0.1

783 54 30
                                    

❅𝐓𝐲𝐩𝐢𝐜𝐚𝐥 𝐃𝐚𝐲❅

Çayımdan bir yudum aldım ve okuduğum kitabın sayfasını çevirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çayımdan bir yudum aldım ve okuduğum kitabın sayfasını çevirdim. Sabah yine fazlasıyla erken kalkmıştım ve tekrar uyuyamadığım için kendime çay hazırlayıp kitap okumaya başlamıştım. Bir süre sonra telefonuna gelen bildirimle kitabımı kenara koydum ve elime telefonumu aldım. Josie'den mesaj gelmişti

Kimden; Jojo
"Dün senin telefonundan tahtanın resmini çekmiştim, unutmuşum. Onları bana atman gerekiyor, çok acil!"

Kaşlarımı çatıp saate baktım. Yaklaşık 45 dakika sonra okul vardı ve onun aklına yeni mi gelmişti?

"Yetiştirebileceğine emin misin? Malum okula 45 dakika kadar bir süre kaldı ya?"

Mesajı yazıp göndermemin üzerinden birkaç saniye geçmişti ki, cevap geldi.

Kimden; Jojo
"Eğer çene çalmayı bırakıp resimleri atarsan yetiştirebilirim, Hopie"

"Yoldalar"

Mesajlardan çıktım ve galeriye girdim. Kamera kısmından Josie'nin çektiği fotoğrafları bulup, hepsini işaretledim ve paylaş kısmına tıklayıp SMS'i seçip "Jojo❥ kişisine gönder"e bastım. Fotoğraflar gönderilirken kameradan çıktım. O sırada annemle resimlerimin olduğu klasör gözüme çarpmıştı. Derin bir nefes aldım, sol bacağımı kendime çekip telefonu tutan elimi bacağıma yasladım ve klasöre girip fotoğraflardan birine tıkladım.

Fotoğraf büyüyüp tüm ekranı kapladığında annemin gülümseyen yüzüne baktım. Onu çok özlemiştim. İki gündür mezarına gitmediğimi farkettiğimde onu bugün ziyaret edeceğime kendime söz verdim ve önce klasörden sonra galeriden çıktım. Telefonu yatağa bıraktım ve banyoya ilerledim. Hazırlanmam lazımdı.

Ördüğüm saçlarımın ucuna kurdeleyi bağlarken "Kıs şunu!" diyerek Florence'a seslendim. Odalarımız birbirinden olabildiğince uzaktı ama müziğin sesi öyle yüksekti ki benim odama kadar geliyordu. Ses kısılmak yerine daha çok açıldığında göz devirdim. Böyle yapacağını biliyordum. Gıcıklığı üzerindeydi, her zamanki gibi.

Boy aynamda kendime son kez baktım, üzerimdekileri düzelttim ve çantamı alıp odamdan çıktım. Aşağı inerken Florence'ın odasının önünden geçtiğimde parmağımı şıklattım. Müzik kapanmıştı.

Mutfağa doğru ilerlerken babam ve Florence'ın sesini duyduğumda birkaç saniye durdum. Yolumu değiştirip çıkışa ilerledim. Bir an önce okula gitsem iyi olurdu.

Okuldan içeri girdiğimde sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Caroline'ın odasının önünden geçerken gelen kahkaha sesleriyle durdum. Durup dikkat kesildiğimde seslerin Caroline, Florence ve babama ait olduğunu fark ettim. Eğleniyorlardı. Bir aile gibi. Ve ben artık bu ailede değildim, hiç olmamıştım.

Mikaelson Witch Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin