SİYAH GÖK'YÜZÜN

3.BÖLÜM:İTİRAF

#Gökhan Tepe - Canözüm

#Kaan Boşnak - Böyle Güzelsin Hep Böyle Kal

"Şehirlerarası yolculukta cam kenarını sana veririm çünkü, benim senden başka izlenecek manzaram yok..."

Medya: Nazlı

Sabah hafif bir baş ağrısıyla ayağa kaltığımda, aşağıdan gelen seslerle suratımı buruşturdum.Ayağa kalkıp lavaboya doğru yürüdüğümde az buçuk daha net duydum seslerini.

"Ben o saç maşasına ne kadar verdim senin haberin var mı lan sarı çiyan?" Bu Nergiz'in sesiydi.Büyük bir ihtimal Ece ile tartışıyordu çünkü, aramızdaki tek sarışın oydu.

"Nergiz! Bana bir daha sarı çiyan deme demedim lan sana.Yanlışlıkla oldu işte.Bilerek mi yaptım sanıyorsun?" Dedi Ece tüm evi çınlatacak şekilde.Ellerimi kulaklarıma koyup banyoya doğru koştum.Az daha dursaydım kulaklarım hasar görebilirdi.

Yakşaşık beş dakika içinde işlerimi halledip aşşağı doğru inmeye başladım.Hâla bitmemişti kavgaları.

"Ya valla intihar edeceğim artık, dayanamıyorum Ece sana!" Dedi Nergiz.

"Saçmalama Nergiz.Allah korusun ölürsün sonra..." Demesine kalmadan Nergiz, Selen ve ben kahkahayı bastık.Hepimiz deli gibi gülerken Ece söylediği cümleyi daha yeni yeni idrak ediyor olacak ki o da bize katıldı.Kahkahalarımız gülümsemelere dönünce mutfağa girdik.Masa hazır olduğu için kızlar oturunca bende çayları doldurdum.Oturduğumda Ece'nin sessiz gene telefonla oynadığını görünce ona takılmaya başladım.

Nergiz'e göz kırptıktan sonra "Ece yemek ye.Allah korusun ölürsün sonra!" Demem ile birlikte telefonu masanın üzerine koyarak ağzına salatalık attı.

Bende kahvaltımı hızlıca yaptıktan sonra odama çıkıp giyinmeye başladım.Elime ince askılı siyah bir elbise aldıktan sonra yatağımın üzerine serdim ve her zaman kıvırcık olan saçlarımı düzleştirip elbiseyi üzerime geçirdim.Hafif bir makyaj yaptıktan sonra beyaz spor ayakkabılarımı giydim ve beyaz sırt çantamı da aldıtan sora aynadan kendimi süzdüm.Elbise dizimin 1 karış üzerindeydi ve bacak boyum uzun olduğu için fazla hoş duruyordu.Ama bir yandan okul için fazla da açıktı.

Aman zaten iki derse gireceksin zaten bir şey olmaz diyen iç sesime hak verip evden ayrıldım.

Elimde duran telefon titreyince bakışlarımı elime sabitledim.

Umut: Günaydın Nazlı.

Elimde olmadan sırıttım.Ve parmaklarımı tuşların üzerinde gezdirdim.

Nazlı: Günaydın Umut.

Cevap yazdıktan sonra bu halde otobüs ile gitmenin doğru olmayacağını düşünüp yürümeye karar verdim.

Okul'un yakınlarına geldiğimde kolumdaki saate bakarak daha dersimin başlamasına uzun bir süre olduğunu anlayıp bir kafeye oturdum.Sigaram ile çakmağımı çandamdan çıkardıktan sonra paketin içinden bir dal yakıp çakmak ile birlikte masanın üzerine koydum.

Üçüncü sigaramın ortalarındayken karşımdaki sandalyenin hareketlenmesiyle kafamı o yöne doğru çevirdim.

Umut...

Kollarını masada birleştirerek göz kırptı."Naber?"

"İyi." Dedim soğukça.Sigaradan uzunca bir duman çekip yüzüne doğru üfledim.Umarım bunun manâsını bilmiyordur.