1. Bölüm

137 17 104
                                    

Lucy Heartfilia

"Ah, ne güzel bir sabah..." Yatakta oturur pozisyona geldim ve gerindim. Gözlerimi etrafta gezdirdim.

Kolileri boşaltmış, eve yerleşmiştik. Magnolia'ya geri yerleşeli 2 gün olmuştu, bugün pazardı. Yarın okul açılacaktı.

Son bir gün de olsa bugünün tatil olmasının keyfiyle ayaklarımı yataktan sarkıttım ve koccaman gülümsedim. Bizim kızlarla harika bir gün geçireceğimize emindim. Biz beraber olduğumuz sürece her gün bana cennet gibiydi!

Yataktan kalkıp ponponlu terliklerimi ayaklarıma geçirdim. İçeriden hafif gürültüler geliyordu, demek uyanmışlardı.

Odamdan çıktım ve merdivenlerden seke seke indim. Sabah mutlu uyanmak günün geri kalanının da mutlu geçmesini sağlardı, annem hep öyle söylerdi.

Oturma odasına bağlı mutfağın en köşesinde yer alan yemek masasından geliyordu sesleri. Mutfak ve oturma odasını ayıran adanın üzerine uçarak oturdum ve bacağımı bacağımın üzerine atıp bir kolumu havaya kaldırarak neşeyle konuştum.

"Günaydın kızlar!" Ancak gördüğüm manzara günlerinin pek de aydın olmadığını gösteriyordu.

Levy elindeki diş macunu paketinin tüpünü Juvia'nın burnuna sokmuş kızın burnuna diş macunu sıkarak onu uyandırmaya çalışırken diğer eliyle karpuz yemeye uğraşıyor, Erza gargara suyunu ekmeğe dökmüş üzerine çilek reçeli sürmüş süte banıp domatesle beraber ağzına tıkıyor, Mirajane saçlarını atkuyruğu yaparken masaya dökülmüş mısır gevreğini diliyle yakalamaya çalışıyor aynı zamanda mısır gevreğinin üzerine dökülüp sütüne karışan çayını içmek için cebelleşiyor, Juvia ise burnuna sıkılan diş macununa rağmen uyanmayıp üzerine bir de bal kasesinin içine beyaz peynir dökmüş kafasına dikmiş genzinden akıtarak horluyordu.

Bu kadarı, hele de pazar günü, bizim kızlara bile fazlaydı.

"Ne yaşıyorsunuz siz lan? Pazar bugün!" Bana Hint dizilerindeki gibi bakmaya başladılar. Juvia hariç tabii kendisi uyurken yemekle meşguldü.

Aniden, dili çaydan yanan Mira dili dışarıda bana kahkahalar atmaya başladı. Ben ona ciddiye almadan bakarken ağzındaki gargara sulu çilek reçelli süte banılmış ekmekle karışık domatesi yutmaya çalışan Erza bana öldürücü bakışlar atıyor, Levy ağzında yanlışlıkla diş macunuyla karışmış karpuz varken anırıyordu; Juvia bile uyurken yediği ve genzinden akan beyaz peynirli bala rağmen bana gülmüştü.

Sinirle alt dudağımı ısırdım.

"Neye gülüyorsunuz be?! Bugün pazar!" (Lucy)

"Sen harbi gerizekalısın lan. Bugün pazar değil!" (Mira)

"Daha günleri bile sayamayan bir arkadaşım var..." Erza her zamanki gibi tek gözünü kapatan saçlarını sağ gözüne eğmiş, diğer gözünü ise eliyle kapatmıştı. Göz devirdim. Levy ağzındakini yutup yuttuğu şeyin iğrençliğiyle midesini tutarak kıvrılırken kaşlarımı çattım ve sordum.

"Eee, günlerden ne bugün?" Erza tam cevabı vermek üzere kafasını kaldırmışken Juvia işaret parmağını havaya dikti ve aniden uyanıp konuştu.

"Pazartesi..." Ve geri uyudu.

"Eh?" (Lucy)

"Ehleme lan koşsana!" Mira üzerime bardak atınca eğildim ve odama koşturdum.

Dolabımda kostümlerimin olduğu bölümde formalarımı arıyordum ama onun yerine bir not bulmuştum.

"Sevgili Lucy,

Fairy Tail LisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin