Secret Love / Tom & Bellatrix

5

İçimde alevlenen şeyler zehir yeşilleri ile aniden sönerken sessiz kalıp öğle yemeğine işkence etmeye başladım.

Masada gözlerimi gezdirdim, Riddle yanımda ki adını bilmediğim bir çocuk ile konuşuyordu. Omuz silktim.

Aniden Riddle ile göz göze geldim, gözlerinde nefret beklerken daha garip bir duygu vardı.

Gözlerimi geri çektim ve başka tarafa döndüm, yerimde huzursuzca kıpırdanıp kafamı tabaktan kaldırdım.

Angelina denen kız kendinden emin bir şekilde büyük salondan içeri girmişti.

Diğer masalardan da bir kaç erkeğin bakışları ona döndü.

Tamam kabul ediyorum, aşırı güzel bir kızdı.

Pürüzsüz bir cildi, kahverengi gözlü, sarı - beyaz karışımı bir saçı ve kiraz dudakları vardı.

(oh ship eheh)

Uzun boyu ile muggle evreninde kesinlikle iyi bir manken olabilirdi.

Hadi ama! Kendi kendime onu yüceltecek değilim.

Ben ona göz ucuyla bakarken o sadece Tom'a bakıyordu.

Gözlerini oymak benim için çok zevkli olurdu aslında, tabi sonra Tom'un da bana işkence etmesi onun adına zevkli olurdu.

Kısaca zarar gören ben olacaktım. O kız mutlu mutlu yaşayacaktı.

Kusma isteğim artarken o Tom ve adını bilmediğim o çocuğun arasında durmuş gülümsüyordu bile.

Çatalımı sertçe tabağa bırakıp yerimden şimşek hızında kalkmıştım. Masa da - Riddle hariç - bir çok kişi bana garip garip bakıyordu.

Umursamayacaktım. Sinirli ve hızlı adımlarla salondan çıktım.

O kızı Riddle'dan kıskanmıştım, Riddle'ın onunla ilgilenmesi kendimi kötü hissettiriyordu.

Tanrı aşkına! Daha geçen sabah bana seni üzmüyorum değil mi diye soran o değildi sanki.

Slytherin zindanlarına gitmek için neredeyse koşacak raddeye gelmiştim ki iç sesim bir türlü rahat durmuyordu.

İki yüzlü, kibirli ve sevgiden mahrum Riddle.

Sırf saçma bir intikam duygusu için yıllardır kendi egosunda boğulup her seferinde dimdik ayakta duran biriydi.

"onun intikam almak istemesi saçma değil, Bellatrix" gelen ses ile refleks olarak durdum ve bu düşmeme sebep oluyordu ki dengemi kontrol altına aldım.

Kendi kendime konuşurken dıştan söylemiş olmama lanet ettim bir kez daha.

Arkama döndüğümde sesin sahibine baktım. Haha işte o adını bilmediğim ama Riddle'ın sürekli onunla takıldığı çocuk.

Klişe diyarı burası cidden.

"Sen.." dedim işaret parmağımı ona tehdit edercesine kaldırdım.

"Ben?.. " dedi gülerek, gülerken gözleri kısılmış hatta kaybolmuş gibiydi. Onu biraz incelediğimde kumral hafif iri yarı bir çocuk olduğunu gördüm.
Ama Riddle kadar yakışıklı olmasa bile hatrı sayılır bir karizması vardı.

Bu haline gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Beni mi takip ediyorsun sen?" dedim en ciddi halimle.

O da gülmemek için kendini sıkıyordu.

Ne vardı yani bu kadar eğleniyor bu çocuk!

"Ah Bellatrix, hiç akıllanmayacaksın değil mi?" aniden ciddi haline büründü.

Ve ciddi olunca aşırı korkunç duruyordu.

"ne demek istiyorsun sen? Ayrıca sen kimsin b-" cırlayarak konuşurken aniden sözümü kesti.

"Ben David, ve demek istediğim apaçık ortada"

Kafam almamıştı, köşeli şekilde düşecek bir jetonum falanda yoktu.

Evet iğrenç espriler...

"Tom'a ihanet etmeyi düşünme sakın" üstüme doğru eğildi ve bu klasik bir duvara yapışma sebebi oldu.

"senden korktuğum falan yok Dave" ciddi olmak istiyordum.

"David" diye düzeltti sabır dilercesine.

"tamam, adın Dave ya da David olsun bu beni tehdit edebilirsin anlamına gelmez"

Uzun bir süre beni inceleyip yüzünü buruşturdu.

"Tom'a sonuna kadar itaat edecek bir kişi var" dedi gururla.

"o kişiyi Tom kendi seçti zaten. Beni seçti"

İçimden deli gibi zıplayıp 'beni, beni, beni' dememek için dudağımı dişledim.

"yanılıyorsun Bella, eğer deli davranışlarının kurbanı olmak istemiyorsan rahat durmalısın."

Tamam her şey yerine oturdu. Ayağımı denk almam için Tom bu Şahsı peşime takmıştı.

Woaw süper ya! Her şey yolunda.

"David, saçmalama ve kolumu bırak!"

Hala beni duvara yaslamış kolumu tuttuğunu bile fark etmemişti.

Kim birine İtaat etmek için bunun gibi yapardı ki?

Ah tabii ki ben.

Ayrıca Tom biri denilecek kadar biri değildi.

"İstese seni şimdi öldürür." dedi ve çekildi ben rahat bir nefes alırken devam etti.

"Merlin'e dua et onun işine yarayacak birisin, seni takımında tutmak istiyor"

Benden iğrenircesine yüzüme baktı.

"seninle mücadele eğlenceli olacak" dedi koridorda hızla giderken.

Neden sürekli biri tarafından bu şekilde koridorda bırakılıyorum ki ben?

"Göreceğiz Dave!" diye bağırdım arkasından sinirle.

"David! " diye bağırdı koridorda kaybolurken.

Harika. Kendime bir rakip daha bulmuştum bir anda.

Ah Bella, sana huzur asla uğramayacak.

***