2.bölüm - Felaket

527 29 6
                                    

Güzel bir gün olcağını düşünerek uyanmıştı o sabah Aleksandra.Derin bir nefes alıp yatağının yanında ki pencereden dışarı baktı. Gökyüzüne baktığında havanın pek açık olmadığını farketti şöyle biraz daha bakındığında sanki uzakta biryerler yanmış gibiydi huzursuz oldu. pencereden başını ayırıp sağına döndüğünde anne ve babasının telaşlı olduğunu ve pencereye bakarken istavroz çıkardıklarını gördü.Bir şeyler oluyordu belliydi dayanamayıp olanları sordu

"Anne, neler oluyor ? "

AnnesiAleksandra'nın sorusuna bir süre cevap veremedi daha kendisi bilekavrayamamıştı neler olduğunu ama pek iç açıcı şeylerinolmadığın netti.Kızına bir süre korku dolu gözleriyle bakıppencereye bakmaya devam etti.Dışarıdan sesler gelmeye başlamıştıbu sesler dehşet vericiydi.Anne ve baba birbirine bakıp bir şeylersöylediler daha sonra çocuklarına baktılar sanki bakışlarıylaonları korur gibi.Aleksandra yatağından kalkıp annesine koşarkenkardeşleri daha önce hiç böylesine duyulmamamış dehşet saçançığlık seslerini duyup sıçradılar yerlerinden.

Kaçmayakarar vermek için çok geçti artık. Çünkü sesler iyiceşiddetlenmişti. Diğer çocuklarda anne babalarının yanınakoştular.Aleksandra'nın kalbi korkudan küt küt atıyordu. Öyleki nefes alamıyordu derin nefesler alıp veriyordu fakatrahatlayamıyordu.İlk defa böyle bir gün yaşıyorlardı.Dayanamayıpbir daha sordu

"Annebaba ne oluyor kötü bir şey mi olacak ? "

"Dua et kızım bildiğin , sana öğrettiğim bütün duaları etşimdi." Dedi babası kızını rahatlatmaya çalışarak.

Anlaşılmayansesler netleşmişti ve bağırarak kaçışan çocukların adamlarınne dediği anlaşıldı.

"Tatarlargeldi !! kaçın!!"

Tamolarak ne olduğu şimdi anlaşılmıştı işte . Aleksandra bunuduyunca daha da korktu. Tatarlar daha fazla yaklaşmadan penceredenuzaklaşıp başka tarafa geçtiler. Aleksandra artık ağlamayabaşlamıştı. Annesi belkide şu an son kez konuşacaktıkızıyla.Onunla göz teması kurabilmek için yere çöküpAleksandra'nın küçük ellerini avucuna aldı ve söze başladı.

"Bugün her ne olursa olsun güçlü ol tamam mı kızım ? Belki bizdeğil ama sen yaşayacaksın söz ver bana güçlü bir kızolacağına küçük Aleksandra'm"

Titreyensesiyle cevap verdi "Neden böyle konuşuyorsun? neden güçlüolmam gerekecek size bir şey olmayacağını söyle anne lütfen.Bize evimizdeyken nasıl zarar verebilirler ?" ağlayaraksöylüyordu bu sözleri

"Çiçekkokulu kızım ağlama gerçek bu tatarlar buraya da büyükolasılıkla baskın verecekler." diğer yanda ki çocuklarınadadöndü "Sizin içinde aynı şeyi söylüyorum.Çocuklar sözverin hepiniz güçlü olacaksınız."

sonundatamam cevabını alabildi.Annesine kocaman sarıldı Aleksandragözyaşlarını annesinin omuzuna akıtırken içinden gelen sözlerisöylemeye başladı. "Anne baba ne olur bırakmayın bizi sizdebana söz verin sizde yaşayacaksınız korkuyorum ve siz olmazsanızben hep korkarım"

Konuşmalarınıbitirdiklerinde hepsi sessizce aynı yere çekilmiş korkuylabekliyorlardı olacakları ama bir yandanda evlerine kadargelmemeleri için dua ediyorlardı.Kapı birden korkunç bir şekildeaçıldı.Aleksandra ve kardeşleri ayakta duran annelerinin arkasınasaklanmıştı korkudan anneleri ise onları korumak içinkanatlarını açan bir güvercin gibi kollarını iki yana açmışbekliyordu.Korkudan ellerini sıkan Aleksandra bir yandanbildiği duaları etmeye çalışıyordu.Tatarlar hiç durmadanAleksandra'nın annesini kılıç darbesiyle katlederkençocuklar bastı çığlığı. Onları korumak için dimdik durananneleri şimdi cansız bir şekilde yerdeydi.Aleksandra annesininbaşına çökmüş ağlamaya başladı.

"Kalkanne lütfen bırakmayacaktın bizi...Anne! Kalk! Küçük kızınıbırakma."

Birgüç Aleksandra'yı kollarında yukarıya kaldırıyordu.arkasınabakmasına bile gerek duymadan onun katillerden biri olduğunuanlamıştı.Tam annesine üzülürken babasının da aynı şekildeöldürüldüğüne şahit oldu.Küçük bir çocuk için bunlarfazlaydı.

"Bırakınbeni ! katiller ne istiyorsunuz bizden ? "

TatarlarAleksandra'yı evinden koparmaya çalışırken o elinden geldiğikadar direnmeye çalışıyordu.Annesinin ve babasının öldüğünügörmesi yetmezmiş gibi iki kardeşininde öldüğünügördü.Çığlıklar atarak ağlıyordu olanlara. Artık hiçkimsesi yoktu hiç kimse.Onu bu katillerden koruyacak kimseyoktu.Evinden koparılmıştı uzaklaşıyordu evinden.Bir anda nelerolmuştu daha az önce ailesi vardı mutlu bir şekildeuyanmıştı.Şimdi yoktu kısacık bir süre içinde bütünyakınlarını kaybetti.etraf korkunçtu doğup çocukluğunugeçirdiği bu yeri tanıyamıyordu.Her yerde ölü insanlar vardı oölü insanlar içinde bazı arkadaşları da vardı.Hep çiçekkokan yerler şimdi ölü kokuyordu.Uzaklaşmaya başlarken evininateşe verildiğini görünce sanki evi değil kendi yanıyormuşgibi bağırdı.Evle birlikte güzelanılarını,çocukluğunu,mutluluğunuda yakmışlardı.Aleksandra'nıniçinde hiç sönmeyecek bir ateş yanmıştı.Koşup oynadığımutluluk kahkahalarının duyuldu bahçelerde şimdi acı çığlıklarıyankılanıyordu küçük Aleksandra'nın.Gökyüzüe bakıp duaetmek geldi içinden fakat göküyüzünü bulamadı karadumanlardan.O masmavi gökyüzünü kara dumanlar sislerkaplamıştı.Aleksandra'nın köyünü bu sisler esir almıştı.Güneşbile terketmişti burayı. Çiçekler solmuştu.Her yer yanan evlerinkülleri, ölen masum insanların kanlarıyla doluydu.Aleksandra halaayak diriyordu ama boşaydı hem kurtulsa burda yaşabilecek miydi ki? Aleksandra'nın köyündeyken söylediği son söz "Unutmayacağımhiçbir şeyi unutmayacağım" oldu.

Bundansonra baharlar benim için anlam ifade etmeyecekgüneş,çiçekler,kelebekler hiç biri hatta erguvanlar diyegeçiriyordu içinden.Yukarıya bakıp yardım diledi kendisi içinbu katillerin elinde ne yaparım diye düşündü . Halasürükleniyordu bilmediği yerlere.Daha mutlu geçireceği günlervardı toplayacağı çiçekler, peşinden koşacağı kelebekler,güleceği şakalar, konuşulacak güzel konular, geçirecekleribayramlar, şenlikler, ailecek geçirecekleri günler,söylenecekşarkılar,edeceği dualar,başından geçireceği aşklar,oynayacakoyunları vardı fakat izin vermediler.Ona tüm bunları yapmak içinhak tanımadılar.Oysa hayalleri vardı.Burada büyüyecektiarkadaşlarının kardeşlerinin büyüyünce nasıl biriolacaklarını yüzlerinin nasıl olacağını merak ediyordu buradabirinden hoşlanmayı istiyordu.Kendisi gibi çocuklarınında burdakelebeklerin peşinden koşmasını istiyordu.Burada büyümekistiyordu. Olmasına izin verilmemişti. Çocukluğu, hayallerikatledildi elinden alındı.İçinden söylenirken sürekli

"Hayallerimiöldürdünüz,çocukluğumu zorla elimden aldınız,ailemleyaşayacağım günleri çaldınız siz.Katiller lanet olsun size"diyordu.Artık kurması gereken hayallerinin olmadığınıdüşünüyordu öldüğünüyaşayamadığını.Ailesini,hayallerini,arkadaşlarını mutluluğunuve daha bir çok şeyi kaybetmesinin düşüncesi bile kötüykenhepsini bir bir yaşamıştı.Daha kaybedecek neyim var ki diyedüşündü.Şu an öldürseler rahatlarım diye içinden geçiriyoduartık.Tek ailesinin değil Aleksandra'nında katiliydi onlar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 21, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşk-ı Hürrem (Düzenleniyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin