NOT : SENİ SEVİYORUM

5.BÖLÜM "Senaryo"

Multimedya: Zeynep

Sabah uyandığımda hazırlanıp kapıya çıktım. Zeynep'i alırken karşı odanın kapısı açıldı. Zeynep açılan kapıya dönüp bana " grup arkadaşın çıkıyor. "diye dalga geçercesine söylendi. Arkama dönüp baktığımda gördüm kişi Rüzgar'dı. Bize ona öyle bakarken gördüğünde ne yapacağını bilemez bir şekilde şaşırmışcasına bakıyordu. Bizi görmeyi beklemiyordu herhalde ya da dönüp ona bakmamızı ... Zeyneple beraber aşağı inip kahvaltı yapıp okula gittik.

Okuldan çıkıp pansiyona vardığımda aceleci bir şekilde üstümü değişip ödevlerimin başına geçtim. En kısa sürede bitirdim. Gözüm yaptığım araştırmalara kayınca 'bugün bir tasarlamaya başlayalım, bir beyin fırtınası iyi olur ' diye düşündüm.Bilgisayarını alıp Rüzgar'ın kapısına dikildim. Kapının açılmasıyla Rüzgar hafif uyku sersemi bir şekilde kulağında kulaklıkla karşımda belirdi.

Beni görünce bir an ne yapacağını bilemeyip eli ayağına dolandı. Az önceki uykulu halinden eser yoktu resmen. Şaşırmıştı. Aslında bu ani hal değişikliği beni güldürmüştü. Belli etmemek için dudağımı ısırdım.

"Ödeve başlayalım mı?" dedim. Dediğimi idrak edememiş gibi boş gözlerle bana bakıyordu. Anlamamıştı sanki.

Anlamıyorum çok mu geç geldim acaba daha saat 21.00 ! Neden bu kadar erken yatıyor ki ...

Biraz yüzüme bakıp "tamam ama biraz bekle üstüme düzgün birşey geçirip geliyorum. " dedi.

Bende "üstündekiler gayet iyi hem oturup sadece ödeve biraz giriş yapacağız." dedim.

"Odamda olmaz!!! Etüt odasına inelim." dedi ani bir tepkiyle.

" Odanın nesi-" diyemeden lafımı kesip " çok dağınık şuan giremezsin. " dedi.

Beş dakika içinde hazır bir şekilde karşıma geçip " gidelim" dedi.

İnerken ben hala odasının en fazla ne kadar dağınık olabileceğini düşünüyordum. Neden böyle yaptı ki... Neyse canım dağınıkmış işte, ben niye bu kadar takıyorsam diye kendime kızdım. Oturup bilgisayarı açtım. Yüzünü buruşturdu.

"Bir sorun mu var?" dedim. Yüzünü buruşturacak ne olmuştu ki!

"Yok hayır, sadece midemle ilgili bir sıkıntı yaşıyorum." dedi. Bu bir nedendi işte. Neyse biz ödeve dönelim en iyisi.

"Anladım. Şimdi ödeve gelirsek biraz araştırma yaptım ve bunun sonucunda bana en etkileyici gelen süpriz evlenme teklifleri oldu." dedim. O bir yandan beni dinlerken diğer yandan bilglsayara göz atıyordu.

Gece boyunca neredeyse hep ben konuşmuş o da dinlemişti. Ortaya koyduğum fikre ise tek cümlelik cevaplar veriyordu. Her defasında sadece "olur"diyordu. Ben anlatırken başı sürekli yere eğikti. Nadiren kaldırdığını görüyordum o da cevap verirken ...

Bir erkeğe göre fazlasıyla sessiz ve içine kapanık biriydi. Böyle oluşu onu çok masum gösteriyordu. Temiz ve masum ... İnsanı kendine çeken bir yönü vardı.

Böyle düşünmeye devam ederken duyduğum sesle düşüncelerimden sıyrılıp sesin geldiği yöne baktım.

"Efendim"dediğimde ,bana "bu günlük burada bıraksak "dedi.

"Tamam"deyip masayı toplamaya başladım. Beraber yukarı çıktık. Odalarımız karşılıklı olduğundan kapının önüne geldiğimizde ikimiz de durduk.

Odasına girerken " iyi geceler" diye seslenip tebessüm etti.

"Sanada iyi geceler "deyip bende tebessüm ettim. Odama girip eşyalarımı masanın üzerine bıraktım. Çok yorgundum ve buna iyi gelebilecek tek şeyin bir duş olduğunu bildiğimden kendimi ılık suyun altına attım. Duştan çıktıktan sonra üzerime eşofmanımı geçirdim. Saçlarımı kurulayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra uyumak için artık hazırdım. Kendimi yatağa attım. Masaj biraz dağınıktı ama onu da yarın toplayacağımı aklımın bir köşesine not edip kendimi uykunun kollarına bıraktım.