruhun nereden geldiğini bulmak ve o ruhu adeta hissediyordum.
Balerinler salonun tam ortasında daire şeklini oluşturdular ve ben ortasındaydım kara kuğuların. Hepsine elimi uzattım ve ellerim ellerine değdiğinde güzel balerin sanki seni hissediyordum. Sanki o güzel ruhunu ruhuma katmak istiyordum.
Ferge;
Hadi sira biraz daha hızlı dön. Yapabilirsin. Daha önce seni bu kadar yavaş görmemiştim. Sen çok iyi bir balerinsin.balerin olmak zor bir şey. Ama sen gösterilerinle zaten bir balerin olduğunu kanıtladın.Dans ettiğin her an içlerinde birşeyler hissediyorlar seninle ilgili. Sakın bunu unutma sen bir balerinsin.
Balerinin ne kadar güzel olduğunu şimdi farkettiğim için hayallerimi kuramadım.Hayallerimin peşinden koşamadım. Sadece vücudumda puant tütü ve bir de kurdele vardı. Bu kurdele hakkında bildiğim tek şey annemin genç iken bir kunduracıda çalıştığı ve hayalindeki puantları yaptığıydı. Bir balerin ne kadar güzel olursa o kadar iyi dans edebilir. Dansın ne kadar güzel olduğu önemlidir ruhu önemlidir. Ruhun nereden olduğu değil ruhu nasıl yansıttığın önemlidir. Önemli olan ruhun sadece baleye ait olduğudur.
Balerin adeta parmak uçlarında yürürken pisi pisileri ile o kadar narin ve güzel görünüyordu ki, ellerini daire şeklinde havaya kaldırmış ve bu şekilde parmaklarına bakıyordu. Parmaklarının içindeki büyüyü hissediyordu. Işığın nereden geldiğini biliyordu.Belki de hayatımın geri kalanını bale yaparak geçirecektim.
Balerinler farklı ülkelerden geliyorlardı. Bazı balerinler avustralya'dan bazı balerinler ise sadece Fransız balerinleriydi.
Ferge:
Sadece benim istediğimi yapmanızı istiyorum.
Sira;
Nedir. O
Bale öğretmenimiz 5 tane dil biliyordu. Ve konuşması biraz değişikti. Türkçe de dahil 5 dil biliyordu. Bu yabancı dilleri gittiği ülkelerde öğrenmişti. Gittiği bale okullarında sadece öğrencilerinin ne kadar onun gözlerinin içine baktığını gördü. Fakat o hep disiplinli davranarak öğrencilerine örnek oldu.
''Hadi bakalım küçük kuğular. Yere oturun ve sizlere belirteceğim terimleri hareketleriyle öğrenin. Size birkaç hareket göstereceğim ve bu hareketleri evde yapacaksınız tamam mı?
Sadece şunu istiyorum sizden; bara geçin ve beni dikkatlice izleyin. ''
''Peki'' dedi herkes.
Hocamız öyle dans etmişti ki henüz 30 yaşında olmasına rağmen çok fit ve güzeldi. Yüzü adeta melekleri andırıyor ve yüzündeki o ciddiyetlik yerini gülümsemeye bırakıyordu zamanı geldiğinde.
Gülümsemesi adeta bir balerinin ne kadar masum olduğunu gösteriyordu. Artık sadece bunu düşünerek yaşayacaktı küçük balerinler. Küçük bir balerin;
Siya;
Öğretmenim. Bana resimdeki bale yapan abla gibi hareketler gösterebilir misiniz?
Ferge;
Tabiiki canım. Balerin sana ulaşacak ve ruhu senin eline değdiğinde çok garip hissedeceksin. Çünkü o bir kuğu. Kuğunun nereden geldiği hakkında hiçbir fikrin yok. Gölün etrafındaki kara kuğular adeta kıskandıkları beyaz kuğuyu aralarına almaya karar verdiler. Ve birlikte dans etmeye başladılar. Ve dans ettikleri zaman o kadar mutlulardı ki aralarına bir de balet katıldı. Baletin etrafındaki kuğular sadece baletin partneri olmak istiyorlardı. Ve aralarından sadece bir tanesi farklıydı. Bu farklılık artık sadece beyaz kuğunundu. Çünkü balet onu seçmişti.
SEÇiLMiSLiK
Seçilmişliğin bana getirmiş olduğu bir özgüven ile balete koşmaya başladım.Koşarken öyle hisler içerisindeydim ki sadece ona ulaşmayı düşündüm. Düşüncelerim sadece ona ulaşmak istiyordu. Artık sadece düşüncelerimi ona odakladım. Odak noktama ulaşmak için çok çaba sarf ettim. Çaba sarfettiğim her an onunla olmak istedim. Onun oldum sonunda. Her yeni son yep yeni bir başlangıç olduğu için ona ulaşmam zor oldu. Onunla çok mutluydum artık. Bir kızın neler hissettiğini anlayabiliyordum balete karşı.Ama sadece bu his ruhtan geliyordu. Ruhum adeta bir balerindi. Bu balerinin nasıl olduğunu anlamak çok kolay
''dizleri üstüne çökmüş bir kuğu ve artık ölmek üzere olduğunu anlayan bir balerin. Balerinin adeta ömrü bir kuğunun tüyleri kadar zarif ve tutkuluydu.
Tutkusunu adeta belli ediyordu kendi zerafetiyle. Zarifliğin verdiği o ihtişamla ölümü saydı kendi içinde. Artık sadece ölümünü bekliyordu kuğu. Dans etti ve dansını bitirdikten sonra yeniden doğdu.
Parlayan o pelerinin altında yatan kuğular tüylerin nereden geldiğini anlayamadı. Artık öldüğünün farkına vardı ve bir keman sesiyle ruhunun derinliklerindeki o baleyi hissetti.
ölen kuğu adeta doğuşuyla tekrar kanatlarını açarak yep yeni bir dünyanın balerini oldu. Balerin dediğin kendini yepyeni bir dünyanın hakimiyetiyle başbaşa kaldığını hisseder. Ve o sorumlulukta olur.
