the end

4.5K 359 248
                                    

Gece Bulut'un uzun süre depodan çıkmadığını fark edince tedirgin olmuştu. Ayrıldıkları ara sokakta aslında onu takip etmişti. Bulut ayrıldıklarını sanıyordu.

Belindeki silahın varlığını hatırlamak istercesine elini silahına koydu. Hala orada olmasıyla derin nefes aldı ve yerinde doğruldu. Yavaş adımlarla depoya doğru ilerledi. Kapıya geldiğinde silahı eline alarak deponun kapısını hızla açtı ve silahı rastgele önüne doğrulttu.

Kapıyı kapatıp içeri girdiğinde gözüne takılan ilk şey yerde kolları iki adam tarafından tutulan Bulut olmuştu. Nefesi düzensizleşirken kalbi hızla attı. Korkak gözükmemek için bakışlarını iri adama çevirdi. Bu adamı tanıyordu.

"Adamlarına söyle onu bıraksınlar!" Sinirle bağırdığında patron denilen adam iğrenç bir kahkaha attı. Gece gözlerini tekrar Bulut ile buluşturduğunda gözlerinde korku vardı. Gece'ye bir şey olma korkusu içini yiyip bitiriyordu.

Patron dedikleri adam konuşmaya başladığında tekrar ona döndü. "Seni tanıyorum, ufaklık. Bulut'un sevgilisi ve bizim mekana gelip her şeyi öğrenen çocuksun değil mi? Seni tebrik ederim, her şeyi öğrenmişsin. Hemde zorlanmadan. Ama sevgilini kurtaramadın," Ardından Bulut'a döndü. "Dün gece çaldığın paralarla bu ülkeden gidiyoruz. Mekanı yaktık, diğer çalışanları ortadan kaldırdım ve sıra sana geldi."

Gece'nin gözleri büyürken Bulut'u kaybetme korkusu tüm damarlarında gezindi. Onun yokluğuna dayanamazdı. Onun için Bulut bir her şeydi. Onun bu batağa batmasını hiç istememişti ve onu kurtarmak için her şeyi yapardı. "Onu öldürmene izin vermeyeceğim."

"Elbette hemen öldürmeyeceğim. İlk önce annesini neden öldürdüğümü açıklamam gerekiyor." Gece adamın dediğini tam kavrayamazken etrafındaki üç adamın silahlarının uçları ona dönmüştü. "Ama senin de rahat durduğunu bilmek zorundayım."

Eğer önündeki adamı vurursa kurşun yağmuruna dizilecekti. Bunu yapardı ama Bulut buradayken olmazdı. Bu yüzden bekledi. Bu sırada adam Bulut'a bakarak konuşmaya başladı.

"Annen, güzel bir kadındı Bulut. Onu çok sevmiştim, sevgim nefrete dönüşene kadar çok sevdim. Önceden benimleydi, sonra babana gitti. Benim yaptığım kirli işleri öğrendikten sonra beni bıraktı ve babana gitti. Ona kaç kere bana geri gelirse bu bataktan çıkacağımı söyledim. Ama eğer gelmezse onu öldüreceğimi de söyledim. Dinlemedi beni, babanla evlendi ve sen oldun. 23 yıl nefret besledim annene. Her defasında öldürmeye çalıştığım kadın sürekli bir şekilde kurtuluyordu. Bu çok sinir bozucu." Başını iki yana sallayarak derin nefes aldı. O sırada Bulut sinirden ellerini yumruk yapmış onu dinliyordu. Bir şey demiyordu. "Sonunda anneni evde tek yakaladım. Sen sevgilin ile dışarıdaydın, baban ise nöbette. O gün eve girdim ve nefretimi kustum. Bir katil olarak yaşadığım zevki anlatamam. Etraftaki kanlar bana çok güzel zevk verirken eve birileri girdi. Senin sesini duymamla kendimi arka odadaki camdan dışarı attım. Annenin öldüğüne emin olduğum için mutluydum."

Kahkahalarla gülen adam Bulut'ta adamı öldürme isteği yaratıyordu. Ama silahı alındığı için yapamıyordu. Ayrıca eğer öldürürse sevdiği çocukta ölecekti. Bunu göze alamıyordu. Söylemek istediği çok şey vardı ama bu adam için nefesini boşa sarf etmek istemiyordu.

"Annenin katilini aradığını duydum ve seni yanıma aldım. Seni kandırdım, anlıyor musun? Sen de kurduğum ufak yalana inanarak gerçekten babanın arkadaşı olacağımı düşündün. Babanı öldürtmeme rağmen bu düşüncen devam etti genç adam. Saftın ama senden güzel sonuç elde ettim. Katil oldun, uyuşturucu bağımlısı oldun en önemlisi artık mazoşist herifin tekisin. Bana kazandırdığın paralarla buradan gideceğim. Seni yanımda götürmeyi çok isterdim fakat annenin katilinin yanında durmak isteyeceğini sanmıyorum. Bu yüzden, uzun bir uykuya yatıracağım seni. Söylemek istediğin bir şey var mı?" Elindeki silahın ucunu Bulut'a çevirdi. Bulut ise ölmeyi değil Gece'ye bir şey olup olmayacağını düşünüyordu.

"Gece'yi bırak. Ona bir şey yapmayacaksın. Beni öldür ama ona bir şey yapma." Gece'nin gözleri hızla ona dönsede yapacak bir şey yoktu. Onun ölmesine izin veremezdi.

"Bulut! Böyle söyleme, ölmeyeceksin. Bana bak aptal piç! Onu öldürmeyeceksin, duydun mu? Eğer sen onu öldürürsen ben de seni öldürürüm!" Gece'nin tehdidi üzerine adam ona döndü. Şaşkınca ona bakıyordu. "Silah kullanmayı biliyor musun sen?"

Sinirle elindeki silahı sıktı Gece. "Dediğimi yap. Öldürmeyeceksin onu." Aniden arkasından gelen kollarla silahı elinden alındığında kalakalmıştı. Bu adam fazla güçlü ve sinir bozucuydu. Sinirden gözleri dolmuştu ve Bulut'u bulanık görüyordu.

"Ne diyordun? Onu mu öldürmeyeyim?" Silahının ucu hala Bulut'a bakarken gözleri Gece'nin üstündeydi. "Peki, öldürmeyeceğim."

Bulut buna inanmıyordu. Birazdan öleceğini biliyordu bu yüzden Gece'nin gözlerine bakmaya devam ediyordu. Ardından vücudunda hissettiği acıyla gözlerini kapatarak başını yukarı kaldırdı. Ortalığa bıraktı acı çığlığı Gece'nin kalbine işliyordu. "Tüh, elim kaydı."

Bulut'un vücudundan akan kanlar Gece'yi paramparça ederken sevdiğinin yanına adımladı. Adamlar onu yere bırakmıştı. Hızla başını kucağına aldı. "Hayır, ölme Bulut."

Deponun kapısının açıldığını ve adamların tek tek dışarı çıktığını duydu. Kapı kapandığında başını kaldırdı ve baktı. Sevgilisinin katili hala oradaydı. Oluşturduğu esere adeta bir tabloya bakıyor gibi bakıyordu. Dudakları iki yana kıvrıldı.

"Ne diyordun? Beni mi öldürecektin?" Alayla gülerken Gece Bulut'un saçlarını yüzünden çekiyordu. "Seni öldürmekten vazgeçtim ufaklık. Acı çekmeni istiyorum. Bulut sana yeterince acı çektirecek gibi." Ardından kapıya doğru ilerledi.

Gece etrafa baktı, onun elini kolunu sallayarak buradan çıkmasına izin veremezdi. "G-gece." Hızla Bulut'a döndü. "S-silahım ayağımın altında." Gece hızla alt kısma baktı. Oradaydı, hızla kalktı ve silahı kavrayarak kapıya oldukça yaklaşmış olan bedene doğrulttu.

"Ben öldüreceğim dediysem kendini ölmüş bilmen gerekiyordu." Adam ona döndüğünde sırıtarak tetiği çekti. Peşpeşe sıktığı kurşunlardan sonra adam yere yığıldığında derin nefes aldı. Rahatlamıştı.

Bulut'un yanına çöktü ve silahı yere bıraktı. "Öldü, öldürdüm onu Bulut! Şimdi buradan gideceğiz tamam mı? Dayan, ambulans çağıracağım." Telefonunu çıkardı ve acil numarayı tuşlamaya çalıştı. Fakat elinin üstüne konan kanlı elle duraksadı ve Bulut'a baktı.

"Kısıtlı süremizi onunla uğraşarak harcama Gece. Öleceğimi biliyorum." Yutkunarak cümlesini bitirdiğinde Gece telefonu fırlattı ve Bulut'un başını dizlerine koyarak yüzünü sevdi. Gözlerinden akan yaşlar Bulut'un yüzünü ıslatıyordu.

"Sen bu sonu hak etmiyorsun Bulut. Senin ölmeni izlemek istemiyorum." Bulut gülümsedi. Ağlayan sevgilisinin yüzüne elini çıkardı ve gözlerini sildi. "Herkes hakettiği sonu yaşamaz sevgilim. O adamı öldürdün, benim silahımla. Bu işten kolayca kurtul tamam mı? Polislere onun sana saldırmak üzere olduğunu ve kendini kurtarmak için yaptığını söyle. Benim yüzümden hapislerde yatmanı istemiyorum." Ardından elleriyle Gece'nin gözlerini kapattı. "Son olarak, seni çok sevdiğimi unutma tamam mı? Seni seviyorum."

Gece ağlamaya devam ederken gözlerinin önündeki ağırlık birden düştüğünde hıçkırdı. Onu öyle hatırlamak istemese de gözlerini açtı ve son kez sevdiğine baktı. Öylece ona bakarken ağlamaya devam ediyordu.

Kafası yerinde değildi, öyle ki silahı ne zaman eline aldığını bile hatırlamıyordu. Ağlaması sessiz hıçkırıklara döndüğünde Bulut'un yüzünü izliyordu. "Beni bırakıp nereye gidiyorsun? Peşinden geleceğimi bilmiyor musun?"

Ardından eğildi ve sevgilisinin soğuk ve bir o kadar cansız dudaklarına bir öpücük bıraktı. Başını da yere koyduktan sonra yanına geçti. Gülümsedi, Bulut onu görüyormuş gibi. Silahı tam kalbinin üzerine yerleştirdi ve son kurşunu sıkmak için derin ve son nefesini aldı.

Depoda bir kez daha silah sesi duyulurken Bulut'un cansız bedeninin yanına bir beden daha eklenmişti.

İkisi her ne kadar bu hayatta hak ettiği hayatı yaşayamasa da gittikleri yerde sürekli beraberdiler. En azından orada mutluydular.

Her gece olduğunda ve hava karardığında gökyüzü daha güzel gözükür gözümüze. Geceyi severiz, bulutların şekilleri her zaman güzel görünür hepimize. Aslında onları güzel yapan şey; Gece'ye sığınan ve onun yanında daha güzel gözüken Bulut'tur.

-SON-

mazoşist [texting] ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin