6.Bölüm - Kerem.. -

357 34 26
                                    

Merhaba :) Öncelikle mesajlarınız için çok teşekkür ederim. Ameliyatım zor geçse de beklenenden çabuk toparlanıyorum şükür. 🙏 İyiyim yani.

Hikayede bazı yerlerde duygu yoğunluğunu artırmak için gifler kullanıyorum biliyorsunuz. Gifler sakallı Kerem olabilir, düz saçlı Hande olabilir ama siz onları hep Zeynep ve Kerem olarak hatırlayın lütfen. Görsel desteklerde her şey istediğim gibi olmuyor maalesef.

Çok uzatmadan bölüme geçelim o vakit. Kısa oldu ama telafi edeceğim. Keyifli okumalar dilerim.. 🌸

Bundan sonra her Zeynep'in gözlerine baktığında o küçük kız çocuğunu göreceğini biliyordu. Bakmayacaktı o zaman. O kahvelerde bir kez daha bakmayacaktı. Kendine de ona da acı çektirmeyecekti. Çok mümkünmüş gibi gaza iyice yüklenip gözlerini yumdu. Bir daha hiç açmamayı dileyerek..

 Bir daha hiç açmamayı dileyerek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~~~~

"Kerem! Kerem!" büyük hasarlar almış olan beyaz arabanın etrafında deli gibi dolanıyordu Zeynep. Kaybetmişti kendini. Ezilen kapıyı hiçbir türlü açamamış, elinden gelen sadece ambulansı aramak olmuştu. Camdan gördüğü kadarıyla Kerem'in yüzü kanlar içindeydi. Annesiyle babasının kan içinde kalan yüzü gözlerinin önüne geldikçe iyice kaybediyordu kendini.

Defalarca açmaya çalıştığı kapıya bir kez daha yöneldi. Açmak zorundaydı, en azından arabadan çıkarması gerekiyordu. Gözyaşları içinde bir kez daha asıldı kapıya. Tüm gücünü kullandı.. Ve kapı sonunda açıldı.

"Kerem! Lütfen aç gözlerini! Kerem!"

"Kerem yüzün kan olmuş.. Kerem yüzün kan!"

"Lütfen bana yardım et ve aşağı inelim.. Çıkalım bu lanet arabadan Kerem haydi.."

"Kerem.. Yalvarırım haydi kalk.. Ben bir de seni böyle göremem.. Haydi.."

Ardı arkası kesilmeyen gözyaşları, dağılmış saçları, ağlamaktan kızaran dudakları, kocaman cüsseli Kerem'i küçücük bedeniyle arabadan indirmeye çalışması.. Çaresizlik nedir diye soranlara Zeynep'in bu halini göstermek yeterdi..

"Çekiyorum şimdi seni tamam mı? Aşağıya ineceğiz ve ambulansı bekleyeceğiz birlikte."

Soluk soluğa kalmıştı ama Kerem'i yerinden oynatamamıştı. Yeniden denedi, yeniden, yeniden, yeniden.. Aşağıdaki koluna bastı, koltuğu geriye çekti. Tüm gücünü toplayıp yeniden denedi. Hareket ettirmeyi başarmıştı!

"Bak hareket edebildik. Haydi Kerem.. Benim için son bir kez daha.. Bırakma kendini haydi.."

Koltuk altlarından daha sıkı tutup kendine çekti. İlk önce gövdesi, daha sonra bacakları toprakla temas etti. Nefes nefese kendini yere bıraktı Zeynep.

BANA KENDİMİ VER  - ZeyKer-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin