Fairy Tail Lisesi

2. Bölüm

Juvia Lockser

"Gerizekalı benim lafım değil mi lan?" Gelen kalın erkek sesiyle uyanıp başımı kaldırdım. Kızlar bana dramatikçe baktılar. Levy konuştu.

"Ben burnuna diş macunu sıktım... Ben kafanı cetvelle dürttüm..." Yüzüme tükürdü.

"Sana yazıklar senin için tepindiğim günlere de lanet olsun!" Göz devirdim. Erza kapıyı çaldı.

"Girebilir miyiz?" (Erza)

"Kimse girme demiyor." Bu seferki başka bir erkek sesiydi. Mira tek kaşını kaldırdı.

"Sadece biz yeni gelmemiş miydik?" (Mira)

"Anlaşılan bizden başka yeni öğrenciler de varmış." dedi Levy. Erza kapı kolunu çevirdi. İçeri girdik.

İçeride farklı sıralara dağılmış 5 çocuk vardı. Gözlerimi gezdirdim üzerlerinde.

Bir tanesi oldukça beyefendi duruyordu. Safir rengi saçları, koyu yeşil gözleri, sağ gözünde tuhaf bir dövme vardı. İtiraf etmeliyim ki yakışıklıydı. (Herhalde yani!)

Duvar köşesinde en sondaki sırada kısa ama kabarık sarı saçları, uzun kirpikli mavi gözleri, sağ gözünün üzerinde yıldırım şeklinde bir yara izi olan uzun biri oturuyordu. Gözleri kıza benziyordu.

Sarışın olanın çaprazındaki sırada uzun siyah ve kabarık saçlı, her yeri piercinglerle dolu esmer biri oturuyordu. Gözleri kırmızıydı. Serseri tipliydi.

En ön sırada kuzgun saçlı, koyu mavi gözlü biri vardı. Boynunda kılıç şeklinde bir kolye, sol kaşının üzerinde ise bir yara izi. Üstü çıplaktı.

Sınıfın en sonundaki sırada ise, sakura saçlı, zümrüt gözlü ve kendi kendine sırıtan biri oturuyordu. Boynunda kare baskılı bir atkı vardı. Esmerdi. Gözleri diğerlerininkinden daha iriydi. Yalnızca sarışının aksine kirpikleri ondan biraz daha kısaydı.

Erza elini kaldırdı. Ve konuştu.

"Merhabalar. Ben Erza Scarlet. Sizin gibi bu okula yeni geldim. Şimdi burada tanışıp arkadaş olabilir ve geriye kalan 6 senelik eğitim-öğretim yıllarımızda unutulmayacak anılar elde edebiliriz. Bu arada, arkamdakiler ise arkadaşlarım Lucy Heartfilia, Juvia Lockser, Levy McGarden ve Mirajane Strauss. Onlar da sizinle tanıştıkları için oldukça memnunlar. Değil mi Lucy?" (Erza)

"Eh?" (Lucy)

"Bu nasıl bir kabalık Lucy?!" Bir eliyle sol gözünü kapattı, diğer gözünü ise saçlarıyla örttü.

"Lütfen, beni yumruklayın!" Erkekler uzaylı görmüş gibi bakıyorlardı. Safir saçlı olan 'Sakin ol' anlamında ellerini aşağı yukarı sallarken konuştu.

"Sakin ol. Önemli değil, bu kabaca olabilir ama inan bana çok daha kötülerini gördüm. Yani, sakin olabilirsin."

"Örneğin şu." Piercingli olan sarı saçlı olanı gösterince sarı saçlı olan konuştu.

"En azından davranışlarımı yönlendiren bir beynim var seni kabarık saçlarının kökleri beyninin olması gereken yerden çıkan embesil kılıklı gerizekalı." Hepimiz ona 'Really Niga' bakışları ile baktık. Lafı yiyen siyah saçlı alışmış gibiydi.

En öndeki kuzgun saçlı olan ellerini kafasının arkasında bağlayıp derin bir nefes verdi. Tabii ki bu sırada kas tarlasını gözler önüne sermişti. Yüzüm pancar gibi olurken kaslar sayesinde uykum açılmıştı-

Tabii ki de Kas Tiryakisi değilim nereden çıkardınız, ehehehe...

Ehehehe...

EHEHEHE...