"Bu son görevin Bulut. Bu görevi de başarıyla tamamlarsan son adıma geliyorsun. Annenin katilinin yerini sana söyleyeceğim."
Bulut hızla başını kaldırdı ve patronuna baktı. "Gerçekten mi?"
Adam kafa salladı. "Gerçekten. Ama bu görevi yapmalısın, anlıyor musun? Sorunsuz yapmalısın, yoksa senin başın yanar." Bulut hızla kafa salladı. "Yapacağım."
Patronu sırıtarak sandalyesinde geri yaslandı. "Güzel, o zaman şuradaki kağıdı al. Gece saat ikide o evde olman gerekiyor. Sahibi evde olacak ve o saatlerde uyuyor olacaktır. Sende eve gizlice girerek alt kattaki çalışma odasında bulunan kasayı açacak ve tüm her şeyi alıp evden çıkacaksın. Bu kadar."
Elindeki kağıda öylece bakıyordu Bulut. Ondan hırsızlık yapması istenmişti. Daha önce yapmamıştı bu yüzden emin değildi. Ama yine de annesinin katiline ulaşmak için kalan son adımıydı. Bunu yapmak zorundaydı.
"Peki efendim." Başıyla selam vererek kapıya döndü. "Son bir şey. Oraya silahsız gideceksin. Evin sahibi ölmeyecek." Bulut bunun sebebini anlamasa da kafa salladı. Herhangi bir şey olursa kendini nasıl koruyacaktı bilmiyordu ama kabul etmekten başka şansı yoktu.
Bu gece Gece ile de konuşamayacaktı büyük ihtimalle. Her zaman gece konuşurlardı, bu onlar için bir alışkanlık olmuştu. Bulut bu yere geldiği andan beri böyle bir alışkanlıkları vardı. Çünkü Bulut'un tek kaldığı zaman geceydi ve o zaman dilediği kadar Gece ile konuşuyordu. Görüldüğü attığı günler konuşamıyor durumda oluyordu, ne kadar istese de emirlere karşı gelemezdi. Kaderine boyun eğip cezasının bitmesini beklemekten başka şansı olmuyordu öyle zamanlarda.
Gece saat biri gösterdiğinde kaskını takarak motora bindi. Kimse onunla gitmiyordu ve kendini koruyacak bir şey yoktu yanında. Geriye tek parça gelmeyi ümit ederek motoru adrese sürdü.
On beş dakika önce geldiğinden tüm ışıkların kapanmasını ve evin sahibinin uyumasını bekledi. Saat ikiyi geçerken eve girmek için evin etrafını dönmeye başlamıştı. Mutfağın açık kapısını gördükten sonra içeri girdi. Bir insanın mutfağın kapısını açık bırakarak uyuyacağını sanmıyordu. Bir tuhaflık olduğunu düşünmeye başlamıştı.
Acele etmeye özen göstererek hızla alt katta çalışma odasını armaya başladı. Koridorun sonundaki siyah kapı kaldığında hızlı ama sessiz bir şekilde oraya ilerledi. Kapı kilitli değildi ve kolayca açılmıştı. Şaşkın bir şekilde kalakaldığında zamanının kısıtlı olduğunu hatırlayarak içeri girdi ve sırt çantasından siyah çantayı çıkardı.
Kasanın önüne geldi, kasanın düğmeleriyle ve getirdiği bir kaç eşyayla uğraşarak kasanın kilidini açtı. Ses çıkarmamaya özen göstererek kasadaki her şeyi çantaya doldurdu.
On dakikalık kısa bir zaman diliminden sonra doğruldu ve odadan çıktı. Kapıyı kapatırken ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu ama kapanan kapıyla çalan alarm onu yanılgıya düşürmüştü.
Alarm evin içinde adeta çınlarken sessiz bir küfür ederek mutfak kapısına koştu Bulut. Etrafta korumalar vardı ve onlara yakalanmamak en çok istediği şeydi.
Mutfak kapısından hızla dışarı çıktı ve gözleri motorunu aradı. Karşı kaldırımın kenarında olduğunu görünce hızla o tarafa doğru koştu. Bu arada bir güvenlik onu görmüş ve bağırmıştı. Sesleri umursamadan koşmaya devam etti ama kolunu sıyırıp giden kurşun yüzünden yavaşlamıştı.
Yine de güvenlikler ona yetişemeden motoruna binmiş hızla sürmeye başlamıştı. Kolundaki ağrı acıyı hissetmesini sağlarken duyduğu his zevke dönüşüyordu.
Kesinlikle acıdan zevk alıyordu. Kesinlikle mazoşist herifin tekiydi.
Sağlam bir şekilde çalıştığı yerin önünde durdu ve motordan inerek anahtarı yandaki adama fırlattı. Kaskının camlarını yukarı kaldırarak patronunun odasına çıktı ve kapıyı tıkladı. Gir komutunu aldıktan sonra içeri girdi ve çantayı masaya bıraktı. "Getirdim. Şimdi annemin katilinin yerini söyle bana."
Adamın odağı Bulut'un kolundan akan kan olurken şaşkınca ona baktı. "Kolun kanıyor."
"Biliyorum. Şimdi onun yerini söyle de gidip yaramı temizliyeyim." Adam Bulut'un hırsına gururla gülümsedi.
"Üç gün sonra bir depoda olacak. Eğer oraya gidersen onu tek başına avlayabilirsin. Güvenliksiz, yalnız başına orada olacak. Detayları sana yarın anlatacağım. Şimdi yaranı temizle."
Bulut kafa sallayarak odadan ayrıldı ve yarasını temizlemek için odasına çıktı. Yarasını temizlerken aklında iki şey vardı.
Annesinin katili için aklında güzel planlar kurarken diğer şey ise uyumadan Gece ile konuşmak istemesiydi. Bu yüzden yarasını temizleyip sardıktan sonra sevdiği çocuğa mesaj atmaya karar vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mazoşist [texting] ✓
Short StoryGece: Kendine zarar vermen sadece sana acı çektirmiyor, bende acı çekiyorum. Gece: Seni bu bataktan kurtaracağım Bulut. Ne pahasına olursa olsun yapacağım. ---- ⇝bxb ⇝Homofobik istemiyorum 🐉