MULTİMEDYADA HILAL VAR ;)
Sesler duyuyordum. Burnumu kolanya kokusu doldurdu. Bu kokudan oldum olası nefret etmişimdir. Gözlerimi hafif aralamaya çalıştım ama beyaz ışık buna izin vermedi. Tekrar kapatıp açtım ve etrafa bakmaya başladım. Hastane odasındaydım. Burada ne işim vardı? En son Olanları hatırlamaya çalıştım. Hatırladığım tek şey nefesimin daralması ve bir anda karanlığa düşmemdi. Emre'nin sesini duydum. Kapının dışında biriyle konuşuyordu. Kapı tıklatıldı cevap vermeme kalmadan içeriye beyaz önlüklü bir adam ve Emre girdi. "Uyanmışsınız" dedi doktor bey. Genç biriydi. Ayrıca oldukça da yakışıklıydı. Önlüğün altından kasları belirgin oluyordu ve bu da bunun için çok çalıştığını gösteriyordu. "Evet 1 dakika bile olmadı uyanalı" dedim. Kendimi çok bitkin hissediyordum. Ayrıca Başımda da inanılmaz bir ağrı vardı. Doktor bey "kendinizi nasıl hissediyorsunuz hilal hanım?" Ne diyeceğime karar veremedim. En sonunda içimden geçenleri söylemekte karar kıldım. "Bitkin, yorgun, ayrıca da Başımda ve böbreklerimde inanılmaz bir ağrı." Dedim. Elinde ki kağıda birşeyler yazdı ve Yanıma gelip saçlarımı okşadı. "Böyle hissetmeniz normal. Buraya geldiğinizde bilinciniz kapalıydı. Zor bir dönem atlatıyorsunuz sanırım. İlaç kullanıyor musunuz?" Ne alakaydı ki şimdi ilaç kullanıp kullanmamam. "Hayır kullanmıyorum." dedim. Doktor bey biraz düşündü. "Bir beyin tomografisi çekmemiz gerekiyor o zaman. Çünkü nefesiniz daralması ve başınızda ağrının olması normal değil." Korkmaya başlamıştım. Ne diyordu bu adam böyle. Neyim olabilirdi ki. Nefesimin daralması hep Başıma geliyordu. "Bunlar hep Başıma gelen şeyler. Onun için bana göre oldukça normal Tomografi çekilmesine gerek yok doktor bey." Dedim. Emre lafa atıldı ve "işte bunun için beyin tomografinin çekilmesi gerekiyor güzelim. Bunlar sana normal gelebilir ama Tıpta normal değil. Bu ne demekti şimdi. Başımın ağrıması, nefesimin daralması, arada bazı şeyleri unutmam oldukça normaldi bence. "Evet hilal hanım erkek arkadaşınız haklı. Bunlar normal değil. Arada başınızın döndüğü ve bazı şeyleri unuttuğunuz oluyor mu?" Dedi doktor bey. "Evet" dedim bende. "O zaman itiraz istemiyorum sizin gibi güzel birinin bu Tür şeylere karşı geleceğini pek zannetmiyorum ha ne dersiniz?" Dedi ve göz kırptı. Benim Aklım 'erkek arkadaş' kelimesine takıldı. "O benim erkek arkadaşım değil, sadece arkadaşım. Hem erkek arkadaşım olduğu kanısına nereden vardınız acaba?" Dedim. Sinirlenmeye başlıyordum. Emre benim çocukluğumdan beri arkadaşımdı. -her ne kadar ondan nefret etsem de öyleydi- "Öyledir diye tahmin etmiştim. Şimdi yataktan kalabilirsiniz hilal hanım. Ve beni takip edin lütfen" dedi ve yürümeye başladı. Bende doktor beyi takip ettim. Emre'nin de arkamdan geldiğini biliyordum. Bi odanın önüne geldik. Siyah kapalıydı ve hemen yanında 'Tomografi odası' yazıyordu. Doktor bey kapıyı açtı ve eliyle geçebilirsiniz işareti verdi. Bende o işarete uyup içeriye doğru yürümeye başladım. "Şu makinanın üstüne uzanın" dedi. Dediğini yaptım ve içeriye doğru gitmeye başladı. "Şimdi hiç kıpırdamadan durun" iki dakika boyunca Öylece durdum. Ve en sonunda makine hayalet etti ve dışarı çıkabildim. "Sonuçlar elimde odama gelirseniz iyi olur. Önemli şeyler söylemem gerekiyor." Dedi ve dışarı çıktı. Korkmuştum. Önemli şeyler derken neyden bahsediyordu ki? Emre'ye baktım. O da en az benim kadar şaşırmış ve korkmuştu. Emre yürümeye başladı ve onu takip ettim. Bi odanın kapısını çalmaya başladı. Içeriden 'gelin' komutu gelince kapıyı açtı. "Oturun lütfen" dedi az önceki doktor. Oturduk ve doktor bey konuşmaya başladı. "Hilal hanım....