Sabah kalktığımda üstüme bir sürü lanet yağmış gibiydim.
Ne ortak salonda ne de kahvaltıda Tom'u görememiştim.
Öğleye doğru kütüphaneye doğru sürükledim kendimi.
O bir başkasına ait olmadan önce son kez onu görmenin tadını çıkarmalıydım belki de.
Ya da, onu unutmayı deneyip itaatkar bir Bella olarak kalmalıydım.
Evet öyle yapacaktım.
Son anda kütüphane fikrini silip göl kenarına gittim.
Bana garip bir şekilde bakan kızlara nefret dolu gözlerle bakıp herhangi bir ağacın altına oturdum.
Kabarmış olan saçlarımla oynarken bir yandan gölün kıyısında öpüşüp duran bir çifte iğrenti dolu bakışlarımı esirgemiyordum.
Tabi, Hogwarts 'ın yarısı bana iğrenti ve nefret dolu gözlerle bakarken benim iğrentimi kim dikkate alırdı ki?
Ben onlar için kötü, kalpsiz bir Slytherin idim. Ayrıca bana Tom'un sürtüğü olarak baktıklarını biliyordum.
Güçlü durmak istiyordum, Tom gibi güçlü ve herkesin korkup saygı duyduğu biri.
Tom'u kıskanıyor olamazdım değil mi?
Benden çok çok üstün birini kıskanmam mantık dışı duruyordu.
Düşüncelerimden sıyrıldım ve bahçe kısmına gittim. Bir kaç birinci sınıf öğrencisi vardı, onlar daha yolun başındaydı ya sahi.
Benim 6.senemdi, altı senede her şey olmuştu burada.
Tom ile okula bir basiliks salmış, Myrtle 'ın ölmesine göz yummuştuk. Sırlar odası açılmıştı, hagrid okuldan atılmıştı.
Tekrar görkemli hogwarts binasına girdiğimde tek yaptığım göz devirmek oldu, dün gece Tom' un yanında ki kız orada duruyordu.
Beni fark edince gülümseyerek yanıma geldi. Ona lanetler savurmamak için kendimi zor tuttum.
O kızın adını bilmediğimi fark edip kendime kızdım, salak ben. kız hala gülümserken ben de keyifli bir şekilde gülümsedim çünkü o an içimde tarifsiz bir intikam isteği vardı.
Onu kıskandığımı itiraf ediyorum, sırf Riddle onunla yüz göz oldu diye.
"merhaba, Bellatrix 'di değil mi? " elini sıkmam için uzattı.
Bir eline bir de yüzüne bakarken sadece kuru kuru "evet" dedim.
Kız bozulup elini geri çekti, gülümsemesini yüzünde solması için her şeyi yapabilirdim.
"memnun oldum, Angelina ben de" dedi.
Angelina ha? Daha önce hiç görmemiştim onu.
"yeni mi geldin sen, daha önce seni görmemiştim" dedim buz gibi bir sesle.
Sarı saçlarını geriye savurup kahverengi gözlerini kırpıştırdı.
" Ilvermorny'den geldim bu sene başı" dedi ve devam etti. Nefes alışı bile neşe saçıyordu.
"Slytherin'deyim ve seni biliyordum"
Kendinden emindi, baya.
"Beni bilmen güzel, sana yapacaklarımı bilmen daha da güzel olacak" son cümleyi fısıltı şeklinde söylediğim için anlamamıştı.
"ne dedin, anlayamadım?"
"diyorum ki, beni tanıman güzel" gülümsedi.
Sürekli içimi kemiren soruyu sormak istedim.
"Riddle ile aranda ne var?" ellerimin titrememesi için Merlin'e dua ettim.
"aslında tam bir şey yok" söyledikleri yüreğime az da olsa su serpmişti.
"ama aramızda ki tuhaf çekimi inkar edemem"
Bu ne demekti şimdi böyle?
Olduğum yerde donakaldım. Tepki veremedim.
"tanıştığımıza tekrar memnun oldum, hoşçakal Bellatrix" kız sinsi sinsi sırıtıp gitti.
Öfke mi hissediyordum yoksa başka bir duygu mu emin değilim.
Ne yapıp edip o kızı Tom'dan uzaklaştırmam gerekiyordu.
**
Selam! Hikayeye Angelina'yı ekledim çünkü şöyle düşündüm ki bazılarınız diğer kitabımda Angelina ve Tom istemiştiniz ben de dedim ki biraz bunlar olsun bir kaç bölüm daha sonra olaylar gelişince bakarız çaresine.Ehehehe azıcık spoi verip yayınlıyorum, keyifli okumalar! :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Love / Tom & Bellatrix
FanfikceBen onu seviyordum, Tom Riddle 'ı. Gizli bir aşktı bu, karşılıksız ve soğuk. İmkansız olduğunu biliyordum bu aşkın ama, ölümüme neden olacağını bilemezdim, bilemezdik değil mi?